© Copyright 2018 Mag Medya
blank
Başa Dön

Barselona

Barselona

Eğer bana bir şehir yarat deseler, Barselona olurdu sanırım hayalimde. Gaudi’nin yarattığı masal evleri, parkları ile muhteşem mimarisi, Akdeniz kıyısında marinası ve şehrin içinde hala denizin temiz olmasıyla yüzülebilir kumsalları, yıl boyunca güzel havası, yemek içmek (hatta gece 10’dan önce aksam yemeklerinin başlamaması) gibi bana çok uygun tüm özelliklerin hepsine sahip.  Alışveriş için de en sevdiğim şehir çünkü artisan küçük butikleri, takı tasarımcıları ve her aradığınız ürünün en iyi seçeneğini bulabileceğiniz ve alışverişi zevkle yapabileceğiniz sokakları, meydanları ile hem modern hem köklü tarihi ahenkli barındıran mükemmel oranda bir şehir ne çok büyük ne çok küçük. Romanesk, Gotik, Rönesans mimari örneklerinin yanı sıra son yüzyılda Barselona dışında bu çoklukta bulamayacağınız modernizmin en özel örneklerini barındırır. Antoni Gaudi bence çağımızın hala en sıra dışı mimari ve başyapıtları – Sagrada Familia, Parc Guell, Casa Batlo, Casa Mila (Pedrera) Barselona’yı vazgeçilmezleştiriyor.

Barselona keşfedilmek için beş bölüme ayrılabilinir:

Barrio Gotico (Gotik Mahallesi)
Barselona’nın en eski bölümü ve ortaçağdan kalan eserler labirentidir. Sant Jaume Meydanı, Roma döneminde Forum’du ve hala günümüzde belediye sarayını içerir. Calle Paradis’te eski bir değirmen taşından anlaşıldığı üzere Iberyan Kavmi Roma İmparatorluğu’ndan önce burada yaşıyordu. Plaza del Rei (Kral Meydanı) de gezmeniz gereken adresler: Palacio Real Mayor, Santa Agata Kilisesi, Palacio del Archivo de la Corona de aragon, Gotik katedral ve ortaçağ sarayları Casa del Canonges, Pia Almoina, Ardiaca. Mutlaka Palau de la Musica Catalana opera binasındaki muhteşem vitrayları, mozaik, heykelli sütun ve avizeleri kaçırmayın. Bu bölgede gezmeniz gereken Picasso Müzesi, 1881-1973 arasında yaşamış dünyanın tartışmasız en ünlü sanatçısının hayatını ve eserlerini, epoklarını tanımanız için önemli bir durak. Birçok eşi ve çocuklarından esinlendiği anne-çocuk eserleri benim favorim ama tabi daha çok bilinen asimetrik portrelerini, Velazquez’in ünlü tablosunun 54 uyarlaması, seramikleri, fotoğrafları arasında Pablo’nun uzun ve üretken yaşamını takip edebilirsiniz. Picasso dışında Joan Miro, Alorda Derksen, Joan Brossa, Fran Daurel, Francisco Godia, Sunol gibi birçok ünlü sanatçıya, Vakıf Müzelerine Barselona ev sahibidir. Benim en favorim Montjuic Tepesi’ndeki Joan Miro Vakfı Müzesi’dir, Picasso gibi uzun yaşamış ve üretmiş bu çok çok özel sanatçının heykelleri, resimleri, enstalasyonları, halıları gibi birçok eserini içeren müzeyi modern sanat sevmeyenlere bile tavsiye ederim. Eğer ek bir gününüz varsa Salvador Dali müzesi için trenle 2,5 saat uzakta Figueres’e gidebilirsiniz.

Las Ramblas
Barselona’nın Beyoğlu’su. Taksim gibi şehrin merkezi sayılan Plaza Catalunya’dan limana uzanan 2 km’lik bu İstiklal Caddesi’ni andıran bulvarı görmeden Barselona’ya ayak basmış sayılmazsınız. Her yaşta, sosyo-ekonomik seviyeden yayalar, çiçek, sebze, kuş vs. satan kiosklar, kostümlü heykel adamlar, sokak göstericileri, kafeler, mağazalar, sanat galerileri arasında mutlaka yürümelisiniz. Dikkat edeceğiniz binalar 1868’den kalan dev saatiyle ünlü Bilim Akademisi (Academia de Sciencias), gotik-barok Betlem Kilisesi, güzel salonları ve olağanüstü duvar resimleriyle ünlü Moya Sarayı (Palacio de Moya). Mutlaka La Boqueria (Mercado de La Boqueria), şehrin en ünlü ve önemli pazarına uğrayın. İçerde kahvaltıdan akşamüstü yemeğine kadar ayaküstü açlığınızı harika giderecek alternatifleri bulabilirsiniz. Beyoğlu mantığıyla gidersek burası Balık Pazarımıza denk gelir ama tabi ki çok daha büyük ve sunduğu seçenekler ve tecrübe açısından çok daha zengin. İspanyol çeşitli zeytinlerinden Güney Amerika’dan gelen egzotik meyvelerden (benim favorim Pitahaya), her cins taze meyve suyu, çikolata, peynir, iri kirazlar, balık yumurtaları arasında gastronomi merakınız kısıtlı da olsa kaybolmaktan zevk alacağınızı düşünüyorum. Boqueria’nin tam karşısında Erotica (Erotik) Müzesi meraklıları için La Rambla 96’da enteresan bir seçenek olabilir. Hemen yakınında ejderhalı girişi olup, Uzakdoğu yelpazeleriyle süslü Casa Bruno Cuadros evini, Palau de la Virrereina, Centre d’Art Santa Monica vaktiniz varsa mutlaka gezin. Yakında olan Modern Sanat Müzesi (Museu d’Art Contemporani de Barcelona) sanatseverler için iyi bir seçenek ve yakınındaki Gaudi’nin ilk yapıtlarından; Palau Guell.

