Türkiye’nin Bir Numaralı Yatırım Şirketi
Ve işte Türkiye’nin 1., Dünya’nın ise en büyük 69. şirketinin yeni merkez üssünün iç tasarımları…
Hatırlıyorum da bundan on üç sene önce Rönesans firmasının iç mimari projelerinde görev almaya başlamıştım… Şirketin Rusya’da, Ukrayna’da inşa ettiği otellerin, alışveriş merkezlerinin ve ofis binalarının dekorasyon projelerini çiziyordum… Halen de çizmeye devam ediyorum…
O tarihlerde Rönesans’ın ofisine gittiğimde taş çatlasa 8-10 kişi olurdu binada… Hepsi aynı katta ve birlikte mesai yaparlardı… Erman Ilıcak’ın da aralarında olduğu enerji dolu ve dinamik 8-10 genç adam… Harıl, harıl, gece gündüz çalışırlardı… Aradan çok değil on üç sene geçti… O ufak grup bugün bünyesinde 20.000 kişinin çalıştığı, neredeyse tüm dünyada inşaatlar ve yatırımlar yapan uluslararası dev bir imparatorluğa dönüştü!
Türkiye’nin bir numaralı, dünyanın da altmış dokuzuncu büyük inşaat ve yatırım şirketi haline geldi. Hemen hemen her şeyleri değişti ancak değişmeyen tek şey imparatorluğun başındaki Erman Ilıcak oldu.. Asla kendini “imparator” gibi görmedi, aksine, “ekip çalışmasına ve takım oyununa” inandı… Tevazusunu, sıcak kanlılığını ve sempatikliğini hep korudu…. Kibire ve açgözlülüğe yenik düşmedi. İş hayatında başarılı olabilmek uğruna ruhunu şeytana satmadı.
Birçoğunu hepimizin tanıdığı “sözde” işadamları gibi ihale alabilmek için iktidardaki hükümetlere yalakalık, dalkavukluk yapmadı, el-etek öpmedi, sırnaşmadı, kimsenin adamı olmadı, değerlerinden para için vazgeçmedi. Sadece ve sadece “mesleğini, doğru ve dürüstçe” yaptı… Zekasını ve bilgisini akıllıca ve doğru amaçlar için kullandı.
Diğerleri gibi ülkesini sömürmedi aksine yurt dışında kazandığı paralarla Türkiye’de milyar dolarlık yatırımlara imza attı… Küçük hesaplar peşinde koşmadı kısacası, adam olarak çıktı yola ve adam kaldı…
Bunları gönül rahatlığı ile söyleyebiliyorum çünkü yıllardır onunla birlikte çalışıyorum ve gelişimini en net şekilde ve en tarafsız gözlerle izliyorum.
Kıskanmadan, gurur duyarak izliyorum hem de… “Demek bazen iyiler de kazanırmış” diyebiliyorum… İnanın hikayenin böyle olmadığını bir an için bile hissetsem en büyük hayal kırıklığını ben yaşarım!
İşte bu duygularla tasarladım Rönesans Holding’in Ankara’daki yeni merkez ofis binasının iç mimari yapısını… İstedim ki; holdingin güçlü, görkemli, güven verici yapısı, içinde çalışılan binanın atmosferine de işlesin… İnsanlar binaya adım attıkları anda hissetsinler bu ihtişamlı duyguyu. Bu atmosfer içinde en uygun mimari stilin New York’un ve Chicago’nun siluetini yaratan “Art Deco” olacağını düşünerek aldım kalemi elime ve çizdim… Umarım başarabilmişimdir…
Önümüzdeki aylarda sizlerle Erman Ilıcak’ın çalışma odasını ve yönetim katının tasarımlarını da sunmayı planlıyorum. Bakalım Türk iş dünyasında bir numara olan, milyar dolarlık kararları hangi tarzda döşenmiş bir odada alıyor.?
Eğlenceyle kalın, “hep kendiniz” kalın…
[nggallery id=1471]