“Altın Portakal”lı Genç Yetenek

Genç yaşta Türev filminde sergilediği oyunculukla Altın Portkal’ı almayı başaran, oynadığı diziler ve filmlerde sanatseverleri kendisine hayran bırakan, izleyicilerden de büyük beğeni toplayan genç ve güzel oyucu Beste Bereket ile MAG okurlarına özel keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Sizi sizden dinleyebilir miyiz?
Beste Bereket: 1982 yılında İstanbul’da doğdum, Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldum. Çok isteyerek ve hayal ederek okuduğum bir bölümdü. Meslek hayatımı da istediğim şekilde seçebildiğim için mutluyum.

Oyunculuğa nasıl başladınız?
B.B: Okul zamanında dışarıda hiç iş yapmadım. Konservatuardan önce de tiyatroyla ilgileniyordum. Mezun olduktan sonra da Türev filminde oynadım ve çok şanslı bir durum oldu. İlk göz ağrımız olan bu filmden sonra.

Çok genç bir oyuncusunuz ama Altın Portakal’ınız var. Bundan bahsedebilir misiniz?
B.B: Çok özel, şanslı ve heyecan vericiydi o festival bizim için beklenmedik bir desteklenme ve onure edilme yaşadık. Çünkü hepimiz için ilk filmdi ve bu kadar büyük bir başarı bizi çok mutlu etti. Sonrasında aldığım Sadri Alışık Ödülü de en az o kadar mutlu etti beni.

Bu sene 46. Altınportakal Film Festivaline Beş Şehir’le katılıyorsunuz. Bize biraz filmden ve canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?
B.B: Beş şehir benim çok sevdiğim işlerine zekâsına bayıldığım Onur Ünlü’nün filmi. İçindeki hüznü, onu a özel olan naif ama vurucu detayları, gülümseten hallerini çok sevdiğim bir iş ve birbirinden harika oyuncularla çalışma şansı yakaladım. Bülent Emin Yarar, Şebnem Sönmez, Ahmet Rıfat Şungar Tansu, Biçer Aşkın, Şenol İpek, Erdem Ege Tanman hepsi çok sevdiğim oyuncular. Bir tezgahtar kızı oynuyorum, acılı bir durum yüzünden İstanbul’dan Eskişehir’e babasının yanına dönüyor. Beş kişinin etrafında aşk ölüm ve yaşamla iç içe geçen çok etkileyici bir hikâye.

Proje seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
B.B: İçinde olmak istediğim hikâyesini kadrosunu sevdiğim işlerde olmak istiyorum. Her zaman yaptığım işlerin arkasında durmak istiyorum. O yüzden dikkatli olmaya acele etmemeye çalışıyorum.

Şu anda hangi projede görüyor izleyici sizi?
B.B: Parmaklıklar ardında dizisinde görüyor. 13 Kasım’dan itibaren de sinemada Beş Şehir filminde.

Hilal karakteriyle Beste Bereket arasındaki farklılıklar ve benzerlikler nelerdir?
B.B: Tiplerimiz dışında hiç bir benzerliğimiz yok. 🙂

Türk veya Dünya sinemasında oynamak istediğiniz “ah keşke” dediğiniz rol/roller var mı?
B.B: Bir Uzakdoğu filminde oynamak isterdim. Kim Ki Duk’un Boş Ev filmi mesela, ya da Tarantino Kill Bill ve en çok da Lars von Trier’ in Dogvill filminde ve her zaman Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Ferzan Özpetek, Reha Erdem filmlerinde olmak harika olur diye düşünüyorum çünkü onların işlerinin çok büyük bir heyecanla takip ediyorum.

Yaşamınızda gurur duyduğunuz veya en mutlu olduğunuz an hangisidir?
B.B: Sağlığın, sevdiklerinin ve ailenin yanında olmasının en önemli şey olduğunu düşündüğüm her an mutluluk verici benim için. Maalesef hayatta bazen bunun en önemli şey olduğunu atlıyoruz ve kendimize sık sık hatırlatmalıyız diye düşünüyorum.

Günün birinde ünlü bir oyuncu olacağınızı hiç hayal etmiş miydiniz?
B.B: İstediğim işi yapmayı, seçtiğim hayatı yaşamayı hayal etmiştim.

Gelecek için neler düşünüyorsunuz?
B.B: Zaman zaman karamsarlığa kapılsam da, her şeyin güzel olmasını diliyorum. Düşünerek değil yaşayarak, cesaretle ve çalışarak, inanarak gelsin gelecek, istegim budur.

Hayata bakış açınızı nasıl tanımlarsınız?
B.B: Hayatta her şey olabilir, bence güçlü olmak bir yaradılış değil seçimdir. Bu seçim için çabalamak gerekir. Hayatta gerçekten istediğim her şey bana gelir ama kolay yoldan değil. Bu yüzden hep yeni şeyler deneyimliyorum ve bakış açım değişiyor genişliyor. Hayata baktığım yerin en güzel açısı hayatı en çok sevdiğim ve hep değişen bir nokta.

Yoğun iş temposunda kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?
B.B: İşten arta kalan zamanlarda mutlaka ayırıyorum zaman zaman yalnız olmayı çok sevdiğim ve ihtiyaç duyduğum için kaçamaklar yapıyorum kendimle baş başa ve çok iyi geliyor.

Modayla aranız nasıl?
B.B: Moda takipçisi değilim, hoşuma gidip gitmemesiyle ilgileniyorum daha çok. Zevkim de ruh halime göre değişkenlik gösterebiliyor, bu durumu da seviyorum açıkçası.

Hobileriniz nelerdir?
B.B: Scuba diving, wing tzun(kung fu), maket yapmak, resim beni rahatlatan hobiler.

Son olarak MAG okurları için ne söylemek istersiniz?
B.B: Huzur ve mutluluk gülümseyerek başlar. İyileştirir, herşeye rağmen devam etmeyi kolaylaştırır. Ben deniyorum herkese de öneriyorum, sevgiler:)))