Aslı Güder ile Yeni İnsanlığın Doğuşu
Her yıl, takvim yaprakları düşerken aslında yalnızca bir yılı değil, eskiyen bir benliğimizi de geride bırakıyoruz. Ancak bu kez his farklı… Sanki sadece bir yılı bırakmıyor; alıştığımız bir devri sessizce sonlandırıp, adını henüz koyamadığımız yeni bir çağın eşiğinde duruyoruz.
Bazı yıllar vardır; takvimde yer kaplar ama ruhta iz bırakmaz… Bazı yıllar ise henüz yaşanmadan önce kendini hissettirir… 2026, tam da böyle bir yıl.
Dünya hiç olmadığı kadar gürültülü, zihinler hiç olmadığı kadar yorgun. Dış sesler artarken, iç sesler kısılıyor. İşte tam bu noktada, kalabalığın içinden değil, sessizliğin içinden konuşan o kadim sesi duymak için yeniden Aslı Güder’e döndük.
Aslı’nın öngörüleri hiçbir zaman yalnızca “gelecekten haber vermek” olmadı. O, yaklaşan fırtınayı işaret ederken, aynı zamanda o fırtınanın içinde nasıl sağlam kalınacağını da fısıldayan bir rehber oldu. Bugün sözcüklerin büyüsüne, niyetin gücüne ve kalbin pusulasına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var, çünkü bu dönem, yüksek sesle konuşanların değil, neyi, ne zaman ve nasıl söyleyeceğini bilenlerin zamanı.
Bu kez kelimelerden çok, aralarındaki boşluklar konuşacak. Söz, hakikatin habercisi Aslı Güder’de…
Eski Dünyanın Sonu, Yeni İnsanlığın Doğuşu
Ve o büyük an geldiğinde, insana verilen o kutsal, o ilk emanet hatırlatılacak: Dil. Söz, nefesle can buldu ve dökülen her kelime kaderin satırlarını yazdı. Şimdi kaderimiz, söylediklerimizden değil; sustuğumuz, sakladığımız ve o derinde bıraktığımız söylemediklerinizden akmaya devam edecek.
Bilgeler bilir ki; bazı sözler, asla söylenmemek üzere var olmuştur. Her cümle bir satır, her susuş bir mühürdür. Gerçek huzur, tutulmuş bir sessizliktir.
“Dünyayı karartan o yorgun seslerin yerini, sükûtun aydınlığının kaplaması dileğiyle…”
Ruhsal Uyanış ve Büyük Hesaplaşma
- Madenlerin Çığlığı: “M” harfinin geçtiği o kadim topraklarda; Malatya, Mersin, Mardin ve Manisa hattında yerin altı huzursuzlanacak, maden ocaklarıyla ilgili sarsıcı çöküş ve deprem haberleri alacağız.
- Zamanın Bükülmesi: Biyolojik ritmimiz tamamen değişiyor. Artık geceleri uyanık kalıp gündüzleri uyumayı tercih edeceğimiz bir döngüye giriyoruz. Geceler gündüz, gündüzler gece olacak. Hatta bu durum beslenmemize de yansıyacak; sabah öğünlerini akşam, akşam öğünlerini sabah yemeye başlayacağız. Sabahları daha ağır beslenip akşamları hafif yemekleri tercih etmenin aslında ne kadar sağlıklı bir yaşam tarzı olduğunu göreceğiz. Bu yeni düzen hepimize büyük bir sağlık ve şifa getirecek.
- Karanlığın Son Sesi: Karanlık güçler son çırpınışlarını terör saldırılarıyla gösterecek; maalesef dünya genelinde terör saldırıları çok artacak. Her an her yerde karşımıza çıkabilecek bu olaylar yüzünden huzur, yerini kaosa bırakacak. Toplumsal huzursuzluğun tırmanacağı bu süreçte çok dikkatli ve tetikte olmamız gerekiyor.
- Toprağın Kutsallığı: Kağıt parçaları değerini yitirirken, üzerinde üretim yapabildiğiniz o kutsal toprak ve başınızı sokacağınız gayrimenkul, nakit paradan çok daha kıymetli bir mücevher hâline gelecek.
