© Copyright 2018 Mag Medya
blank
Başa Dön

Şıklık ve Sadelikten Ödün Vermeyen Kadınların Adresi

Şıklık ve Sadelikten Ödün Vermeyen Kadınların Adresi

Tasarımlarını; Özge Ulusoy, Sinem Kobal, Çağla Şikel, Gamze Cizreli, Ivana Sert ve Bengü gibi tanınmış isimlerin zevkle üzerlerinde taşıdığı Ebru Karabayır ile modaya dair gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajda kendisinden yılbaşı gecesi için stil önerileri almayı da ihmal etmedik…

Merhaba. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1982 yılında İstanbul’da doğdum. 2005 yılında Bilkent Üniversitesi Fransızca-İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldum ve öğrenimime yurt dışında devam etmeye karar vererek Paris’e gittim. Paris-ESLSCA’da eğitim aldıktan sonra dış ticaret firmalarında çalıştım. Bu yıllarda edindiğim tecrübeler ve moda tutkum sayesinde kendi markamı kurma kararı alarak İstanbul’a dönüş yaptım ve Lasalle International Academy’de Moda Tasarımı Bölümünden mezun oldum. İyi bir donanımla giriş yapmak istediğim moda sektörüne kendi adımı taşıyan markamla “Merhaba” diyerek Nişantaşı’ndaki butiğimde 2013 ilkbaharında müşterimle buluştum.

Moda ne ifade ediyor sizler için? Ne zaman ilgi duymaya başladınız?
Moda benim için otuzundan sonra bulunmuş bir hazine, özgürlük, ifade şekli, kısacası mutluluk ve mutlu etme sanatı Moda uzun yıllardır hayatımda ama “Küçükken annemin elbiselerini gizli gizli keserdim, elimden dikiş makinasını eksik etmezdim,” gibi bir durumum olmadı açıkçası. Tasarımcı olmaya da profesyonel yaşama adım attıktan sonra karar verdim. Tamamen bilinçli verilmiş, emek emek işlenmiş bir plandı bu benim için. Tabii Paris’te yaşadığım yılların, ailemin tekstilci olmasının, küçük yaştan beri şahit olduğum anneme ait sanat eserlerinin de şu an içinde bulunduğum yaşama ve başarıya katkısı büyük.

Moda tasarımı konusunda yetenekli olduğunuzu nasıl fark ettiniz?
Açıkçası moda tasarımı konusunda yetenekli olduğuma, sektöre girdikten ve müşterilerimi mutlu ettiğimi gördükten sonra tam olarak inandım diyebilirim. Moda tasarımcısı olma kararını Paris’te yaşadığım yıllarda almıştım. İş ve sosyal yaşamda gözlemlediğim eksiklikler ve talepler doğrultusunda, geçmiş yaşam tecrübelerimi ve bilgi birikimimi harmanlayarak, bu uzun soluklu serüvene adım attım. Çıktığım bu yolda ürünlerimin doğru kişilerle buluşması, onları mutlu etmesi öncelikli başarı ve yetenek kriterim. Ticari kaygılarla değil, doğru iletişim ve kaliteden ödün vermeden kazanılan her kadın benim için başarı göstergesi aslında. Bu kadınların sayısının her geçen gün daha da arttığını görmek yeteneğimin en somut göstergesi benim için.

Ünlü isimlerden müşterileriniz var mı? Kimler?
Şarkıcı, oyuncu, sunucu gibi farklı sektörlerden Ebru Karabayır ürünlerini giyen birçok ünlü isim mevcut. Bengü, Göksel, Gülben Ergen, Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Ivana Sert, Sibel Arna, Hatice Şendil, Sinem Kobal, Betül Demir, Nurgül Yeşilçay, Özgü Namal, Yasemin Allen, Öykü Gürman, iş hayatının başarılı kadınlarından Gamze Çizreli bu listede yerini alan ünlü isimler arasında..

