© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

2009 yılı için siz ne dilediniz?

2009 yılı için siz ne dilediniz?

“2009’da karar verdim sigarayı bırakacağım” dedi bir arkadaşım, diğeri “ben kilo vereceğim bu sene,  sigarayı azaltacağım ayrıcada spora başlayacağım düzenli gideceğim” dedi, bir başkası “fazla içki içmeyeceğim sağlığıma daha dikkat edeceğim” dedi…
İnsanoğlu cidden çok garip, bakın nelerle yetiniyoruz; kendimizi iyi hissetmek için aslında ne kadar basit şeylere başvuruyoruz, bu kadar karmaşık bir iç dünyaya sahip olup yeni bir yıl için kendimize dilediğimiz dilek kilosuz, sigarasız bir hayat; tabii bir yerden başlamak lazım belki de değişimlere… Bu husus dikkatimi çekmekle birlikte şimdilik fazla üzerinde durmayacağım çünkü aklım başka bir arkadaşımın dileğinde kaldı: “Ben bu sene yediklerime özen göstereceğim, hiçbir şey yapmazken de düzgün giyineceğim, kendime daha çok saygı göstereceğim, kendimin en iyi arkadaşı olacağım”… Galiba bütün bu dilekler kendine saygıda birleşiyordu, yiyip içtiklerimizi, vücudumuzu kontrol ederek kendimize olan saygımızı artırmak istiyoruz, peki ya kendinin en yakın dostu olma dileği… Ne güzel bir dilekti bu ve bunu benim kendine her zaman haksızlık eden, kendinden hep şikâyet eden, hayatında ne kötü gitse kendisinden bilen arkadaşım söylüyordu, ilk defa dilekleri dinlerken gerçekten yürekten gelen samimi bir dilek duydum… Sigarayı bırakmak isteyenlerin çoğu bırakamayacak, kilo vermek isteyenler verip muhtemelen öbür yıl gelmeden geri alacaklar, ama kendinin en iyi dostu olmak bu kolayca kaybedilecek bir şey değil…

Kendimin en yakın dostuyum galiba, hepimiz öyleyiz, öyle yakın ki bir kardeşten öte, en acımasız olduğumuz dostumuz gibi, o kadar severiz ki onu hata yaptığında hemen azarlarız, kızınca en zayıf ve en iyi bildiğimiz noktasından vururuz, bizden başka kimse bilmez bilemez her şey için neler düşündüğümüzü, düşünebileceğimizi… Ama yetmiyor işte, kendimizin en yakın arkadaşıyız belki ama en iyisi değiliz çoğu zaman…
İsterdim… En iyi dostum olmak, başka kimseye ihtiyaç duymamak, en çok kendimi sevmek, her şeyden herkesten öte, kimseyi özlememek, kimse için üzülmemek, tek başıma kendimle ayakta durmak, kendimi alıp her yere gidebilmek asla arkama dönüp bakmadan kimi bırakıyorum demeden, içim cız etmeden… İsterdim her zaman tam ve bütün olmayı her şekilde her koşulda her yerde… Öncelikle ve en çok kendimi sevmek…
Sevmek insanın doğasında var, sevilerek doğuyoruz, bağlanıyoruz seviyoruz ilk andan, ilk göz temasından, içimizi hayatımızdaki insanların sevgisiyle dolduruyoruz; annemiz, babamız, ailemiz, dostlarımız, öğretmenlerimiz, sevgililerimiz, köpeğimiz, kedimiz, kuşumuz, kaplumbağamız… İçimiz bu hayat yolunda önümüze çıkan varlıkların sevgisiyle doluyor doluyor doluyor, ne geniş bir yürekse asla taşmıyor, daha da büyük daha da yoğun sevgiler arıyoruz, bir eş bulmak, çocuklar doğurmak istiyoruz…
İçimiz dolup taşmadığı gibi sanki sevdikçe boşalıyor… Sevdikçe eksik hissediyoruz, hiçbir zaman tam olamıyor insan, hep birileri, bir yerler, bir şeyler uzak geliyor seven gönüle, bazen sadece zamanın içinde geride kalmış oluyor… Sevmeyi bilenin bir yanı buruk olur her zaman, kendi bile bilmez o boşluğun sebebini, o hüznü kendi bile tanımlayamaz. Hayaller kurar çoğu zaman, idealleri vardır seven insanın, ama ayakları geri geri gider, yerinden kolayca kalkamaz, bildiklerinden uzaklaşamaz çünkü her yeni yolda içinde ki boşluklara yenileri eklenecektir…
Sadece kendimi sevmek isterdim, geceleri gözlerimi kapatırken kimseyi düşünmeden, kimse için endişe duymadan, merak etmeden, kendimin yatağımda güvende olduğunu bilip rahatça uyumak isterdim, içim sızlamadan sayfaları çevirmek isterdim, sadece kendimi düşünmek…

2009 için dileğim bu değil… Bu olamaz da… Yukarıda yazdıklarım seven insanlar için kaçınılmaz, ama bizleri insan yapan bu, kimsenin boşluğunu başka hiç kimse doldurmayacak dolduramayacak, herkesin, her görülenin, yaşananın yeri ayrı, yıllar geçtikçe hayat yaşandıkça bu sevgiler içimizi daha da çok dolduracak yeri geldiğinde içimizi daha da bomboş bırakabilmek için, sadece bununla yaşamayı öğrenmek gerek…  Ben 2009 bunu öğrenmek istiyorum, kendimle tam ve bütün olmak, korkmadan ilerleyebilmek, etrafıma duyduğum yoğun sevgiyi içimde boğmadan canımı yakmadan yaşayabilmek…
Birde Amerikalı güzellik kraliçeleri gibi ülkemde ve dünyada barış diliyorum  …

Bu konular konuşulurken şarap kadehleri de dolup dolup boşaldı, rejime girecek arkadaşım çikolatalı pastasının tadını çıkardı, sigarayı bırakmak isteyen arkadaşım arka arkaya birkaç tane sigara daha yaktı… Kendinin en yakın arkadaşı olmak isteyen dostum endişeleri için yine kendi içine güvenemeyip döndü bize danıştı… Ama tabii ben bu satırları yazarken daha 2008 bitmedi, kim bilir siz bunları okurken belki sihirli bir değnek hepimizin bu yeni yıl için dilediklerini tek tek gerçekleştirmeye başlamıştır…

Çok güzel bir yıl olsun, dilekleriniz gerçek olsun…
ZEYNEP ATMACA

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.