2023 Tavşan Yeni Yılı’na Manila’da Girmek
Hiçbir ada seyahatim mümkün değil ki mutsuz geçsin. Adalar manyetik alanı sefa boyutuna bağlı sanki. En sevdiğim tatillerim hep adalarda olur. Ülkesi fark etmeksizin; doğası, yemeği, gündüz ve gece hayatı, eğlencesi, alışverişi, yerli halkın size tavrı, orada yaşadıklarım hep en unutulmazlarım olmuştur. Adalar manyetik alanlarını seviyorum.
Filipinlerin, dünyanın en mutlu halklarından biri seçilmiş olmasında bunun etkisi olmuştur zira susuz, kurak bir iklimde yaşam pek tabii ki bambaşka. Ada olmanın coğrafi avantajlarının yanına bir de Uzak Doğu’nun o büyülü ambiyansını ekleyin. Orada olduğum zaman, Çin yeni yılının kutlandığı zamana yakındı. Her yerin kıpkırmızı süsleri, bitmek bilmeyen kutlamalar ve yeni yıl telaşı bunlara eklenince çok mutlu bir hafta oldu bizim için.
Filipinliler son derece sosyal insanlar. Kaldığımız otelde her gün istisnasız beş kutlama vardı. Bazıları büyük balo salonunda büyük organizasyonlar, bazıları ise adet olduğu üzere ayrılmış özel servis aldığınız odalarda yapılan doğum günleri, evlilik yıl dönümleri, mezuniyetler, çeşitli toplantılar, kutlamalar vs. İnanın, olabilecek her günü en şık halde -ki hava çok sıcak olmasına rağmen kadınlar tuvalet, erkekler smokin giyerek- sabahın en erken saatinden itibaren yemeye, dansa ve kutlamaya başlıyorlar. En güzel hayat da öyle değil mi zaten. Yaşam kısa bir an sadece, bir kıvılcım ve her anını kutlayalım bir festival gibi. Dünyada nefes almak bir hediye.
Biz sadece Manila’daydık. Tatil adalarına bu kez geçmedik. Bu biraz değişik; zira Maldivler olsun, diğer tropik adalar olsun, insanlar genelde uçarken başkentleri sadece transit olarak kullanırlar. Bu nedenle Manila’yı, yani başkenti bilmek özeldi. Manila büyük bir ada. Savaşta Amerikalılardan kalmış olan jeep’leri dönüştürüp uzatmışlar ve otobüs olarak toplu taşımada kullanıyorlar. Adı da jeepbus. Maddi yeterliliğin ve yetersizliğin her iki ucunu da görmek mümkün burada. Bir tarafta gökdelenler, alışveriş ve gece hayatı; diğer tarafta anlatabileceğimin bile çok altında bir yaşam standardı. Her ikisinde de sokakta hep gülümseyen, espriler yapan insanlar. Bu daha başkent. Yani endüstri, trafik, yoğun şehirleşme, kirlilik, popülasyon, her şey var. Buna rağmen kapısı kapanmayan bir taksi şoförü yol boyu şakalara ve kendiyle dalga geçen sohbetleriyle kahkahaya boğabiliyor sizi. Kozmopolit bir şehir. Her yerden göç almış. Çok yüksek ve güzel binalar, gökdelenler inşa etmek istiyorlar. Yavaş yavaş gelişen çok iddialı adımları var. Las Vegas ve Dubai’de gördüğüm, sesle senkronize fıskiyeli show havuzundan burada da var. Şehrin kumarhaneler için ayrılmış başka bir alanı var. Muhteşem binaları, alışveriş merkezleri, kumarhaneleri ile bir Vegas olma yolunda. Sürekli yeni binalar yapıyorlar burada. Halk ruhsal değerlere çok sahip çıkıyor. Aile çok önemli bir kavram. Büyüklerine saygı sonsuz. Hep gruplar halindeler. Kimse yalnız ve tek başına değil. Yoğun ve sıkışık yaşama rağmen başkent böyle iken dünyanın sayılı tatil destinasyonlarından olan diğer adalarda yaşam nasıl daha da mutlu siz düşünün.
Sevmediğin hiç mi bir şey yok Sinem?
Tek bir şeyi söyleyebilirim; yemekler. Pek çok şey denedim bir hafta boyunca değişik dünya mutfaklarından ve hiçbirini sevmedim. Her şey bir tatlımsı, garip bir sosa bulanmış yani bilemiyorum, her şey tatlı! Balık, yumurta, acı yemeği de, Çin yemeği de her şey tatlı. Kim bilir, her şeyi tatlı yediklerinden mi bu kadar tatlı o insanlar? Hepsi mümkün.
Bir hakikat bilgisi: Gerçek yeni yıl 18 Şubat’tadır. Çinliler ki dünyada sadece onlar bu kadim bilgiyi hatırlarlar ve her yıl kutlarlar. Dünyada İsa’nın doğumu kutlanıyor halen. Aslına bakarsanız takvimimiz bile yanlış. İleri zamanlarda tüm dünyada 18 Şubat yeni yıl olarak kutlanacak. Bu sene yeni yıla Manila’da girdik. Ve bu yıl tavşan yılı. Bakalım tavşan yılı olan 2023 tüm dünyaya neler getirecek. Bunu da hep birlikte yaşayarak görüyoruz.
“Yürüyen bilir yaşayan görür.”