Hayallerimi Üretiyorum Esra İnceefe
Öncelikle aile şirketlerinde çalışmaya başlayan, ardından kemer üretimi ve takı üretimi derken, bugünlerde renk renk model model deri tasarımlarıyla beğeni toplayan, Esra İnceefe’nin koleksiyonundan en özel parçaları kendi üzerinde tanıttığı keyifli moda çekimimizden en güzel kareleri ve samimi röportajını sizlerle buluşturuyoruz…
– Bizi yüksek enerjisiyle saran Esra İnceefe kimdir? Bu dinamizm ve yaşam sevincini nereden alıyorsunuz?
1982 yılında Almanya’da dünyaya geldim, 2.5 yaşımdan beri de hep İstanbul’daydık… Bir evin bir kızıyım, tüm eğitim hayatımı İstanbul’da geçirdim… Ne mutlu ki; kendime çok huzurlu ve sevgi dolu bir aile kurdum… Tüm bunlar bir arada olunca, sağlığınız da yerindeyse hayattan keyif almamak için hiçbir nedeniniz yok… Ben zaten yapı olarak da yaşam sevinciyle dolu bir insanım, her zaman çevreme pozitif enerji vermeye çalışırım ve çevremdeki her güzellikten büyük bir mutluluk duyabilirim…
– Eşiniz ile yollarınız nasıl kesişti? Nasıl özetlersiniz bu güzel aşk hikayesini?
Bizimki çok hızlı bir aşk hikayesi oldu… Eşimle bir firmaya toplantıya gittiğimde tanıştım, şans eseri, firma sahibinin arkadaşı Vedat’tı. İki saat muhabbetten sonra ben işime döndüm ve bir hafta sonra iş yerimin kapısı açıldı. Bir baktım Vedat! “Geçiyordum uğradım” dedi 🙂
Daha sonra arkadaş olduk ve cok kısa bir süre içinde (1 ay) bu ilişkiye ciddi baktığını söyledi. Zaten üç ay sonra da beni istediler. Tanışmamızdan tam 1 sene sonra evliydik… Birbirine çok saygılı ve sevgi dolu bir çifttik, o yüzden bu işi uzatmanın pek manası yoktu. Hiçbir zaman özgürlüğümü kısıtlamamıştır eşim, her zaman istediğimi yaparım ve o da bilir ki; her yaptığımda geçerli bir sebebim vardır… 3,5 sene oldu, hala birbirimize karışmayız. Evliliğimizin senesinde de hamile olduğumu öğrenip çok mutlu olduk.
– Tasarımcılık hayatınıza nasıl girdi?
Ben üniversiteden mezun olunca babamın tekstil şirketinde çalışmaya başladım ve o zamanlar bayan kemeri çok moda olunca, babam bana kemer firması kurdu ve ben de başına geçtim. Zamanla müşterileri tanıdıkça onlar için özel koleksiyonlar hazırlamam gerekti ve zevkli biri olduğum için kendi tasarladığım kemerleri satmaya başladım. Daha sonra bir bileklik modelinin istenmesi üzerine kendimi bileklik modelleri tasarlarken buldum ve günün sonunda onları o kadar beğendim ki toptanda kemer satarken perakendede bileklik ve çanta satmaya başladım. Oğlum Emir dünyaya gelince kemer firmamı kapatmak zorunda kaldım, bebekle aynı anda yürümedi. Tamamen çocuğumun yanında olabiliyim diye Home Office olarak devam etmeye karar verdim. Evden kemer ihracatlarıma devam ederken kendimi talep üzerine deri giyim sektöründe buldum.
– Tasarımlarınızın ana materyalini neden deri olarak belirlediniz? Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Kemer üretiminden geldiğim için anladığım konu her zaman deriydi. Bu sebepten anladığım konu üstüne gitmeyi daha doğru buldum. Şık olmasına rağmen oldukça rahat bir tarzım olduğunu düşünüyorum.
– Moda sizin için ne ifade ediyor?
Moda kesinlikle insanın kendini bilerek yakışanı giymesidir. Moda diye bacaklarınız kalın ise mini etek giymemelisiniz. Herkes kendi kusurlarını bilir ve oralar kesinlikle kapatılmalıdır.
