Ege’de Huzurun Adresi Urla
1.19k
Pek çok negatif yönünün yanı sıra bazı pozitif özellikleri de olan bu virüs hayatımızı her şekilde etkiledi. Pandemi nedeniyle yurt dışına çıkışlarda yaşanan engeller hepimizi cennet vatanımızın henüz göremediğimiz cennet köşelerine yönlendirdi. Benim gibi tipik bir Yay burcu iseniz seyahat etmenin yaşamımdaki önemini biraz hissedebilirsiniz.
Benim valizim her zaman kapının arkasında durur. COVID-19 sebebiyle uçmak hayal olunca direksiyon başına geçerek cennet vatanımın yollarında, kilometreleri ardımda bırakmaya başladım. Urla’ya ulaşmam sadece dört saatimi aldı, ki ömrü trafikte geçen biz İstanbullular için bu süre hiç bir şey demek.
Pek çok açıdan bir cennet olan Urla’da Ayşe Hanım Konağı’nda kaldım. Sahibi Sezer Dermenci, kardeşleri ile gerçekten bir cennet yaratmış. Adeta bir hayvan çiftliğindesiniz, bahçesine girdiğiniz an etrafınızı her çeşit canlı sarıyor. Eşsiz ve özenli servisi ile hazırladığı çeşitli kahvaltıları, Urla şarabıyla sunduğu lezzetli yemekleri ile sizi büyülü bir konakta gibi hissettirecek. Geceleri muhteşem aydınlatılmış ağaçlarla dolu bahçesi, derinden gelen etkileyici müziği ve zevkle donatılmış çiçekli sofralarıyla bir şölen deneyimleyeceksiniz. Özellikle bahçesindeki büyük bungalov tipi odası büyülü bahçede bir cennet. Beş senedir başarıyla müdavimlerini ağırlamaya devam eden konak, yaz kış açık ve yılbaşı geceleri için özel etkinlik organize etmekte.
Ayrıca Ayşe Hanım Konağı’nda kültürel, sanatsal faaliyetler ve müzik konserleri de gerçekleştiriliyor. Hem yazın hem kışın çok keyifli olan Ayşe Hanım Konağı’na mutlaka tekrar gelmek isteyeceksiniz.
Yemek için sizlere iki yeri tavsiye edeceğim. Biri Odurla, diğeri Denizaltı Restoran. Odurla, zeytin ağaçlarıyla dolu bir orman adeta. Her yeri minik, tarla benzeri, ekili alanlarla dolu. Çünkü burada yediğiniz her şeyi kendileri yetiştiriyorlar, topraktan çıkarıp direkt olarak tabağınız için hazırlıyorlar. Yemekleri kadar aydınlatması ve hizmeti de harika. Değişik lezzetleri olan bu mekanı en azından bir kez denemelisiniz.
Bir diğer mekan önerim ise yörenin en eski işletmelerinden biri olan Denizaltı Restoran. Tam yirmi beş yıldır beldenin en gözde mekanı ve her daim dolu. Adeta denizin içinde ışığı, dekorasyonu ve çeşitli mezeleriyle oturup bir daha kalkamayacağınız, harika nostaljik şarkılar dinleyip manzaraya dalıp gideceğiniz bir lokasyon. Yaz kış açık olan Denizaltı’nın müdavimi olacağınızdan eminim.
Benim gibi gökyüzüne aşık biriyseniz ve farklı bir deneyim yaşamak isterseniz Manej Urla’yı görün derim. Burada bir gece kaldım. Odaları son derece değişik. Kerpiç duvarlar ve pervaneyle serinlediğim doğayla iç içe bir gece oldu. Bu gecenin en büyük özelliği ise Suna Hanım ile beraber dolunayda yaptığımız piknikti. Gece yarısı dev bir dolunayın altında size özel hazırlanmış piknik sepetinizle çimenlere uzanıp, rüzgar güllerinin çıkardığı hipnotik ses eşliğinde gökyüzünün koyu karanlığında kayboluyorsunuz. Etrafınızda öten gece kuşlarına ağustos böceklerinin sesi karışıyor ve bu eşsiz senfonide siz, hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Sabah kahvaltısını da piknik şeklinde yaptıktan sonra isterseniz Manej’de at binebilirsiniz.
Çok sayıda üzüm bağlarına sahip Urla yöremiz, kaliteli üzüm ve şarapçılık alanında adını dünyaya duyurmuş markalarımıza ev sahipliği yapan bir yer. Birkaç bağda şarap tadımları yaptık. Hem bağlar hem mekanlar gerçekten çok etkileyici ve çok şık dekorasyonlarla inşa edilmiş. Sunumlarında tecrübe ve gustosu olan etkileyici bir yerdi.
Ülkemizin sihirli toprakları çok bereketlidir. Toprağı tanıyan ellerin dokunuşlarıyla ülkemizi yurt dışında da başarıyla temsil edecek daha nice mahsulümüzün olduğunu bilmek mutluluk verici.
Urla mutlaka yaşamanız, tatmanız gereken yerlerden biri.
Balamir
İçten anlatımla, yaşanmışlık ve farkındalıkla kaleme alınmış harika bir yazı. Kendimi orda hissetirdi. Pandemi sonrası mutlaka yazıda geçen tüm lokasyonları ziyarete gidip Urla’da bir kaç gün geçireceğim.