Zihin Mimarı: Piraye Erdoğan
Zihin Dönüşümü Eğitmeni Piraye Erdoğan ile kurucusu olduğu Delphinpiraye sisteminin çalışmalarını, kişisel tasarım analizi Human Design sistemini ve doğru nefesin önemini konuştuk.
Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1966 yılında İstanbul’da doğdum. Üsküdar Amerikan Kız Koleji ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdim. Yirmi yedi yıl reklam sektöründe, Müşteri Hizmetleri ve Yönetimi alanında çalıştım. Çok severek yaptığım ve üst düzey yöneticiliğe kadar yükseldiğim işime rağmen, “bulmam gereken bir şey var” hissini bir türlü yenemediğimden, yurt içi ve yurt dışında insan zihni, düşünce sistemleri ve uyanış odaklı farklı metotlar üzerine pek çok eğitime katıldım ve araştırmalar yaptım. Zihin konusunda edindiğim bilgileri, ulaştığım anlayışı ve geliştirdiğim yöntemleri nefes ile birleştirerek kendi dönüşümümü yaşadım. Gerçekten nefes alabilmenin dönüşümümdeki önemli desteği sebebiyle önce Nefes Koçu daha sonra ise Nefes Eğitmeni oldum. Geliştirdiğim ve “Zihinden Özgürleşmek” diye tanımladığım zihin dönüşümü planım ile nefesi bir araya getirerek kendi disiplinimi oluşturdum. Hem kişinin zihninden özgürleşip kendi gerçeğini yaşamasına geçişinin hem de nefesinin zihinsel faaliyetlerinden özgürleşerek doğal ve doğru şekilde akmasının başarılmasını içeren çözümleme ve uygulama çalışmalarını kapsayan “Özgür Zihin, Özgür Nefes” programını oluşturdum.
Program yıllardır bireysel ve kurumsal eğitimler olarak sayısız katılımcıyla buluşmaya devam ediyor. İnsanın yegâne amacının kendini gerçekleştirmek olduğuna odaklanmam beni alanda benzersiz bir sistem olan Human Design ile buluşturdu ve bu sistemin eğitimlerini alarak “Living Your Design Guide” sertifikasını aldım. Böylelikle tüm dünyada bu eğitimi verebilme yetisini ve hakkını kazandım. Human Design alanında devam ettiğim eğitimlerle, Living Your Design grup eğitimleri verebilmenin yanında Human Design Kişisel Analiz uygulamalarını da birebir çalışmalarla aktarmaya başladım.
İlk romanım Seyir, Kasım 2019’da yayınlandı. Şu an dördüncü baskısı sürüyor. 2019’un ikinci büyük sürprizi ise Özgün Zihin Dönüşüm Programımın, “Kendine Özgürleşme – Journey to Self- Liberation” adı ile kişinin zihin dönüşümünü sağlaması ve etkisini sürekli kılabilecek araçlarla kişiyi donatarak bu dönüşümü sürdürülebilir kılması sebebiyle “Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü” tarafından onaylanması oldu. Program, Türkiye dışında ve dünya çapında yönetici liderler için Uluslararası Eğitim Merkezi CIFAL Istanbul desteği ve onayıyla gerçekleştirilmeye başlandı.
Halen farklı kurgularda bireysel ve kurumsal eğitimler vermekte ve karşılaştığım herkesin zihin dönüşümünü gerçekleştirerek var olabilmesine, istediği gibi bir yaşamı oluşturmasına rehber ve destek olabilmek için çalışmaya devam etmekteyim.
Bu alana nasıl yöneldiniz? Nefes terapisi ile nasıl tanıştınız?
Kendi yaşamımda ulaşmak istediğim huzur, başarı ve tatmin hissinden her geçen gün uzaklaştığımdan, işleyişimle ilgili bir sorun olduğuna inandım ve kendi dönüşümümü yaşamak için harekete geçtim. Her şey kendimi sıkıştırdığım ve her geçen gün daha havasız bıraktığım o daracık alandan kurtularak kendi gerçeğimi keşfetme arayışım ile başladı.
Tek başına doğru nefes yeterli midir? Doğru nefes almayı nasıl öğreniriz?
