Büyülü Efsane Şehir Prag
100 kuleli şehir, kentlerin kenti olarak da anılan Prag gerçek bir mimari başyapıttır. 900 yıllık tüm epoclardan mükemmel örneklerin muhteşem bileşimidir: Romanesk (St. Gerorge Kilisesi), Gotik (St. Vitus Katedrali, Tyn kilisesi), Rönesans (Kale içindeki Yaz Köşkü), Barok (Kinsky Sarayı, tavanında Avrupa’nın en büyük frescosu olan St. Nicholas Kilisesi, Sternberg Sarayı), Rokoko (Archbishop Sarayı), Art Nouveau (Hotel Central, Grand Hotel Europa, Hotel Pariz, tren istasyonu ve Belediye binası Obecni dum, Prag Şehir Müzesi ve Ulusal Galeri), Kubism (Siyah Madonna evi), Modernism (Dans eden ev Tancici dum) ile günümüze kadar bozulmamış açık hava mimari müzesi olmuş.
“Praha” Çek dilinde eşik anlamına geliyor. Yeni dünyalara giriş, geçiş olarak da tanımlanacak Prag birçok sanatçıya ilham vermiş: Mozart, Casanova, şair Jan Neruda, müzisyen Antonin Dvorak (Russsalka operası), Franz Kafka (ünlü yazarın Metamorphosis ve diğer tüm eserlerini Kafka Müzesi’nde bulabilirsiniz), Milan Kundera (ünlü roman yazarı, “Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” eserini filminden de hatırlayabilirsiniz) ve Alfons Mucha (Art Nouveau posterlerini Kaunicky Sarayındaki Mucha müzesinde gezebilirsiniz).
Operaların operası sayılan Don Giovanni’yi Mozart ilk kez Prag’da 1787’de sahnelemiş. Ulusal Marionette (Kukla) Tiyatrosu Prag’a otantik bir gösteri ve Mozart’ın operası Don Giovanni’yi bu kukla şovu içinde seyrettim annemin tavsiyesiyle. Çocuklara operayı kuklalarla tanıtıp sevdirmek için enteresan bir fırsat olabilir ama opera sevmiyorsanız ve kuklaları Hacivat Karagöz gibi son kullanma tarihi dolmuş bir görsel sanat görüyorsanız tabi ki Marionette şovu tercihiniz olmamalı.
Karnaval geçidi ve tüm gece kutlamalarla özelleşen 1 Mayıs Bahar Festivali Prag’da bambaşka ve 12 Mayıs – 4 Haziran arası en prestijli uluslararası müzik festivaline katılma fırsatım oldu, gerçek bir ses şöleniydi. Prag’a ne zaman gitseniz dünya çapında klasik müzik festivalleri yanı sıra birçok müzik ziyafeti olanağı yakalayabilirsiniz. Opera, bale ve özellikle tarihi mekanlarda düzenlenen oda konserleri (kale içindeki Lobkowicz Sarayı müzesinde her gün 1.00 de), kiliselerdeki org resitalleri (St. James kilisesi en iyi akustik), romantik konserler için mum ışığında St. Michael Manastırı’nda klasik müzik konserleri veya modern müzikallerden seçmelerin özel konserlerini tavsiye ederim. Avrupa’nın en güzeli sayılan enfes altın süsleri ve İslami geometrik motifleri ile çevrelenmiş localar içeren İspanyol Sinagogu’nu mutlaka gezin ve burada olan Musevi kemancı Shonert’in mistik konserleri harika. Krizik Çeşmesi (Krizikova Fontana) önünde günbatımı akşam 20.00’de yapılan su, müzik, ışık ve dans performansları da sıra dışı. 3000 tane musluktan fışkıran su seli üstünde gösterilen aşk sinema parçalarını seyrediyorsunuz.
