Gardırobunuzda Bahar Detoxuna Hazır mısınız?
Uzun ve buz gibi geçen kış mevsiminin ardından baharı karşılamanın keyfi bir başka… Karlı günleri en çok sevenlerden biri olmama rağmen ben bile bu kış kara doydum.
Soğuk kuzey ülkelerinde yaşayanlarla ve daima kapalı havada yaşamaktan bunalıp en ufak bir güneş ışığı gördüğünde askılı bluz ve sandaletlerle kendilerini dışarı atan İngilizlerle empati kuracak hale geldik.Diyeceğim o ki Nisan ayının ilk günlerinde sokaklarda rastlayacağınız “plaja gitmeye hazır” görünümündeki bu tipleri yadırgamayın,güneşe hasret kalan insanın psikolojisi bu olsa gerek diye düşünüp tebrik edin.Mart ayının son haftası oğlumun okulunun “bahar tatili” oluşundan dolayı İstanbul’daydım. Biz yola çıktığımızda Ankara’da lapa lapa kar yağıyordu! Oğlum Demir tam bu noktada “bu ne biçim tatil,hani ben anneannemle Bebek Parkına gidecektim,sahildeki balıkçıları balık tutarken izleyecektim,bahçeye çıkıp futbol bile oynayamayacağım bari kızağımı yanımda getirseydim”şeklinde itirazlar sıraladı.Şansımıza iki gün içinde İstanbul’da havalar güzelleşti.Tabii benim oğlum bu defa da ani gelen hava değişikliğine adapte olamayıp tüm tatilini evde ilaç üstüne ilaç alarak geçirdi ama sonuçta güneşli günler sayesinde adına uygun bir “Bahar Tatili” geçirmiş olduk.Ankara’ya dönüşümüzde ilk iş kalın kazaklar ve atkılar gibi en kışlıklarımı kaldırmak oldu.Şu dünyada en çok nelere üşenirsin diye bir soru sorulsa yazlık kışlık ayırmak benim için en ön sırada bayrak taşır.Kışlıkları kaldır,baharda giyilebilecekleri seç,en yazlıkları içlerinden ayır ve tekrar kaldır… Çok özensem de hiçbirzaman o süper organize, dolabında gömlekleri renk sırasına göre dizebilen kadınlardan olamadım.Eşim ve oğlumun aşırı düzenli oluşu da işleri pek kolaylaştırmıyor.Yazlıklar,baharlıklar derken bana fenalıklar geldi,biranda Amerika’da izlenme rekorları kıran realityshow programı “HOARDERS”ı (İSTİFÇİLER) düşündüm.Ekşi sözlüğe göre istifçiler eşyalarla duygusal bir bağ kurdukları için onları vermeye kıyamaz ve saklarlar.Benim gardırobumda karşılaştığım manzaraysa buna yakın,bazı kıyafetler tekrar moda olur hatta belki de vintage olur düşüncesiyle saklanmakta,bazıları “onsekiz yaşında gayet güzel duruyordu iki kilo verirsem neden olmasın” mantığıyla yıllardır dolap beklemekte.Durum vahim neredeyse yirmi yıl daha beklese Demir’de biraz erken evlense belki torunlarım giyer şeklinde düşünmeye başlayacakken annemden gelen telefon beni kendime getirdi.Dolaplarımı düzenlediğimi söylediğimde karşıdaki sessizlik beni en iyi tanıyan kişi olduğundan doğal bir tepkiydi.Herzamanki gibi bana,benim gibi herşeyi dağıtan,paylaşmayı seven birinin iş kıyafetlere gelince nasıl olup da bukadar tutucu olabildiğine hayret ettiğini, gardırobumu hafifletirsem ruhumun da hafifleyeceğini söyledi.Dünyada artık insanların ekonomik durumları ne olursa olsun yaşamı mümkün olduğunca basite indirgeyerek stresten arınmaya yöneldiği bilinen bir gerçek.Geçenlerde okuduğum bir yazıda yalınlığın insan hayatındaki önemi ile ilgili enteresan hikayelerle karşılaştım.Büyük evlerde oturanlar artık daha ufak her alanını kullanabilecekleri evleri tercih ediyorlarmış,işe evlerindeki aksesuar,fazla gelen tabak çanak,dekoratif obje veya mobilyalarla başlayanlar basitleştirilmiş hayatın “stressfree”(stressiz)olduğu görüşünde hemfikirlermiş.Örneğin evinde aksesuar biriktirmeye meraklı bir kadın başta zor da olsa yıllar boyu biriktirdiği kendine göre değerli olan her parçayı veriyor(kendi deyimiyle aksesuarlarından kurtuluyor)Duruma neden ‘kurtulma’şeklinde baktığı sorulduğundaysa her gün eve geldiğinde yardımcısının toz alırken ya da çocuğunun oyun oynarken onlara zarar vereceği düşüncesinin kendisinde stres yarattığını,objelerden kurtulmakla bu stresi hayatından uzakta tutarak rahatlama hissettiğini söylüyor.Bunun gibi birçok küçük örnek ardarda sıralanınca hayatımızda büyük rahatlama ve hafifleme hissedileceğinden bahsediliyor.Tabii bunlar mantıklı,ama iş uygulamaya geldiğinde okadar kolay olmayabilir.Ama bu yaşam tarzı bana uyar diye düşünenlerdenseniz işe en kıymetli eşyanızdan vazgeçmekle başlayın ,eğer bu sınavı geçerseniz gerisi kolay.Sakındetoks yaparken verdiğiniz eşyaları şu güzel havalarda çarşılarda dolaşayım deyip geri almayın!Huzurbasitte,sadede yatar mantığından vazgeçmeyin.Kendim bile inanamıyorum ama ben bile sonunda gardrobumu epeyce hafiflettim,gerçekten kendim de hafifledim.Bu sadece başlangıç bakalım nereye kadar devam edebileceğim.. Huzurla ve keyifli kalın
Benden söylemesi
İzleyin:DowntonAbbey (ingiliz kırsalının muhteşem dinlendirici doğasında 1.Dünya Savaşı sırsında geçen bu diziyi annemle keşfettik ve bayıldık.3. sezonu heyecanla bekliyoruz.
Dinleyin:SandraCarrasco 11 , Vicente Amigo:Vivenciasİmaginadas
Okuyun:30 Günde Sağ Beyni AçmakDr.KeithHarary,Bir Yıl:Jean Echenoz
Görün:İstanbul Modern Van Gough 4 boyutlu sergi,müjdeykında Ankara’da çocuklar mutlaka görmeli
Göz Atın:AshtonKutcher,P.Diddy,KanyeWest,BradPitt gibi pek çok ünlünün yeni Amazon .com olarak nitelendirdiği internet sitesi Thefancy.com sayesinde birçok cool yenilik keşfedin,ister online siparişedin,ister takip edin,herşekilde eğlenceli.
[nggallery id=1111]
