İkinci Durak PIMALAI Beach

BU AY SİZLERİ YİNE TAYLAND’DA MÜKEMMEL BİR ADAYA DAVET EDİYORUM; PIMALAI’YE. HADİ KEYİFLİ BİR TATİL SİZİ BEKLİYOR…

Tayland gezimin ikinci durağı, yine harika bir otel olan Pimalai Beach oldu. Bu otel; daha önceki yazımda kaldığım otel kadar ihtişamlı olmasa da yine de çok güzel. Yine ormanların içinde ve sessiz, sakin bir tatil için her şey var. Servis harika!

Tayland’da en sevdiğim olaylardan birisi insanların güler yüzlü olması. Her şey kötü bile olsa, insan burada mutlu olmak zorundaymış gibi hissediyor. Tabi ki her şey burada da mükemmeldi. Bu otele de mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Rayavadee’ye göre daha hesaplı bir yer. Bu otele giderseniz, mutlaka otelin sizi alanda karşılaması lazım. Çünkü alandan sonra yarım saat arabayla gidiyorsunuz ve otelin teknesi ile tam bir saat sürüyor yolculuk. Otelin önünde uzunca bembeyaz bir kum plaj var. Mesela Rayavadee’nin önünde daha öncede bahsettiğim gibi bir sürü insan vardı ama burada çok az insan görüyorsunuz…

KAFA DİNLEMEK İÇİN İDEAL
Özellikle bugünlerde insanlar büyük şehirlerden kaçıyorlar. Burası her şeyden uzak ve tam kafanızı dinleyebileceğiniz bir yer. Lanta Deniz Parkı’nın hemen yakınında… Otelin güzelliğini anlamanız için web sayfasını ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Denizden baktığınızda, oteli ormanların içinden göremiyorsunuz. O kadar güzel dizayn edilmiş ki, sanki tek ağaç kesilmemiş gibi. Otel tam yüz hektar ormanın içine inşa edilmiş, neredeyse bir kilometrelik kendine ait plajı var ve otelde yüz yirmi bir oda ile villa mevcut.

AÇIK HAVADA SPA KEYFİ
Beni bu otelde en çok etkileyen şey; SPA’sı oldu. Çünkü genelde SPA’lar hep kapalı olur fakat burada açık havada ve nefis bir bahçenin içerisindeydi. O bahçede masaja giderken, güzelliğe inanamıyorsunuz. Girişte büyükçe bir küpün içine su doldurmuşlar ve içine çiçeklerden sanki bir tablo yapmışlar…
Sizin için bahsettiğim güzelliği ekledim.

SPA’sında ben spor masajından aldım. Gerçekten harikaydı. Devamlı spor yaptığım için boynum sık sık tutuluyor ve dikkat etmem lazım. Fakat burada masaj yaptırdıktan sonra geçti diye düşündüm. Elbette bir masajla geçecek durum değil ama ne kadar etkili bir masajmış ki, uzun süre ağrılarımdan kurtuldum. Eğer giderseniz, kesinlikle masaj yaptırmanızı öneririm. Hem sağlığınız için hem de gözlerinizin böyle enfes bir bahçeyle görsel şölen yaşaması için. Bu SPA’nın genel havası, insanın ömrüne ömür katıyor.

KAYALIKLAR ORTASINDA GİZLİ CENNET
Tabi otelde tembellik yapmak güzel ama en azından otelin tekne turuna katılalım dedik. Tekne ile Lanta Deniz Parkı’ndaki küçük adalara yolculuk yapıyorsunuz. Bu adaların isimleri Koh Rok, Koh Kradan, Koh Haa, Koh Gnai. Bu adalar çevresinde geziniyorsunuz ve sık sık durarak denize giriyorsunuz. Tabi şnorkel yapmak için de ideal bir yer. Teknede size şnorkel veriyorlar. Bence bu tekne turunun en ilginç tarafı Koh Muk diye bir adayı ziyaret etmemizdi. Koh Muk çok enteresan bir oluşum. Daha önceki yazımda size Tayland’da denizin ortasında kocaman kayalıklar olduğundan bahsetmiştim. Bu ada da aslında böyle yüksek bir  kayalık görüntüsüne sahip. Bu kayalığın dışında can yeleklerini giyerek denize giriyorsunuz ve 60 metrelik zifiri karanlık tünelden rehberinizin arkasından yüzerek dört tarafı kayalarla kapalı ama üstü açık bir plaja geliyorsunuz. İnsan inanamıyor! Burası tam korsanların aradığı yer. Dışardan sadece bir kayalık ama içerde plaj var. Sadece plaj değil, ağaçlar da var. Yani aslında kelimeler yetmiyor anlatmaya… Ben en iyisi daha iyi anlamanız için bir resim daha koyayım. Şimdi bu resme bakınca sanki normal bir plajdaymış hissini veriyor. Ama dört tarafı kapalı ve bir tünelden yüzerek giriyorsunuz…