Prag’a özel başka bir eğlence de, Siyah Işık Tiyatroları. ACT (All Colours Theatre) ve Wow’da görebileceğiniz bu performans karanlıkta oyuncuların florosans ışığında parlayan kıyafetleri müzik, dans, pandomim şeklinde özel görsel efektlerle sergileniyor. Ortaçağ ambiansi merakınız varsa bir ortaçağ tavernası olan U Pavouka’da akşam yemeği eşliğinde 20.00 ve 23.00 saatleri arası saray soytarılarının kılıç ve dans gösterileri, falcıların kehanetleri arasında tarihi fantezi şovu izleyebilirsiniz.
Mutlaka rahat yürüyüş ayakkabısı getirmeyi unutmayın çünkü Prag saatlerce yürümeden gerçek tadına tam anlamıyla varılamayacak bir şehir. Tercihen Kasım ile Mayıs arası soğuklara yakalanmayacak bir tarihi geziniz için seçin çünkü bu kış eksi 29 derecelere düşen soğuklarda Prag’ın fiziksel güzelliğini yürüyerek keşfetmek pek mümkün olmayacaktır. Minimum yapmanız gereken Hradcany- Kale bölgesi, Wenceslass Meydanı ve heykelleriyle ünlü Charles Köprüsü arasında mutlaka yürünmesi gereken 3 kilometrelik bir alan. Saltanat yolu denilen Kralovska Cesta üstünde yürüyüşünüz, kralların taç giyme törenini yaptıkları St. Vitus Katedrali’nde biter.
Yürümekten yorulduğunuzda nehirde bir tekne turu alabilirsiniz ve güzel köprüleri, binaları su üstünden seyredebilirsiniz. Ayrıca Prag’ın ünlü kefelerinde oturup (Budvar) Çek orijinli ünlü biralarından (Budweiser, Pilsner) yudumlayabilirsiniz.
Prag gezinizde organize turlara katılırsanız, Türklerle ilgili tarihsel tehdit unsuru oluşumuzu içeren hikayeleri rehberinizden dinleyebilirsiniz. Mesela Loreta Kilisesi 1626’da Meryem Ana’nın kutsal evi replikasi olarak inşa edilmiş. Efsaneye göre Türkler Nazareth’e yaklaşınca gerçek ev melekler tarafından İtalyan şehri Loreto’ya taşınmış. Prag’da birçok efsane duyabilirsiniz. Mesela Prag hem iyi büyü hem kara büyü için önemliymiş. Beyaz büyü üçgeni: Prag, Lyon, Roma. Kara büyü üçgeni Prag, Paris, Torinoymuş. Gerçekten Prag’ın mistik bir ambiansi var.
Belediye Sarayı Meydanı’ndaki Astronomi saatini hipnotize olup saatlerce seyredebilirsiniz. Saatin yanındaki 4 figür 15. yüzyıldaki en büyük korkuları sembolize ediyor: Kibir (elinde ayna tutan), Hırs (tefeci), Ölüm (iskelet) ve Pagan istilası (Türk olarak tanımlanmış). Her saat başı ölüm zil çalar ve 12 Aziz sırayla dönerek halkı selamlar. Bir alt sıradaki 4 figür ise Tarihçi, Melek, Astrolog, Filozof (Arap olarak tanımlanmış). Batıl inanca göre saatin sol üstünde olan iskeletin altındaki siyah kedinin gözlerine bakmak uğursuzluk sayılıyor çünkü şeytan oradan insanları gözetleyip kimi kendine kurban seçeceğine karar veriyor. Saatin alt kısmındaki diskte Güneş ve Ayın hangi Zodiac evinde olduğu gösterilir ve çevresinde her güne eşleşen azizin adı yazar. 600 yaşını kutlayan saat gerçek bir sanat ve gökbilim eseri. Bu Astronomi saatinin bir tablosunu aldım ve salonumda saklıyorum bu hayatımda gördüğüm en güzel ve detaylı astroloji yapıtının imajını.
