Hayvanların Vahşi Dünyasını Banyolarınıza Taşımaya Ne Dersiniz?
Çok uzun zamandır hayvanlar alemi, farklı sektörlerdeki birçok tasarımcının ilham perisi olmuştur. Bugüne kadar gelmiş geçmiş birçok moda akımında, sürekli güncellenen
trend dünyasında ve mimarlığın en eski tarihinde herhangi bir çamur evde bile hayvanlar aleminin izlerini görmek mümkün.
Sürekli kendini tekrar eden desenleri, renk tonlarındaki inanılmaz uyum ve dokuları, tasarımcıların esin kaynağı olmaya devam ediyor ve hiç ummadığımız yerlerde karşımıza çıkıyorlar; bazen sevimli, uysal… Bazen vahşi, yırtıcı hayvanlar… Çantalar, ayakkabılar, kıyafetler, koltuklar, perdeler, duvar kâğıtları… Uzayıp gidiyor bu liste.
Ormanlardan çıkıp hayatımızın her alanına koşturan hayvanlar son olarak banyolarımıza girdi. Seramiklerden mozaiklere, lavabolardan klozetlere, duş teknelerinden mobilyalara ve hatta kapı kollarına kadar banyolarınızın her metrekaresinde vahşi bir hayvanın varlığını hissediyorsunuz.
Ünlü İtalyan markaları bu akımın öncülerinden. Duvarlarda ve yerlerde Bizassa leopar desenli mozaik tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Seramik denince ilk akla gelen isimlerden olan Settecento “Animalier” ismini verdiği koleksiyonuyla banyolarınızın misafiri oluyor. Vitrifiye konusunda ise Ceramica Cielo farklı renk seçeneklerindeki krokodil tasarımlarıyla yerini kimselere kaptıracak gibi gözükmüyor. Tüm bunların yanı sıra banyo mobilyalarınızda da aynı etkiyi görmek istiyorsanız Gruppo Atma markasının “Junco bathroom” koleksiyonuna bir göz atın…
Banyolarınızı klasik görünümünden çıkarıp daha marjinal daha dinamik bir havaya bürünmesi için bu vahşi dünyayı evlerinize konuk edebilirsiz… Hırçın bir leopar, uysal bir zebra ya da yırtıcı bir timsah… Hangisinin size eşlik etmesini istersiniz?
AYIN ÜRÜNÜ:
Hayvanların dünyasına bu kadar dalmışken Philppe Starck tasarımı bu sandalyeyi unutmak olmazdı. Starck’ın ünlü “Mademoiselle” tasarımı, Dolce&Gabanna imzalı kumaşla birleşmiş.