Tabi bu tünelde klostrofobisi olanlar yüzmekte zorlanabilir. Gerçekten tam rehberin arkasından gitmek gerekiyor. Bir fener tutuyor ama hem kalabalık hem karanlık olduğu için yüzerken yön duygunuzu kaybedebiliyorsunuz. Tünelin duvarları, dalgalardan keskin bir bıçak halini almış durumda. Bunu anlatıyorum çünkü bu dediklerim babama oldu ve kafasını bu kayalardan birisine çarptı, kötü bir şekilde sıyrıldı ve kanadı. Neyse ki çok önemli bir yaralanma olmadı ama gerçekten dikkatli olmak lazım ki, seyahatiniz zehir olmasın bu cennet yerde. Ama hakikaten gördüğüm en ilginç oluşumlardan biriydi. Kendimi Hazine Adası’nda hissettim. Otele dönünce, babam otelin doktorunu ziyaret ederek gerekli pansumanı aldı ve kalan günleri kafasında ufak bir sargı beziyle geçirmek zorunda kaldı.

OTELİN DİĞER AKTİVİTELERİNE GELİNCE;

Tam donanımlı bir fitness center ve tenis kortu var. Yalnız su kayağı, wake board gibi motorlu deniz aktiviteleri yok ancak kano ve yelken yapabilirsiniz. Aslında güzel bir uygulama. Doğal olmayan hiçbir sesi duymuyorsunuz burada. Ayrıca ücretsiz olarak bir kanoya binerek yine bu enteresan kaya oluşumlarını kendiniz de ziyaret edebilirsiniz. Diğer aktiviteler arasında bisiklet, Lanta National Parkı’na yapılan bir trekking var. Park, otelin 6 km güneyinde bulunuyor. Ben katılmadım ama doğanın böyle güzel olduğu bir yerde eminim büyüleyici görüntüler vardır. Ben otelin içinde bulunduğu ormanı gezerken bile büyülendim. Bu yürüyüşe katılanlar kim bilir ne manzaralar görüyordur. Ayrıca otelin yakınında bulunan fil çiftliklerinden birine gidip bir filin üstünde bir süre yolculuk etmek unutulmaz bir tecrübe. Ben daha önce Bangkok gezimde file bindiğim için bu tura katılmak istemedim. Ama daha önce tecrübe etmeyenlere öneririm. Bir daha nerde file bineceksiniz? Ankara’da mı, İstanbul’da mı?
Dalmak isteyenler için de Padi’ye ait bir dalış merkezi var. Merkezin yirmi metrelik yeni ve modern donanımlı teknesi ile dalış için ideal yerlere gidebilirsiniz.

Şayet Thai yemeği öğrenmek isterseniz otelin yemek kursuna katılabilirsiniz. Aslında bazı zor diye bildiğimiz, kolay yapılan Thai yemeklerini burada öğrenip evinize gelen misafirlerinizi kolaylıkla etkileyebilirsiniz. Ben yine daha önce Uzak Doğu yemekleri kursuna gittiğim için bu aktiviteyi de es geçtim.

ODALAR VE RESTORANLAR
Otelde beş farklı oda tipi ve villa seçeneği var. İsteğinize ve bütçenize göre seçebilirsiniz. Tabi ki villalar harika. Ben, Bay Front Deluxe odada kaldım ve gerçekten çok da memnun kaldım. Otelde dört restoran var. Özellikle ben tepedeki, Spice and Rice isimli Thai yemekleri yapan restoranı çok beğendim ve ayrıca Seven Seas Restaurant ve şarap barından güneşi batırmak da harika!

MUTLULUK OLARAK GERİ DÖNER!
Ben bu seyahatimde kaldığım iki oteli de beğendim. Eğer üşenmezseniz, benim gibi iki oteli de görmenizi tavsiye ederim. Yok, eğer ben tek otelde kalmak istiyorum diyorsanız, hiç durmayın her ikisi de muhteşem. Bu güzellikleri görmeden bu dünyadan gitmeyin! Unutmayın ki gördüğünüz bu güzellikler size mutluluk olarak geri dönecektir. Hayatta en güzel aktivitelerden biri olan seyahati ve yeni kültürleri tanımayı hiçbir zaman ihmal etmeyin. Mutlaka her sene yeni bir ülkeye gitmeye çalışın. Emin olun ki bu tecrübeler hayatınızın en güzel hatıraları olarak kalacaktır. Şöyle arkanıza dönüp baktığınızda yaptığım en güzel şeylerden biri de seyahatti diyeceğinize eminim. O yüzden seyahatlerinize zaman ve para ayırmaktan kaçınmayın!

Benim Tayland’da, bu otelde ve Rayavadee’deki resimlerime bakmak isterseniz bu web sitesine:  www.tolgaerden.spaces.live.com/photos girebilirsiniz.

Her zamanki gibi bol seyahatli, keyifli günler dilerim…