– En çok hangi ülkenin modası sizi kendine çekiyor?
Tabii ki İtalya!
– Tasarımlarınızla kimlere hitap ediyorsunuz?
Tarzımın modern iş kadınlarına daha cok hitap ettiğini düşünüyorum… 20-50 yaşları arasında şık giyinmeyi seven iş kadınları ve davetlere katılan bayanlara hitap eden tasarımlar yapıyorum.
– Tasarımlarınızın ortaya çıkış sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz?
Öncelikle çok beğendiğim elbise modelleri üzerinden gidiyorum. Mesela, birinin yakası, bir diğerinin sırtı bana ilham verebiliyor. Benim de içinde rahat edebiliyor olmam lazım, sadece görsel olarak güzel ama rahatsız olan şov amaçlı ürünleri benim tasarımlarımda göremezsiniz.
– Kendinize ne gibi hedefler belirlediniz? Ne zaman kendinizi başarıya ulaşmış hissedersiniz?
Her şeyden once Emir’in bir kardeşi olmasını istiyorum. İş hayatındaki hedefim ise; Nişantaşı’nda bir butik açmak ve bu şekilde markamı tanıyan tanımaya, herkese ulaşabilmek… Benim için önemli olan bir diğer konu ise yurt dışı fuarları… Yurt dışında da önemli isimlerin üzerinde kendi tasarımlarımı görmek istiyorum…
– Çekimimiz boyunca üzerinizde gördüğümüz tüm tasarımlarınız adeta sizin için tasarlanmış ☺ Özel hayatınızda da kendi ürünlerinizi giymeyi tercih ediyor musunuz?
Az once de söylediğim gibi zaten kendi beğendiğimi modelleri tasarlıyorum. Hayallerimi üretiyorum… Rahat olup olmadığını ilk önce kendi üzerimde test ediyorum. Tabii ki sonra da mümkün olduğunca kendi koleksiyonumu giyiyorum.
– Deriden sonra tasarımlarınızda asla vazgeçemeyeceğiniz özellikler neler?
Rahatlık ve çok amaçlı kullanım.
– Özel hayatınızda bir gününüz nasıl geçiyor?
Önceliğim her zaman ailem, eşim ve oğlum olmuştur. Güne tabii ki oğlumla başlıyorum, şimdilerde yeni yuvaya başladık, ben de onunla gidip bekliyorum. Daha sonra eve geliyoruz, yemek yiyoruz ve onu uyuttuktan sonra kendi özel işlerimi bitiriyorum. Evin ihtiyaçlarını almaya çıkıyorum ya da randevu alıp müşterilerimle buluşuyorum. Fakat eğer bir davet varsa o zaman tüm düzen bozuluyor, çünkü öyle zamanlarda sabahtan evden çıkmam gerekiyor.
– Hem anne hem de yemek yemeyi seven biri olarak fiziğinizi korumayı nasıl başarıyorsunuz?
İnanın; hayatımda ne diyet var ne de spor… Üstelik tüm bunların aksine sizin de şahit olduğunuz üzere çok fazla şeker ve tuz tüketiyorum. Koladan asla vazgeçemiyorum, sabah kahvaltısında bile içiyorum. Yani bunlara hiç dikkat etmeyen bir insan olarak bu halime şükrediyorum. En iyisi genetik özellik diyelim E tabii bir de sürekli koşturuyorum…
– Önümüzdeki sezonun renkleri, trend parçaları neler olacak sizce? Sizin gardırobunuzdan asla eksik olmayan parçalar neler olacak?
Koleksiyonumu yalnızca kış sezonu için yapmaya karar verdim, çünkü yazın deri satılmıyor. Benım gardırobumda her zaman basic t-shirt ve jeanler vardır.
– Yakın dönem projelerinizden biraz bahseder misiniz?
Yakın dönemde kendi online satış sitemi kurarak satışlarımı oradan gerçekleştirmeye başlayacağım.
Keyifli çekim ve sıcak sohbetiniz için size teşekkür ediyoruz…
Ben teşekkür ederim, benim için de oldukça keyifli bir gündü…