Ayşe Kucuroğlu’nun #evdekal Günlüğü
Çalışkan ve kültürlü kişiliğiyle tanıdığımız işletme sahibi Ayşe Kucuroğlu, beş çocuğuyla ilgilenirken spor ve modadan da vazgeçmiyor.
Bir gününüz nasıl geçiyor?
O kadar yavaş geçiyor ki… Çocuklarım, kalabalık oldukları için, sıkılmıyorlar. Sabah, dersleri oluyor. Hepsi bir aradalar. Kendi bahçemize çıkma izinleri var sadece. Birlikte bolca vakit geçiriyoruz. Resim saati, spor saati gibi aktivitelerimiz oluyor.
Spor hocam Alp Selçuki ile haftanın 3 günü online olarak çalışıyorum. Alp’in desteği ile spordan kaçmadım.
Müzik, kitap, film önerileriniz nelerdir?
Kitap okumayı çok severim. Değerli kitaplardan oluşan bir kütüphanem var. Uzun süredir okumayı ertelediğim kitapları okuyup, bir de yıllar önce okuduğum bende iz bırakan eserleri tekrar okuyorum. İnanın anlayış da değişiyormuş.
Kitap önerileri: İlahi Komedya-Dante Alighieri ve Aşkın Cep Defteri-Murathan Mungan.
Film&dizi önerileri: “Mullholand Drive”, “Lost Boys”, “St. Elmos Fire”; “Safe”.
Sevdiğiniz bir yemek tarifini bizimle paylaşabilir misiniz?
Patlıcanları uzun uzun kesin ve biberiye ile fırınlayın. Hafif zeytinyağı ve tane karabiber ile pişsinler. Ayrı bir yerde tavuk parçalarını sarımsak ile soteleyin. Her bir patlıcanı tavuk dilimi ile sarın. Üzerine tavada pişirdiğiniz domates rendesi, sirke ve azıcık soya sosunu dökün ve üzerine parmesan koyup 5 dakika daha fırınlayın. Şık ve pratik bir yemek…
Bu süreçten sonra ilk yapmak istediğiniz şey nedir? Nereye gitmek ne yapmak istersiniz?
Tabii ki seyahat… Uçmak.
Kendinizle baş başa kaldığınız bu süreç size nasıl bir katkı sağladı?
Korkuyu ve paniği atlattım. Tedbir ve önlemle yaşıyorum. Meditasyona ve yazı yazmaya vakit ayırıyorum. Şef kimliğim olmamasına, normalde haftanın bir kaç günü yemek pişirirmeme rağmen; şimdi yeni tarifler yaratıp, adeta mutfakta yaşıyorum.
Dil öğrenmek için de tam sırası olduğunu düşünüyorum. Bunun için online eğitimlerle Yunanca öğrenmeye başladım.
Sonra yeni hobiler de ediniyorum. Mesela, giymediğim elbiselerden farklı şeyler yapmaya başladım. Modaya da düşkünüm. Ayrıca gardırop düzenlemek, her şeyi renk ve desenine göre ayırmak bambaşka bir görünüme soktu.
En çok neye özlem duyuyorsunuz?
Düşünüyorum da bir pazar günü akşamüstü arkadaşlarımla buluşup bir balıkçıya gitmek ne büyük bir lüksmüş. Kalabalık arkadaş ortamımı özledim. Seyahat etmeyi çok özledim.
Peki son olarak bu süreçte aşk desek, ne söylemek istersiniz?
Biz çok seyahat eden bir çiftiz. En son Londra’dan Şubat’ta döndük. Tam Yunanistan’a gitmeye hazırlanırken bu tatsız durumlar oldu. Alex de tedbirli, İstanbul’da kaldı. Evden çalışıyor. Birlikte yemek yapıp izlemeye fırsat bulamadığımız filmleri izliyoruz. İki ikizler burcu olarak dekoratif değişikliklerle de vakit geçiriyoruz.