Ürün yelpazeniz ve koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?
İlk koleksiyonum 2013 baharında piyasaya çıktı. Her koleksiyon ayrı bir ilham kaynağına, ayrı bir eğlenceye davet etti müşterilerimizi. Bir koleksiyon Marie Antoinette’ten ilham aldı ve böylece biz kendi desenimizi tasarladık, bunu ipek şifon ile bütünleyip romantik bir havaya büründük. Diğer bir koleksiyonumuz kelebek etkisinde kaldı, deri ile süet kumaşın gücünden ilham alarak ve lazer tekniğiyle zenginleştirilerek oluştu. Bir başka koleksiyonumuzda empresyonistler yol göstericimiz oldu; pastel renkler maskülen bir çizgiyle harmanlandı, nakış tekniği uygulandı ve zamansız, sofistike ürünler ortaya çıktı. Koleksiyonlarımızda değişmeyen tek kriter dikiş, kalıp ve kumaş kalitesinden ödün vermeden yolumuza devam etmek oldu. Özellikle son üç koleksiyondur kısa kokteyl elbiseler ve uzun abiyelerden oluştu. Gece davetleri ve özel günler dışında günlük yaşamında ve sosyal hayatında da bizi tercih eden kadınlar için yüksek bel pantolonlarımız, büstiyerlerimiz ve kalem eteklerimiz koleksiyonlarımızın vazgeçilmezleri arasında.

Koleksiyonlarınız arasında sizin için en özel olan koleksiyon ve parça hangisi?
Çok zor bir soru… Her koleksiyon yeni bir macera; her parça ayrı bir emek benim için. Markamı kurduğum ilk günden beri tüm tasarım sürecinde en özen gösterdiğim nokta “Kendi giymeyeceğim hiçbir ürünü askıya asmam ve atölyemde üretmem,” olduğu için, tasarımlardan birkaçını öne çıkarmak mümkün değil ama şunu söyleyebilirim ki yeni sezon parçaları şu sıralar geçmiş sezon ürünlerime kıyasla biraz daha favori Yılbaşı etkisiyle olsa gerek, kan kırmızı nakış detaylı kokteyl elbiselerimin yeri de ayrı.

7. Markanızın tarzını nasıl tanımlarsınız?
Ebru Karabayır markasındaki en temel düşünce kadınlara kendilerini günün her saati şık ve özel hissettirmek… Bu sebeple Ebru Karabayır koleksiyonlarında işçilik her zaman ön plandadır. Bunun yanı sıra her sezon üzerine düşünülmüş, yeni ilham kaynaklarıyla tasarlanmış, sofistike ve dikkat çekici hale getirilmiş parçaların dışında başka yerde rastlamanın mümkün olmadığı özel ürünlere yer vermek de önceliklerimizden. Kumaş kalitesinden ödün vermeden, iyi dikiş ve doğru kalıpla öne çıkan, fast fashion’dan uzak, zamansız tasarımlar markamızın DNA’sını oluşturmakta.

8. Tasarımlarınızda ilham kaynağınız neler oluyor?
Yeni şehirler, yeni insanlar, farklı kültürler ve diller, resim, sanat galerileri beni her zaman heyecanlandırmış ve ilham vermiştir. Çok sık çıktığım yurt dışı seyahatlerinde ilk yaptığım şey o şehre ait galerileri keşfedip orada saatlerimi geçirmektir. Bıkmadan, her seferinde hayran olduğum eserleri tekrar tekrar incelemek, en sevdiğim kitabı baştan okumak ya da etkilendiğim bir filmi izlemek hiç farkında olmadan tasarımlarıma yansıyabiliyor ve ilham kaynağım olabiliyor.

9. Yeni yılda hangi ürünleriniz favori olacak?
Yeni yılda kırmızı Brann tulumumuz ve kırmızı Elaria kokteyl elbisemiz favori olacak. Bunların yanı sıra kumaşı ve parlaklığı itibariyle Mormont kendinden desenli roze pulpayet kokteyl elbisemizin de öne çıkacağını düşünüyorum.
Spor sevenler içinse Petry nakış detaylı ekru bluz ve altında Bron yeşil düz kesim pantolonumuz çok uygun olacaktır.

10. Peki yılbaşı gecesinde, nasıl bir kombin seçilmeli, nasıl bir tarz oluşturulmalı?
Seçilecek kombin yılbaşı gecesinin nerede ve nasıl bir organizasyonla geçirileceğine bağlı olarak değişir ancak yeni yılın enerjisinden ilham alınarak normale göre daha ışıltılı, daha renkli ve daha özgür ruhlu giyinme lüksüne sahibiz! Şahsen ben Alaçatı’daki yazlık evimde yeni yıla girecek olmama rağmen ceket içi payet büstiyerimi çoktan listeme ekledim bile. Herkes bu güzel gecenin keyfini çıkartmalı. Arkadaşlarla evde mütevazi bir yemek programında bile spor kıyafetlere bürünmek yerine Blazer bir ceket, cigarette bir pantolon ve ipek bir gömlekle veya klasik siyah bir elbiseyle geceyi şıklıktan ödün vermeden geçirmekte fayda ve mutluluk var! Kırmızı gecenin rengi olabilir ama bunu da abartmamak gerekli

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.