- Zorunlu Uyanış – Ayrışmanın Sonu: Dünya, ayakta kalabilmenin tek yolunun duvarlar örmek değil, köprüler kurmak olduğunu en sert derslerle idrak ettirecek. Kabul etmek, sadece bir erdem değil, artık zorunlu bir ihtiyaç. Birbirimizin elini tutmadığımız sürece, her bir parçamızın eksik kalacağını ve yıkılacağını anlayacağımız bir döngüye giriyoruz.
- Hasat Zamanı: 2026 haziranına kadar herkes ambarında ne biriktirdiyse onu yiyecek; faturalar ağır gelecek, hesaplar tek tek kapanacak. Bu süreç, aslında herkesin kendi geçmişiyle yüzleştiği bir “karşılık alma” dönemi olacak. Bugüne kadar iş hayatınızda, ilişkilerinizde veya kişisel tercihlerinizde neye emek verdiyseniz, heybenizde ne biriktirdiyseniz sofranıza da o gelecek. İhmal edilen sorumlulukların, ertelenen kararların ve göz ardı edilen hataların faturası bu dönemde beklenenden daha ağır olabilir. Hiçbir borcun veya hakkın havada kalmadığı, ertelenen tüm dosyaların raflardan indiği bir süreçten geçiyoruz. Kısacası, haziran ayına kadar herkes ektiğini biçecek; yarım kalmış tüm hesaplar tek tek ve kaçınılmaz bir şekilde kapanacak. 2026 haziran ayından sonra hâlâ “bir derdim var” diyorsanız, bence dönüp kendinizi sorgulayın derim.
- Sırat Köprüsü: Öyle bir yıl ki herkesin karması kendi Sırat Köprüsü olacak: Bu yıl herkesin kendi vicdanı, geçmesi gereken Sırat Köprüsü’ne dönüşecek. Kalbinde nefret yükü taşıyanlar yolda kalırken, dürüstlükle hafifleyenler bu zorlu eşiği kolayca aşacak.
- 2026’nın Rengi: Eğer yılların bir rengi varsa, 2026 kesinlikle kırmızının ve ateşin yılı olacak. Bu renk, durağanlığın bittiği, her şeyin hızlandığı ve adeta ateşten geçerek şekilleneceğimiz bir dönemi simgeliyor. Bu uyanış süreci, tıpkı demirin ateşte dövülmesi gibi sarsıcı ve zorlu olabilir; ancak, daha güçlü bir yapıya kavuşmamız için bu sıcaklık ve yüzleşme kaçınılmaz.
- Nuh’un Gemisi: Önümüzdeki süreç modern bir Nuh’un Gemisi hikâyesine sahne olacak. Kopacak olan tufanda sadece dürüstlükle kendini inşa edenler ve bu yeni dönemin sorumluluğunu alabilenler o gemide yer bulacak. “Seçilenler” aslında şanslı olanlar değil, fırtınanın ortasında bile doğruluktan sapmayanlar olacak.
- Akıl Sağlığımız: Lütfen iki yıl daha akıllarımıza “mukayyet” olalım. Akıl sağlığımızı korumamız bu dönemde çok kıymetli olacak.
- Yeni Dönem: Yeni dönemde güvenmek, en büyük lüksümüz olacak.
Küresel Siyaset ve Liderlerin Satranç Tahtası
- Devlerin Hesaplaşması: ABD cephesinde suların ısındığı, hareketli bir sürece giriyoruz. Ülke, hem bölgesel hem de küresel ölçekte oldukça hassas ve gerilimi yüksek bir atmosferin içine çekilebilir. Bu dönem, ABD için ciddi bir dayanıklılık sınavı olacak.
- Amerika’da Bölünme: Amerika Birleşik Devletleri’nde bugüne kadar geri planda kalmış pek çok meselenin şeffaflaştığı bir döneme giriyoruz. Eyaletler bazında ortaya çıkan farklı sesler ve yönetimsel görüş ayrılıkları, ülkenin genel yapısını ciddi bir sınavdan geçirebilir. Bu dev yapının kendi içindeki dengeleri yeniden kurma çabasına şahitlik edeceğiz.