Palmiyeleri, su çeşmeleri, güzel alışveriş dükkanları ile çevrelenmiş Placa Reial’da bir kahve, güzel İspanyol şaraplarından veya Sangria içmek için iyi bir seçenek olabilir yorulduğunuzda. Placa Reial Meydanı’nda pazar günleri pul ve para kolektörleri için bitpazarı kurulur. Eskiden burjuvanın oturduğu bu bölge artık sanatçıların ağırlıkta yaşadığı ve güzel restoranları ve barlarıyla yoğun bir adres. Barselona’dan ayrılmadan Tapas (İspanyol mezeleri), Paella (İspanyol deniz mahsulleri karışık pilav) ve tatlı seviyorsanız Crem Brulee gibi ama karamelize şekerinin daha kalın oluşuyla bence daha güzel Crema Catalana’yı tatmanızı tavsiye ederim. Akşam geleneksel İspanyol restoran ortamında Flamenko dans şovu harika mezelerle (tapas) isterseniz Tablao Flamenko Cordobes restoranı La Rambla 35 adresinde 3 şov saati sunuyor.

Alışveriş için Barselona’da sevdiğim iki marka; Custo ve Desigual (18 yıl önce Mango ve Zara’yi burada keşfetmiştim) mağazalarını Las Ramblas’da bulabilirsiniz. Plaza Catalunya’da Barselona’nın en ünlü mega mağaza zinciri El Corte Ingles’te hem kıyafet hem de hediyelik eşyalar bakabilirsiniz.

Ramblas’in sonunda bulunan Colon Kulesi’nin tepesinden manzara çok güzeldir. Hem liman hem Barselona panoramasını kaçırmayın. Las Ramblas sonuna geldiğinizde gidebileceğiniz birkaç müze var. Özel ve büyük gece organizasyonları için de kiralanabilinen Museo Maritim’i İspanya’nın köklü denizcilik tarihini kavrayabilmek için tavsiye ederim. Çocuklarla seyahat ediyorsanız Akvaryum’a uğrayabilirsiniz ve tarih merakınız varsa yakınındaki Catalunya Tarih Müzesi ilginizi çekebilir.

El Ensanche
Barselona’nın modern şehir merkezi sayılabilir. Mimar Cerda’nın tasarladığı 1870 ve 1936 arasında inşa edilmiş ve şehri beş katI büyütüp lüks bölgesini genişletirken, dikdörtgen kesişen sokakları ile Avrupa şehir planlamasında nadir bir örnek olmuş. Bu bölgede mimari için tabi ki en önemli Antoni Gaudi’nin yapıtlarıdır. Benzeri olmayan Katedral Sagrada Familia, Park Guell (girişindeki mozaik kertenkele Barselona’nın sembolü olmuş bu parkta güzel bir yürüyüşü atlamayın), Palacio Guell, Bellesguard, Casa Calvet, Casa de los Punxes, Casa Amatler de Puig i Cadalfach, Casa Vicens, Casa Batllo (damındaki terasına mutlaka çıkın), Casa Mila (la Pedrera), Colegio Teresiano…

Eski bir rock grubu (Alan Parsons Project) şarkısı adından La Sagrada Familia’yi hatırlayabilirsiniz. Sagrada Familia 1892 inşa edilmeye başlanmış ama Gaudi’nin kaza sonucu ölümüyle yarım kalmış ve günümüzde hala içinin inşaatı devam etmektedir. Hayatınızda başka benzer bir katedral görmeniz mümkün değil. Dışındaki heykellerden asker sembolize edenler, bana Yıldız Savaşları’ndaki karakterleri hatırlatır ve katedralin uzaktan görünümü mağaralarda görülebilen sarkıt dikitleri çağrıştırırken içindeki sütunlar ağaç hatta uzun cam ormanı hissini veriyor. Barselona’nın tartışmasız birinci sembolü ve Paris’e gidip Notre Dame görmemek gibi bence Barselona’ya gelip Sagrada Familia’yi görmemek din, inanç, vs. gibi hiçbir ayrımla açıklanamayacak büyük bir hata olur.

Barselona’nın Champs Elysees’i sayılan Passeig de Gracia’da alışveriş veya göz zevkinizi tatmin için yürümeyi ihmal etmeyin.

