Etel Baler ile Türk Tasarımcılar
Herkese Monaco’dan merhaba,
Monte Carlo’da günün her saatinde birbirinden şık insanlarıniçinde,prensin eşliğinde,güzel butiklerle çevrili olunca canim tabii ki modadan bahsetmek istedi…
Türktasarımcıların hepsini çokseviyorum, ama Zeynep Tosun’un yeri ayrı. Bir kere o kadar cıvıl cıvıl ,kıpır kıpır ve güler yüzlü ki bu enerjiyi kıyafetlerine de yansıtıyor.O kendi gibi, içinden ne geliyorsa onu yapıyor ama bir o kadar da yumuşakmizaçlı. Atölyesindeniçeri adım attığınızda sizi en iyi psikologdan daha iyi çözüyor ve hayaliniz tam ne ise onu gerçekleştiriyor.Gecenin yıldızı mı olmak istiyorsunuz, farklı mı olmak istiyorsunuz, gündüziçinuğraşılmamış şıklık mıarıyorsunuz? Her şeye çözümü var! Her ne kadar kendi gibi çılgın olduğuline’ı benim gözdem ise de YKM’yehazırladığı modern şehirlisıklığından abiye kıyafetlere kadar birçoktarzıbaşarıylauyguluyor. Milano’da okuduktan sonra AlbertaFerretti’ninyanında çalıştı ve bence en az onun kadar ünlü bir dünyamarkası olacak.Zaten şimdiden Harrods başta olmak üzerebirçokyabancı zincir peşinde…
Ayağının tozuyla Londra moda haftasından geldin.Londra moda haftasına katılmanın hikayesi nedir?Nasıl geçti?
Kim olursanız olun, nerede olursanız olun iyi işler yapıyorsanız bir şekilde takip ediyor, fark ediliyorsunuz. Organizasyonu düzenleyen House of evolution her sezon karma defilesinde üç tane yeni tasarımcıçıkarıyor.Dolayısıylaistikrarlı,her sezon koleksiyon çıkaran,yaratıcı,yükselen ve ciddi isimleri takip ediyorlar.Bu organizasyonu düzenleyen kişilerle ilişkim hep vardı. Ama bana teklif etmek için doğru zamanı beklediler.Geçen sene de bana direkt teklif gelmişti, bu sene de aynısı oldu. Tabi ki kolay olmadı.
Geçen sezon da Paris’te defile yaptın. Londra’yı mı Paris’i mi tercih edersin?
Esasında ben ilk olarak yer değil,organizasyon tercih ediyorum. Geçen sene Paris’te yaptığım defile moda haftasında fakat takvim dışıydı. Takvimli defile yaptığınızdaçok daha fazla ve kaliteli insan, basın, blogger katılımı oluyor. House of evolution Londra bazlıydı. Genç tasarımcıları çok daha fazla desteklediği için Londra’yı daha besleyici buluyorum. Londra’ya dünyanındört bir tarafından nitelikli buyer’lar geliyor; Avustralya’dan bile sipariş aldım ama en önemlisi çok güzel yorumlar aldım.Tabi ki en güzeli New York olurdu ama maalesef mesafe olarak çok uzak.
Bizdeki defilelerle yurtdışındakileri karşılaştırdığında neler görüyorsun?
İyi yönde ilerlediğine inanıyorum. Tabii ki henüz Milano, Paris veya Londra gibi olamaz çünkü daha Türkiye’de moda o kadar gelişmiş ve köklü değil. Moda haftalarında resimlerinde, videosunda, ışığında yeterince iyi olduğunu düşünmüyorum. Bunların hepsi deneyimle kazanılacak şeyler ve biz bu konuda daha çok yeniyiz. Diğer bir konu ise yeterince özgün olamaması. Herkes için geçerli değil ama genel anlamda baktiğiniz zaman tasarımcılar kişisel imzasını atamıyorlar, stilleri yeterince oturmamış.Yetenekli insan az,destek az.Mesela ben deri tanıtım grubu DTG’den destek alıyorum ama İTKİB’den özel bir desteğim yok.Zamanla yerine oturacak diye düşünüyorum.