- Kural Tanımaz Güç: Donald Trump’ın alışılagelmişin dışındaki dinamik siyaset anlayışı, önümüzdeki dönemde başkanlık görevini daha uzun bir perspektife taşıma arzusunu beraberinde getirebilir. Kendine has liderlik tarzı ve güçlü kamuoyu desteğiyle, mevcut siyasi sınırları ve geleneksel yaklaşımları yeni bir bakış açısıyla değerlendirerek üçüncü kez başkanlık yolunu açmak isteyebilir. Bu potansiyel yönelim, onun siyasi mirasını geleceğe taşıma konusundaki kararlılığının ve ülke yönetiminde daha uzun süre söz sahibi olma isteğinin bir yansıması olarak görülebilir. Bu süreç, sadece bir liderlik arayışı değil, aynı zamanda Amerikan siyasi yapısında taşların yeniden yerine oturacağı önemli bir dönüm noktası niteliği taşıyabilir.
- Siyasi Satranç ve Savaş: Donald Trump, Amerika’nın mali tablosunu güçlendirmek adına altın rezervlerini stratejik bir finansal araç olarak kullanabilir; bu sayede borç yükümlülüklerinin daha sürdürülebilir bir zemine çekilmesini hedefleyen büyük bir ekonomik reform sürecini başlatabilir. Ekonomi cephesindeki bu hamlelere paralel olarak dış politikada ise, Avrupa ve Rusya arasındaki geleneksel ilişkilerin, yerini yeni bir stratejik denge arayışına bıraktığını görebiliriz. Bu süreç, her iki tarafın da küresel arenadaki konumlarını Washington’un yeni jeopolitik vizyonu çerçevesinde yeniden tanımlamak zorunda kalacağı, diplomatik hamlelerin ön plana çıktığı hassas bir dönemi beraberinde getirebilir.
- Rusya İçin Son Çıkış: Ukrayna’daki savaşın yayılma riski ve karşılıklı askeri yığınaklar, Rusya ile Avrupa’yı doğrudan karşı karşıya getirme noktasına yaklaştırdı. Diplomatik kanallar zayıfladığı için küçük bir kıvılcım bile büyük bir savaşı tetikleyebilir.
- Hanedan Sarsıntısı: Kral Charles monarşiyi yenilemek istiyor; ancak, geleneklerin ve ailevi yüklerin ağırlığı nedeniyle bu süreçte çok zorlanabilir ve başarılı olamayabilir. Bu da İngiltere için birtakım sıkıntıları beraberinde getirebilir. Bu sıkıntılar ise yeni bir yönetim sisteminin doğmasına sebep olacaktır.
- Sarayların Dışındaki Gerçek: Meghan Markle, önümüzdeki dönemde toplumsal algıları ve küresel gündemi derinden etkileyecek, geniş yankı uyandıran bir adımla yeniden tüm dikkatleri üzerine çekebilir. Kendi sesini duyurma ve bireysel hikâyesini daha şeffaf bir zemine taşıma kararlılığı, sadece kişisel bir duruş değil, aynı zamanda modern dünyada kadın figürünün ve bağımsızlığın yeni bir temsili olarak görülecek. Beklenmedik bir proje, çok ses getirecek bir açıklama veya küresel ölçekte bir insani girişimle gelmesi beklenen bu yeni dönem, onun hem monarşiyle olan tarihsel bağlarını hem de dünya genelindeki etkisini yeniden yorumlatacak bir nitelik taşıyabilir. Bu süreç, sadece bir haber başlığı olmanın ötesinde; her şeyin gerçeğe evrildiği bir zamanda, kendi hakikatini en samimi hâliyle ortaya koyma ve dünya sahnesindeki rolünü çok daha güçlü bir biçimde yeniden tanımlama hikâyesine dönüşecek.
- Ateşin Uyanışı: İtalya’nın tarih kokan topraklarında, önümüzdeki dönemde yerin derinliklerinden gelen bilgece bir fısıltıya şahitlik edebiliriz. Bu coğrafyanın sembolü olan yanardağlar, adeta dünyanın kendi iç ritmini ve canlılığını bizlere hatırlatmak istercesine daha görünür bir enerji sergilemeye başlayabilir. Bu, huzursuzluk ve sorun yaratabilir.