Benzer alışverişler için New Market, (Trznice) Holesouice tavsiye ederim, özellikle porselen ve cam senetleri ile ünlü Çek Cumhuriyeti gezinizden hatıra olacak parçaları daha uygun fiyata burada bulabilirsiniz.
Prag’da yapabileceğiniz ilginç aktiviteler 1920-1930 vintage üstü açık kiralık araba turları, sabahtan akşam 10.00’a kadar 800 Çek krona 40 dakikalık romantik fayton gezileri ve geceleri hayalet turları. Avrupa’nın en hayaletli şehri sayılan Prag’da gece 20.00 ve 22.00 de 400 krona karşılığında 1 saatlik hayalet turuna katılıp paranormal tecrübelere şahit olma ihtimalini yakalayabilirsiniz. Görsel güzelliğine zıt bir kavram Prag’ın hayaletli olması ama asırlarca Nazi, komünist işgali altında kan ve ızdıraplı tarihine bakılırsa tabi çok mantıklı. Prag aynı zamanda seks dükkanları ile biliniyor ve bu konuda açık fikirli turistlerin de tercih ettiği şehirlerdenmiş. Mesela Büyük Abla (Big Sister) adında bir mağazada sevgilinizle veya yalnız bir direktör eşliğinde çekilen filmde oyuncu olabiliyormuşsunuz. YouTube internet devrinde şahsen riskli olacağını düşünüyorum ama tabi herkesin tercihi, yaşam stili farklı. Aman yankesicilere dikkat edin çünkü birkaç tanıdıktan soyulduklarını öğrendim. Ne yazık ki ekonomik krizle, komünist sistemden kapitalist yaşama geçişi zor bulan Çek toplumunda suç oranı hayli artmış.
Prag maraton için de en güzel şehir. 2010 ilk maratonu 9 Mayıs’ta Volswagen organ nakli yararına bağış için düzenlediği 42 kilometrelik yarıştı ve daha kısa maratonlarla ilgilenirseniz 11 Eylül Tesco Grand Prix (5 ve 10 km) düzenlediğine beklenen 3000 kişilik katılımcı arasında yer alabilirsiniz.
Prag’da nükleer silahsızlanma anlaşması için gelen Amerikan Başkanı Barrack Obama ve Dış İşleri Sorumlusu Hillary Clinton ile aynı otelde kaldım ve tabi güvenlik hat safhadaydı. Spa’ya masaja giderken bile gizli servis üstümüzü tepeden tırnağa arıyordu ve otel lobisinde 500 üstünde gazeteci, medya mensubu kamp kuruyordu. Prag gezime tabi ilginç bir anı oldu.
Eğer Prag dışına çıkacak bir ekstra gününüz olursa Koniste Kalesi’ni gezmenizi tavsiye ederim. Suikastıyla Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Avusturya Habsburg İmparatorluğu Prensi Ferdinand’in ailesiyle yaşadığı Saray Koniste gotik stili kalenin içinde. Ferdinand evlenmek için orta asalet derecesinden aşık olduğu eşini seçer ve kraliyet ailesinin onayını hiçbir zaman alamaz. Bu nedenle Viyana yerine Prag yakınındaki bu kalede yaşamayı tercih eder. Özellikle av merakıyla ünlü prens bu göl kenarındaki harika şatoyu çok sevdiği ailesi için düzenler. Kalenin içinde birçok şövalye ve avcılıkla ilgili koleksiyon var ve bahçeleri, doğası artı heykelleriyle mükemmel. Ayrıca düğünler için kiralayabileceğiniz kilisesi dahil çok güzel bir mekan.
Bir sonraki Prag ve Çek Cumhuriyeti gezime Atatürk’ün de ziyaret ettiği şifalı termal kaplıcaları eklemeyi planlıyorum. Hafta sonu romantik kaçamak için Prag’ı kaçırmayın.