Defilede alışılmışın dışında Eminönü’ndeki ustalara özel olarak düğmeler ve boyunlukları yaptırdın,ayakkabı ve çantalarla tam bir bütünlük içindeydi. Çok beğenilen bu büyük uğraşını anlatır mısın?
Gümüş boyunlukları, ayakkabıların önünde dantel kesim metalleri, zırhları bir bütün olarak kullandım çünkü çok yenilikçi, iddialı, sert ve güçlü bir kadını yansıtmak istedim. Zaten ben ilk olarak kafamda yansıtmak istediğim kadını hayal ediyorum,daha sonra kıyafetler ortaya çıkıyor.Çünkü asıl amacım stil vermek;bir koleksiyona baktığınızda stil verebilmişseniz,başarılıdır.
JonathanSaunders senin tarzını “güçlü aksesuarla süslenmiş yalın parçalar” diye özetlemişti. Sence Zeynep Tosun kadınınasıl bir kadın?
Londra defilemdeki kadın güçlü bir kadın. Güçlükadının kendine ait hayatını öne çıkarmak istedim. Ultra modern tasarımlar içinde bir saray. Gümüş, metalik ve çeşitli mermerler ile karışmış yerler. Dev, üç boyutlu çiçekler kullandım. Bu koleksiyondaki kadının yaşadığı yer eşi benzeri olmayan bir yer… Modern-Bohem, cesur ve iddialı kadınlara hitap ediyorum. Genelde maskülen ve feminenliği karıştırmayı seviyorum.
YKM’yedanışmanlıkyapıyorsun ve aynı zamanda 2009’dan beri YKM içinAgenda koleksiyonunu hazırlıyorsun.Bu koleksiyonun çizgisinasıl?
Bu sene Agenda kadınına yeni bir soluk getirmek istedim.Yaratılmış Agenda kadınının çok dışına çıkmadan yüzünü yenileyip, gençleştirdim. Şehirli bir iş kadınını hedefliyoruz. Bu kadının daha genç, dinamik olmasını istedim. Daha modern, daha yalın ama aynı zamanda tasarım giyen bir kadın. İddialı takım elbiselerinin yanında, ofiste rahatça giyilebilecek elbiselerden oluşuyor.
Hem couture yapıyorsun hem hazır giyim.Ulaşılmaz olmak mı daha güzel,geniş kesimlere yayılmak mı?
Tasarımı uygun fiyata satarak geniş kesime yayılmayı daha çok seviyorum çünkü müşteri sizin stilinizi hazır giyim koleksiyonu ile daha iyi anlıyor. Couture dediğiniz şey gece elbisesi, bir kere giyiliyor ve bitiyor. Buna rağmen couture Türkiye’de daha çoksatılıyor.Bu gerçeği bildiğimden Akmerkez’de ki dükkanımda hazır giyimime olan yoğun talep beni çok mutlu ediyor.Bu başarımda fiyat politikamınçok etkili olduğunainanıyorum.
Sanat yönü kuvvetli bir aileden geliyorsun.Teyzen Filiz Akın,annen,anneannen tekstil işindeydi,baban mimar.Modacı mı olunur yoksa modacı mıdoğulur?
Kumaşlarlabüyüdüm.Başkaçocuklar oyuncak içinağlarlarken ben elbiseler içinağlıyordum.Zaten böyle bir aileden sanat yönü kuvvetli çıkmam muhtemeldi ama ben bu işiçindoğmuşum.
KÜNYE
Tüm satış noktaların: Zeynep Tosun by Akmerkez, Building, Zeynep Tosun showroom(Akatlar),
Tüm YKM’lerde Agenda by Zeynep tosun
Zeynep Tosun Akmerkez’de En ucuz ürün : 85tl
Zeynep Tosun Akmerkez’de En pahalıürün: 2.500 tl
[nggallery id=1103]
