Animasyon ve Tasarım Filmlerinin Hikayesi
Sinem ve Luca Schenato İstanbul’da yaşayan genç bir çift. Bu ayki yazımda size onların projelerinden bahsetmek istedim. 13 aylık oğulları Noah ile Bergamo’dan İstanbul’a ben de küçük kızım Laura ile uçarken tanıştık ve hoş bir sohbete başladık, Laura ile Noah da yeni arkadaş oldular. Sorularımı içtenlikle cevaplayan bu genç çift ile röportajımızı keyifle okumanız dileği ile…
Sinem ve Luca, biraz yeni kurduğunuz şirketinizden ve mesleğinizden bahseder misiniz?
Stüdyo Mica reklam ve eğlence sektörleri için animasyon ve tasarım filmleri yaratan kreatif bir stüdyodur. Karakterler aracılığı ile hikaye anlatımı, animasyon film yapımı, karakter ve mekan tasarımları, deneysel kısa filmler ve illüstrasyonlar yapıyoruz. “Mica” olarak biz özellikle animasyon ile ilgili tasarımsal işler yapmaya karar verdik, çünkü Türkiye’de bu konuda bir açık olduğunu gördük. Deneysel filmler yapmaya devam etmek bizim için çok önemli, çünkü bir yandan yeni teknik ve görsel çalışmalar denemiş oluyoruz, bir yandan da tamamen bağımsız projeler olduğu için motive edici oluyor, bir çeşit oyun gibi eğlenceli ve zevkli.
Mesleğimizi görsel iletişim olarak özetleyebiliriz. Aslında hayal gücüne ve yaratıcılığa çok bağlı, fakat sanatsal yeteneğin yanında teknik ve teknolojik bilgiye de sahip olunması gereken enteresan bir meslek. Her projenin kendine özgü teknik ve yaratıcılık alanında problemleri mevcut. Bu mesleğimizin zor yani olsa da aynı zamanda projeyi enteresan kılıyor. Animasyon çizgi filmler seyretmesi zevkli fakat arkasında muazzam bir emek yatıyor. Bunu bazen müşteriye anlatmak zor oluyor, hatta kimisi diyor ki; “Uff 10 saniyelik film için bütün bu emek..!”
Nerede okudunuz? Bize eğitim hayatınızdan bahseder misiniz?
İtalya Milano’da Nuovo Accademia di Belle Arti’de okuduk ikimiz de. Burası sanatın yanında tasarım ve animasyon eğitimi de veren bir güzel sanatlar akademisi. Luca Reklamcılık/Grafik Dizayn, Sinem, Medya Dizayn/Animasyon bölümlerinden mezun.
Luca, Milano’da bir animasyon stüdyosunda animasyon filmleri için consept art (sanat yönetimi, background tasarımı) ve 3D animasyon yaparak başladı. Sinem yine Milano’da farklı animasyon stüdyolarında görsel tasarımcı ve 3D karakter animatörü olarak çalışmaya başladı.
Kariyerlerinize nerede başladınız? Kaç senedir beraber çalışıyorsunuz?
Yaklaşık on senedir beraber çalışmaktayız. 2003 yılından beri zaten İtalya’dayken bazı projelerde bir araya geliyorduk, beraber kısa filmler yapıyorduk. 2006 yılında İstanbul’a geldiğimizden beri de birlikte çalışıyoruz.
Ne zamandır İstanbul’dasınız? Nerelerde çalıştınız?
2006’dan beri İstanbul’dayız. Gelir gelmez yeni açılan 1000 Volt Post Prodüksiyon şirketinde VisualFX (görsel efekt) ve 3D animasyon bölümünde) supervisor olarak çalışmaya başladık ve burada beş sene reklam ve sinema sektörüne hizmet verdikten sonra ayrılıp 2010 yılında kendi stüdyomuzu kurduk. Televizyon filmleri ve sinema filmleri için çok çeşitli görsel efekt, karakter yaratımı ve grafik animasyon işleri yaptık.
Nasıl projeler üzerinde çalıştınız?
Müşteriden gelen direktife göre bizden istenilen şey ne ise onu tasarlıyor ve yaratıyoruz. Bu gelen işe göre bazen karakterleri ve mekanları ya da hareketli grafikleriyle tamamen bizim yarattığımız bir dünya oldu, bazen de çekilmiş filmlerin içerisine yerleştirdiğimiz karakter, mekanlar tasarladık.
En son projelerinizden bahseder misiniz?
En son yaptığımız işlerden bir tanesi Roma Türk Film Festivali için bıyık konseptinde, Türk karakteri bazlı bir jenerik yaratmaktı. Yine son zamanlarda yaptığımız ve geliştirdiğimiz bir çizgi-film projesi vardı, çok fazla beğeni topladı fakat şimdilik durdu. Çünkü bir ileri adım için gereken yapımcı bulmakta zorlanıyoruz. Türkiye’de henüz uluslararası seviyede dizi veya uzun metraj animasyon maalesef henüz yapılamıyor. Hem çizgi film yapımcılığının zorlukları normal bir filmden farklı. Bu son aylarda uzun soluklu bir projeye başladık. Vialand adında, dünya standardında bir eğlence parkı yapılıyor İstanbul’da. (Disneyland gibi)
Yaratıcı bir sektörde çalışıyorsunuz… Nelerden ilham alırsınız?
Vialand için yaptığım işler içerisinde bir de parkın maskotu var. Her şeyden ilham alabiliriz. Her türlü müzik, film, bir çocuk kitabı illüstrasyonu, oyuncaklar, heykeller, hayvanlar, grafik bir çalışma, gördüğümüz değişik bir mekan veya kitaplar…
Sizin için İstanbul’da vazgeçemeyeceğiniz neler var?
İstanbul’da dükkanların geç saate kadar açık olması, bizim gibi çalışma saatleri belirsiz olan kişiler için işinizi çok kolaylaştırıyor. Her saatte dışarıda birilerini görmek, Karaköy’de balık ekmek, kapalı çarşı ve tabii ki İstanbul Boğazı…