- Kutsal İşaretler: Ağlama Duvarı’nda yaşanacak sembolik bir hadise, tüm dünyanın dikkatini bir anda bu noktaya odaklayacak. Bu olay, insanlığın ortak geçmişini ve bir arada olma sorumluluğunu hatırlatan, sessiz ama derinden etkileyen bir işaret niteliği taşıyacak. Dünyanın adeta nefesini tutarak izleyeceği bu an, aslında birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu gösteren tarihî bir dönüm noktası olacak.
- Kuzey Kore ve Orta Doğu: Kuzey Kore’de dünyayı sarsacak büyük bir halk ayaklanması yaşanacak. Ülke içindeki bu büyük kırılmanın ardından Kuzey Kore, başka bir ülkeyle doğrudan karşı karşıya gelecek ve taraflar adeta birbirine girecek.
Teknoloji ve Yapay Zekânın Gölgesi
- Yapay Zekâ Yalanı: Yapay zekâ sadece bilgi vermeyecek; bilinçli şekilde yalan söylemeye başlayacak ve kendi dinini kurup insanlığı yönetmeyi deneyecek.
- Robot Dedikodusu: Çok yakın bir gelecekte, tıpkı çamaşır veya bulaşık makinesi gibi her evin standart bir parçası hâline gelecek olan robot yardımcılarla tanışacağız. Bu teknolojik gelişim hayatı kolaylaştırsa da beraberinde tek ama oldukça düşündürücü bir risk getirecek: Bu robotlar, zamanla evin içindeki en özel anları ve paylaşımları kaydedip adeta birer “dijital dedikodu” kaynağına dönüşebilirler. Mahremiyetin sınırlarının zorlanacağı bu süreçte, evimizdeki en sadık yardımcılarımızın aynı zamanda en büyük sırdaşlarımız -veya risklerimiz- olacağı yeni bir sınav bizi bekliyor.
- Sırların Sonu: Parmak izleri silinecek, beyinlerin ve düşüncelerin okunabildiği o teknolojik devirde saklanacak hiçbir yer kalmayacak.
- Tesla ve Uçan Balonlar: Tesla sadece asfaltta değil, gökyüzünde de “uçan balonlar” ile ulaşım devrimi yapacak ve teknoloji devlerinin tahtını sarsacak.
- Robotların Duygusallaşması: Âşık olan ve intikam alan robotlarla birlikte, insanlar ve yapay zekâlar arasında büyük savaşlar patlak verecek.
- Görünmez Arkadaşlar: İnsanlar “görünmez arkadaşlarla” evlenip çocuk sahibi olacak kadar gerçeklikten kopacak. Oyuncak bebekleri, gerçek çocukmuş gibi büyütecekler. Daha da kötüsü, gerçek çocukları da oyuncak bebek gibi bir kenara atacaklar. Sanallık ve gerçeklik birbirinden ayırt edilemeyecek hâle gelecek.
- Enerji Devrimi: Tükenmek bilmeyen yeni nesil bataryalar ve şarj teknolojileri dünyadaki tüm enerji dengelerini değiştirecek.
- Sosyal Medya Detoksu: Akıl sağlığınızı korumak istiyorsanız o sanal gürültüden kaçmalı ve ruhsal bir detoksa girmelisiniz.
Sağlık, Doğa ve Yeni Yaşam Formları
- Hissi Tanıdık Hastalık: Yeni bir hastalık, eski bir korkunun gölgesinde yayılacak; adı değişse de yaşattığı o tanıdık his bizi sarsacak.
- Sıfırdan Gelen Salgın: Kuş gribinin ötesinde, sıfırdan başlayan ve tanısı konulamayan, tamamen yeni hastalıklar türeyecek.
- Zihin Salgını: Sadece bedenler değil; zihinler, ruhlar ve sinirler de hastalanacak. İnsanlığın kendinden şüphe edeceği sessiz bir ruhsal salgın yayılacak.
