© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Adil Yıldırım: Hayatta Tesadüfe Yer Yoktur

Adil Yıldırım: Hayatta Tesadüfe Yer Yoktur

Geçtiğimiz günlerde, çok yakın bir dostumun ağzından şu cümleler döküldü: “Ailemden asla bir yardım görmedim, anne baba sevgisi nedir bilmiyorum, oysa bazı insanlar bu konuda ne kadar şanslı, keşke ben de onlardan biri olsaydım.”

Sonra bir an düşünüp, son yıllarda bunu ne kadar çok insandan duyduğumu fark edip şaşırdım; çünkü artık dikkatimi çekmeye başladı. Aile sevgisi, insan ilişkilerinin başlangıç noktasıdır ve Youtube kanalımda yer alan videolarda sık bahsettiğim üzere, ailesiyle çocukluk çağından gelen travmaları olan insanların ömür boyu devam eden takıntı ve saplantı problemleri olabilir. Öte yandan, pek fazla insan bu konuda şanslı değildir ve hatta ailesinden yeterli sevgi alabilmiş insanların oranı toplumda en fazla yüzde yirmi civarındadır diyebiliriz. İnsanın toplumsal yaşamda ilk olarak ailesiyle sağlıklı ilişkiler kurabiliyor olması, diğer insanlara yönelik yaklaşımlarının da aynı derecede sağlıklı olmasını mümkün kılar.

Tam da bu noktada, çok sayıda insanın, ailesinden yorulmuş olduğunu fark ettiğim için bu yazıyı okurlarıma ulaştırmayı düşündüm; çünkü bu konulara daha geniş bir açıdan bakarak, hayatımıza giren insanların gizli ve ruhsal görevlerini değerlendirmeliyiz. Günümüzde spiritüalizm, yani ruhçuluk, son derece trend bir konu. Bu konuya ilgisi olanlara yönelik kısa bir açıklama yapmamız gerekirse; özet olarak spiritüalizmin, insanın bir ruh taşıyan beden değil de, bir beden giyinmiş ruhsal enerji olduğunu söylediğini belirtebiliriz. Tanıştığı her insanda bir ruhsal enerji ve bir görev olduğunu, kimsenin hayatına bir tesadüf eseri giremeyeceğini düşünenlere spiritüel insan diyoruz. Bu noktada, belki de hayatımıza ilk olarak giriş yapan ve dünyaya gözlerimizi açtığımız anda bize merhaba diyenler ailemiz oluyor ve onlarla kurduğumuz ilişkiler de son derece önemli bir hal alıyor.

İnsanların ruhsal enerjilerini iki sınıfa ayırabiliriz; bağımsız ruhlar ve bitişik ruhlar.

Öncelikle bağımsız ruhlara bir göz atalım. Örneğin; bir dayınız var. Hayat planında sizin dayınız olma görevini üstlenmiş ve normalde birinci dereceden akrabanız oluyor ancak neredeyse hiç görüşmüyorsunuz. Bayramdan bayrama onu arıyor, hatırını soruyor, zoraki birkaç dakika telefonda onun sesini duyuyorsunuz. Aranızda son derece mesafeli ve soğuk bir ilişki olan bu akrabanız sizin hayatınızda bir bağımsız ruh olarak yer alıyor demektir. Kağıt üzerinde size yakın görünen ve ailenizden biri olan ancak, size asla yakın davranmayan ve sizin hayatınızla ilgili hiçbir konuyla ilgilenmeyen insanlar bağımsız ruh olacaktır. Dayınız olması hadi neyse diyelim, maalesef bu insan sizin anneniz veya babanız da olabilir; yani sizin en yakınınız olması gerekirken uzak davranan bir aileniz varsa onlar da bağımsız ruhlar olarak çevrenizde yer alırlar. İşin kötüsü, bu ruhlar size böyle mesafeli davranırken, örneğin teyzenizin kızıyla çok yakın olabilirler, çünkü kendilerini çocuklarına değil yeğenlerine çok yakın hissederler. Bu satırları okurken bunları yaşayan insanlar vardır.

Bitişik ruhta ise; örneğin, az önceki örnekte yer alan dayınız sizin en yakın akrabanız olabilir. Anne babanız bile sizinle onun kadar ilgilenmiyor ve sorunlarınızla kesinlikle uğraşmak istemiyorlar. Oysa dayınız, en kötü anlarınızda yanınızda olan tek insan ve hep sizi merak ediyor, arayıp soruyor. Bu durumda sizin hayatınızda bitişik ruh olma görevini üstlenmiş bir dayınız var demektir. Bazı insanların hayatında sadece bir tane, bazılarının hayatında çok sayıda bitişik ruh vardır; size asla yalnız hissettirmeyen ve sürekli destek olan insanların illa anne veya babanız olması gibi bir şart yoktur. Bu insanlar arkadaş çevrenizden de olabilir, yani sizinle hiçbir akrabalık bağları yoktur ama yine de sizin hayatınızın bir parçası olmayı severler.

Hayatta her şeyi kendi başına halletmiş ve zorluklarla uğraşmaya alışmış insanların en büyük özelliği, çevrelerinde sadece bağımsız ruhların yer almasıdır; ki bunun en büyük sebebi de onların yardıma ihtiyaçlarının olmamasıdır. Ruhsal anlamda güçlü olanlara ve hayat deneyimi yoğun olan varlıklara pek bitişik ruh verilmez, tek başlarına çözmeleri ve yola devam etmeleri istenir. Oysa hayat deneyimi zayıf olan ve kendi başına zorlukların üstesinden gelemeyen ruhların çevresinde çok fazla ilgili anne baba, dayı, amca, hala ve bunlar yetmezmiş gibi daha da fazla sayıda ilgili arkadaş görürsünüz. Buna şahit olduğunuz zaman şaşırmayın, çünkü bu insanları kaç yaşında olurlarsa olsunlar her konuda sürekli anne babalarına danışırken görürsünüz. Kendi başlarına asla bir karar alamamış ve hayatta yeni bir adım atacak cesaretleri olmadığı için devamlı olarak dışarıdan yardım almaya mecbur kalırlar.

Eğer daha önce bu açıdan bakmadıysanız bir de böyle düşünmeyi deneyin, çünkü hayatta yalnız hissediyorsanız aslında yalnız değilsiniz; daha doğru bir tanımla güçlüsünüz, hatta o kadar güçlü ve potansiyeli yüksek bir ruha sahipsiniz ki her şeyi kendi başınıza çözmeniz bekleniyor. O zaman siz de kendinize yakışanı gerçekleştirin!

 

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.