Varsayım Bataklığı
Bugün bana “İletişimi bitiren şey nedir?” diye sorsanız kesinlikle “varsayım” derim. Bir insanın bizimle ilgili duygu ve düşünceleri konusunda varsayımda bulunmak. Onu anlamaya ve analiz etmeye çalışmak yerine kendi çıkarımlarımızdan emin olmak. Yanılma payı bırakmadan bir kalemde silip atmak. Bunlar iyice yaygınlaşan iletişim çukurları hâline geldi.
Bir cümleyle, ufak bir uyarıyla ya da tartışmayla çevremizdeki insanları silip atıyoruz ve arkamıza bakmadan ilerliyoruz. Bazen de yıllara dayanan dostluklar bir kalemde bitiyor; belki de arkasında yirmi yıllık muhabbet olmasına rağmen. Fevrilik bu çağın başa çıkılamaz sorunu hâline geldi, çünkü insanlar belki de daha önce hiç görülmeyen bir seviyede sabırsız hâle geldiler. Birine Whatsapp üzerinden mesaj atan; hemen beş dakikada yanıt bekliyor, yanıt gelmeyince parlıyor ve tepki göstermeye başlıyor. Bu sebeple biten ilişkiler var ve kimi zaman bunu yapan kişi kendini haklı bile görüyor. Sabırsızlık normalleşti, kimsenin beklemeye tahammülü yok, karşı tarafın meşgul olacağını düşünmeden “Bana önem vermiyor.” kafasına girip tepki gösteren insanlar bunu hakları olarak görüyorlar.
Bu durumda, eğer kişinin geçmişten gelen değersizlik, sevgisizlik ve benzeri duyguları varsa o travmalar da tetikleniyor ve önü alınamaz bir hâle geliyor. Mesela bir mesaja yanıt alamadığı zaman ya da beklediği karşılıkları görmediği zaman hemen “Bu da beni sevmiyor.” ya da “Ben yine değersizim.” gibi dipsiz kuyulara düşüyor zihninde. Duygusal olarak çökmüş insanların sayısı gittikçe artıyor; nereye baksanız bu çağın akıl dışı hızına yetişemeyen ve işte bu yüzden kendini eksik hisseden yaralı kalpler görmeye başlıyorsunuz. Eğer bu kitlenin içindeyseniz yalnız değilsiniz, çünkü gittikçe kalabalıklaşan bir güruhtan bahsediyoruz.
Varsayıyorlar. Tutunamıyorlar. Ben yetersizim, diyorlar. Oysa hiçbirisi doğru değil, çünkü zihnimiz bizi bu çağda ciddi olarak aldatıyor. Her şey bir illüzyon, bir yanılgı, geçici bir görme kusuru gibi. Tarihte ulaşılamayan bir hızda ve hedefsiz, amaçsız olarak ilerleyen insanlık neticede yine Orta Doğu’da savaş yaratmak dışında bir üretim yapamıyor.
Hani teknoloji ile insanlık gelişiyordu?
Sosyal hayatınızda da iş hayatınızda varsayımlarla vakit kaybetmenizi önermiyorum. Düşünceleriniz algınızla ilgilidir ve algı çok yanıltıcı olabilir. Bir insanın sizden nefret ettiğini düşünseniz bile bundan tamamen emin olamazsınız. Bazen de size hiç beklemediğiniz bir jest yaparak ters köşede bırakabilir. Algı çoğunlukla bir illüzyon, çünkü sosyal medyada, her yerde sadece filtreler var, peki ya gerçeklik? İşte ondan hiç kalmadı. Hiç yok.