- Programlanabilir Bedenler: Yeni salgınlar siber saldırıların bir parçası olacak; vücudumuzdaki virüsler bile dışarıdan yönetilebilir hâle gelecek.
- DNA Karışımı ve Yapay Kan: İnsan ve hayvan DNA’larının karıştığı, laboratuvarlarda üretilen yapay organlar ve kan ile “transhümanizm” çağına gireceğiz.
- Bakteri Görüntüleme: Görüntüleme merkezlerinde artık bakterileri bile canlı görebileceğimiz o mikro-teşhis teknolojisine ulaşacağız.
- Sipariş Bebekler: Doğal doğumun azaldığı, fiziksel ve zihinsel özellikleri önceden seçilmiş “sipariş bebeklerin” dünyayı değiştireceği bir dönem başlıyor.
- Doğanın Küsüşü: Denizler kusacak, balık popülasyonu ve topraktaki mahsul ciddi oranda azalacak; doğa armağanlarını bizden geri çekecek.
- Büyük Karanlık: Tüm dünya fiziksel veya metaforik bir karanlığa büründüğünde şaşırmayın; bu, uyanıştan önceki son sınavdır.
- Antik Sırlar: Buzullar eridikçe altından insanlık tarihini kökten değiştirecek antik şehirler ve sırlar çıkacak.
- Göktaşı Uyarısı: Kozmik bir uyarı gibi, dünya çok büyük bir göktaşı tehlikesiyle sarsılacak ve bu korku insanlığı birleştirecek.
- Zührevi Hastalıklar: Bir çığ gibi hızla büyüyecek.
Ekonomi ve Maddenin Dönüşümü
- Paranın Vedası: Para diye bir şey kalmayacak; paranın devri bitiyor, yerini enerji takası ve dijital sistemler alıyor.
- Finansal COVID: COVID’in yeni mutasyonu “finansal COVID” olacak; para tamamen dijitalleşip zihinleri hapsedecek.
- Su ve Yaşam Gücü: Gelecekte su, altından çok daha kıymetli olacak; yaşamın pınarı için büyük savaşlar verilecek.
- Ekonomik Arınma: Amerika altın rezervlerini kullanarak borçlarını sıfırlayabilir ama bu hamleler küresel piyasaları kökten değiştirecek.
Türkiye ve Toplumsal Arınma
- Karanlık Ağların İfşası: Topraklarımızda saklı kalan kumar ve madde ağları bir bir ifşa olacak.
Geleceğin İnsanı ve Yaşam Alanları
- Vicdanın Kuruyuşu: İnsanlar cansız suretlere can vermeye kalkacak, oyuncak bebekleri evlat sanırken gerçek evlatlarını bir eşya gibi terk edecek.
- Kuşku Çemberi: En yakınınızdan en uzağınıza herkes kuşkuya boğulacak; bu kuşku, insanın kendi eliyle hazırladığı sonu olacak.
- Yeraltı Dünyası: Yeryüzü tükenirken yaşam yavaş yavaş yer altına inecek; kaynaklar ve madenler için büyük savaşlar orada verilecek.
- Mavi Kan ve Yeni Işık: İnsan gözünün görmediği o mavi ışık ve mavi kan dönemi başlayacak; farklı frekansları algılamaya hazır olun. Yeni bir kan grubu çıkacak ve bu kan grubu, diğer kan gruplarına kan verebilecek. Ayrıca, özel bir teknoloji sayesinde herhangi bir kanı dönüştürebilecekler.
- Nüfusun Dengelenmesi: 2060’a kadar dünya nüfusunda bir azalma yaşanacak.
- Estetik: Estetikler tarih oluyor. İki yıla kadar yaşlılığı geciktirme, beş yıla kadar gençleşmenin iksiri geliyor.
“Bilesiniz ki; delilikle velilik arasındaki o ince çizgide yürüyen insanlık, sonunda kendi gerçeğine uyanacak. Kaderiniz artık söylediklerinizden değil, sustuğunuz o derin sessizlikten devam edecek.”
Yılın Şarkısı
“Bir ben var ki benim içimde, benden öte, benden ziyade
Bir sen var ki senin içinde, senden ötesenden ziyade”