Montjuic
Montjuic (Musevi Dağı) 1929 Dünya Expo için ana nokta olup, içindeki Pueblo Espanol (İspanyol Koyu) içinde İspanya’daki değişik mimari stilleri sergilemek için inşa edilmişti. 1992 Olimpiyatları da burada gerçekleşmişti. İlk Barselona’ya Olimpiyatlar yazında gelmiştim ve ilk görüşte aşık olmuştum. Roma da ilk bu etkiyi vermişti ama Barselona’nın farkı;  her geldiğimde bir öncekinden daha da güzel bulmam. Barselona hep kendini yeniler ama yıpratmaz, enerjisini, güzelliğini sırf korumaz ama arttırır. Montjuic Tepesi’nde 17. yüzyıldan kalan bir kale, Sihir Çeşmesi ve güzel parklar da bulabilirsiniz. Teleferik ile erişebileceğiniz tepedeki lunapark Tibidabo çocuklar için zevkli bir durak (manzara süper) ve Cosmocaixa Müzesi her yaş için harika. Sporseverler mutlaka Museu Olimpic’te mutlu olurlar, 14 yaşı altında çocuklara ada giriş ücretsiz. Çocukların hayvanat bahçesi de çok hoşuna gidebilir- ilgiden bıkmış albino goril çok seker-. Akşam geleneksel İspanyol restoran ortamında Flamenko dans şovu harika. Andaluz mezeler (tapas) isterseniz İspanyol koyu içindeki Tablao de Carmen veya Patio Cordobes uğrayın.

Parc de la Ciutadella
1868 Dünya Expo burada gerçekleşmiş, şimdi Catalan Parlamentosu, Şemsiyeli Kadın Heykeli, müzeleri ve hayvanat bahçesi ile ünlü bölge.
Turistik otobüsle gece ve gündüz istediğiniz durakta inip, gezip, tekrar binerek şehri tanıyabileceğiniz iyi bir seçenek. Başka durmak isteyebileceğiniz nokta Pedralbes Manastırı içindeki Barselona tarih müzesi olabilir.

Hedonist (yeme, içme, gece gezme…) listem:
Restoranlar: Pasadis, Ca L’Sidre.
Paella için; Salamanca veya Barceloneta.
Tapas için; Ludad Condial.
Tatlı için; Eton Mess iyi bir seçenek.
Gece Kulüpleri: Cal Pep, Solo, Opium, Mar.
Bar: Eclipse (yeni W otelinin 26. Katı)
Hafta içi; Pulitzer Hotel’in Visit Up teras barı 19.00-24.00 ve hafta arası (özellikle Çarşamba) iyi bir lounge.
Flamenko şovları: Teatre Polorama, Palau de la Musica, Palacio del Flamenco büyük şovlar için iyi seçenekler.
Gündüz; Barselona Mar’dan yat, catamaran turlarına da katılabilirsiniz. Bu kadar aktiviteden yorulunca, Barceloneta Plajı’nda güneşlenip, dinlenip, göz zevkinizi tatmin edebilirsiniz.

Modernizm mimarisi, Art Nouveau, tapas (meze) ve şarap içeren gurme zevkler, sanat veya alışveriş gezileri, deniziyle, havası, sanatı, cevre planı açısından bence hiçbir şehir Barselona’nın önüne geçemez.

Ayrıca Barselona’ya gelmişken yakınındaki dünyaca ünlü adalarını (Mallorca, Minorca, İbiza, Formentera) keşfetmemek olmaz. Özellikle gece hayatını ve partileri sevenler bu yaz, Temmuz-Ağustos İbiza’yı mutlaka listenize alın.

İbiza ve Yaz Geceleri
Haziran 6- Eylül 26 arası Pacha gece kulübüne gidebilirsiniz hatta gitmelisiniz. Salıları Flower Power veya Fetish, Çarşambaları Vodoo, Perşembeleri F*** Me çünkü ünlüyüm gibi temalı partileri içinde David Morales, Frankie Knuckles, Sascha, Pete Tong, Paul Oakenfold, Erick Morillo gibi dünyanın en iyi DJ’lerinin çaldığı Pacha Ibiza’da doğmuş olmasına rağmen artık Madrid, Moskova, Londra, Buenos Aires, Vilniys, Marakesh, Münih, New York, Sharm el Sheikh gibi dünyanın dört bir yanında kulüplerini çoğalttı.

Gündüz plajlar: Ushuaia Beach Club, Nikki’s Beach Club, Bossa Water Park, Salinas, Es Cavallet veya yatla gidilebilecek Formentera, Ble Marlin.

İbiza’da öğle yemeği ve masaj için Spa Atzaro veya Aquas, Paloma Cafe.

Akşam yemeği için: Km5, Aura (bahçesi), Ocho, El Chirinquito, La Vireria, La Cava, Sa Capella Bacchus, Benirras, Villa Mercedes.

Günbatımında manzara ve yemek için Carla Conte, Cap des Falco.

 

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.