Mulholland Drive Tepelerinde Los Angeles Manzarası Esliğinde, Müthiş Röportaj
Carlos Santana, Jennifer Aniston, Kim Kardashian ve daha birçok ünlünün güvendiği isim, Oakland Raiders futbol takiminin doktoru ve KRON 4 kanalının renkli sunucusu Dr. Gary Kawesch bu ayki konuğumuz.
Gary, Kaliforniya’nın en başarılı göz doktoru ve göz cerrahlarından birisi olmakla beraber, oldukça renkli ve hareketli sosyal hayati ile herkes tarafından tanınan ve çok sevilen birisi. Oldukça cana yakın hareketleri, içten gülümsemesi ve alçakgönüllü tavırları ile bambaşka bir insan… Çok sevdiğim bir arkadaşım olup ayni zamanda da hayatımda en çok güvendiğim doktorlardan birisi olan Gary Kawesch’i bu ay konuk etmek beni çok sevindirdi inanın…
Ya sen Gary, dergimizde olmaktan mutlu musun?
Gary Kawesch: Nasıl olmam ki… Sürekli senden duya duya zaten oldukça yakından tanıyorum artık MAG’ı. Hiç dilinden düşürmüyorsun. Acaba bana ne zaman sıra gelecek diye merakla bekliyordum. Biraz geç kalmadın mı? (gülüyoruz)
Sen o kadar yoğunsun ki ancak zaman bulabildik öyle değil mi? Önce futbol takımından başlayalım bence, Oakland Raiders takımının doktoru olmak gerçekten de çok renkli olmalı; sürekli maçlar, seyahatler, heyecan…
G.K: Amerikan futboluna ilgim çok küçük yaşlardan beri vardı zaten. Ama birazcık ama sadece birazcık kilo fazlasına sahip olduğum için pek atletik bir yapıda olmadım hiç. (gülüyor) Oakland Raiders’i gönülden destekliyorum, oyuncular ile dostane ilişkilerim de var. Beraber sevinip beraber hüzünleniyoruz. Bu sezon pek parlak değildi aslında ama yeni sezonda daha iyi olacak, eminim. Ve evet programımda çok büyük aksaklıklar çıkmadığı sürece her seyahate katılıyorum zaten. Bu da çok önemli bir gereklilik…
Bir de televizyon programın var, ne kadar pozitif bir elektrik yayıyorsun ekranda Gary, seni seyretmek çok keyifli oluyor…
G.K: KRON 4 kanalında sabah programımız var her hafta. Aslında burada daha çok son çıkan uygulamalardan, plastik cerrahi ve lazer alanındaki gelişmelerden bahsedip bazen canlı uygulamalar yapıyoruz. Yani daha çok bunlar var, biraz hanımlara yönelik diyebilirim.
Evet, ayni zamanda kozmetik cerrahi de senin alanına giriyor değil mi?
G.K: Ben tüm lazer teknolojilerini ve kozmetik alanındaki gelişmeleri inceliyorum. Asıl uzmanlığım göz ve göz ameliyatları tabi ama bu alanlarda da hizmet veriyorum.
Göz ameliyatlarında dünyaca bilinen başarıların var, sayısız başarılar hem de… Bu nasıl bir duygu?
G.K: Ben ve ekibim kırk binin üzerinde çeşitli prosedürlere imza atmış bulunuyoruz. Bu oldukça önemli ve hatırı sayılır bir başarı. Gerçekten çok özveriyle, büyük emekler vererek çalışıyoruz. Bunun sonucunda da başarı geliyor tabi ki. Benim “Laser Eye Center of Silicon Valley” isimli cerrahi merkezim San Francisco yakınlarında bulunuyor. Güney Kaliforniya taraflarında da hizmet veren bir merkezim vardı ancak zaman darlığı sebebiyle bütün enerjimi buraya veriyorum artik.
Ünlülerle dolup tasan merkezin mi bu?
G.K: (gülüyor) Bu konularda sır veremem aslında. Ama oldukça tercih edilen bir doktor olduğum kesin. Biraz övünmek gibi oldu ama öyle inan ki…
Biliyorum, hatta seni Grammy ödüllerinde, Emmy ödüllerinde, Oscar törenlerinde sık sık görmekte mümkün, çok renkli bir sosyal hayatin var…
G.K: Ben UCLA’den mezunum yani uzun yıllar Los Angeles’ta okudum, yaşadım ve de bu şehir gerçekten insanı ister istemez çok sosyal yapıyor. Çok farklı bir dünya var burada, seni içine alan, kendine benzeten diyebilirim hatta. Dışında yer almak istemiyorsun, burası Hollywood ve sen de bunun bir parçasısın.
Tabi herkes senin kadar bu konularda şanslı olamıyor maalesef…
G.K: Çok doğru. O kadar çok yıkılmış hayaller, başarısızlıklar, talihsiz ve hüzünlü hikayeler var ki burada. Ben kendimi çok şanslı hissediyorum. Aslında oldukça fakir bir ailede doğdum ben. Amerika’nın kuzey taraflarında yasıyorduk ve durumumuz hiç de iyi değildi ama bir karar verdim. Ne istiyorsam onun peşinden gittim, çok çalıştım, fırsatları gerektiği zaman kendim yarattım. Ve başarılı oldum. En azından ben öyle düşünüyorum.
Çok başarılısın gerçektende ve de ben hem kendi adıma hem de MAG ekibi olarak bu başarılarının ömür boyu devam etmesini diliyorum!
Hadi okuyucularımıza bir mesaj alalım senden.
I love “Turkish Delight”…