Hayır değildir. Nefesin kısıtlanması, zihin faaliyetleri sonucunda olur. Dolayısıyla dönüşüm için öncelikle zihin dönüşümünün gerçekleşmesi gerekir. Nefesin de zihnin etkisinden çıkarılarak doğal akışına kavuşması, kişinin dönüşüm yolculuğunun etkinliğini arttırmaktadır. Doğru nefes almayı hepimiz biliyoruz ancak zihin koşullanmaları sebebiyle bunu işletemez hale geliyoruz. Doğal nefes akışımıza dönmek ise yetkin bir nefes koçu ile birebir ya da yetkin bir kişinin grup eğitimlerine katılarak mümkündür.
Zihin dönüşümünü sürekli kılabilecek nefes dışındaki araçlar nelerdir?
Nefes; zihin dönüşümünü sürekli kılacak bir araç değil, zihin dönüşümünü yaşayan bir insanın dönüşüm etkinliğine destek olabilecek bir araçtır. Kişinin kendini gerçekleştirmesini sağlayacak tek yol olan zihin dönüşümü, kişini gerçeğe uyanışı ve gerçeğin prensiplerine uygun şekilde işlemeye başlayarak kendisini yöneten zihin faaliyetlerinden sıyrılmasını kapsar. Bu da bir araç ile değil idrak etmek ve kişinin idrak ettiklerini uygulamasını sağlayacak bir metodoloji ile mümkündür. İşte benim zihin dönüşüm programım böyle bir metodolojiyi sunar.
Doğru nefesin, yaşantımızdaki etkisi nedir? Kendimizi ve düşüncelerimizi şekillendirme noktasında nasıl bir hâkimiyeti var?
Özgür Nefes Çalışmaları, kişinin günlük nefes alışkanlığının doğru ve olması gereken şekilde işlemesi için onu kısıtlayan zihinsel faaliyetlerinden özgürleştirilmesidir. Bu süreç sonucunda kişi yeniden olması gereken şekilde nefes alabilmekte ve alınan nefes tüm hücrelere ulaşabilmektedir. Böylelikle nefes ile gelen yaşam gücü tüm hücrelere özgürce akar, enerji artar ve bağışıklık sistemi güçlenir. Fiziksel ve duygusal toksinlerden arınma sağlanır. Fiziksel ve duygusal beden; daha sağlıklı, huzurlu, dengeli, güçlü ve canlı olur. Nefes bizi ve düşüncelerimizi şekillendirmez, zihnimiz yönlendirir. Zihin koşullanması altında kısıtlanmış ve çarpık hale gelmiş nefes alışkanlığımızın fiziksel ve ruhsal olumsuz sonuçları yaşamda ortaya çıkar.
Öncelikle kişisel dönüşüm yöntemini içeren “Human Design” hakkında bilgi almak isteriz. Bu yöntem tam olarak nedir? Nasıl kullanılır ve neyi temel alır?
Human Design, kişinin benzersiz tasarımını çözümleyen ve onu yaşayarak “kendini” gerçekleştirmesini sağlayan bir sistemdir. Human Design; kişinin genetik kodunun okunuşunu, işleyişini ve benzersiz bir tasarım olarak kendi yaradılışının kullanım kılavuzunu sunan ilimdir. Genetik programının okunuşu; seni sen yapan özellikleri, yetileri, sen olan enerjinin işleyişini, genetik program potansiyelini, zihninin işleyişi, kendi gerçeğinden işleyerek nasıl “gerçek sen” olarak yaşayabileceğini ve sen olmayandan nasıl sıyrılacağını net bir şekilde görebilmeni sağlar.
Kurucusu olduğunuz Delphinpiraye sisteminde düzenlediğiniz çalışmalarınızda temel odak noktanız nedir? Bu çalışmaların aşamalarından bahsedebilir misiniz?
Temel odağım bir insanın kendini gerçekleştirme yolculuğunda ona destek olabilecek bireysel ve grup eğitimlerini sunmak. Bu yolculukta kişinin önce “Zihin İnsanı” diye tanımladığım zihninin yönettiği insan olma halinden özgürleşmesini sağlıyoruz. Sonra kendi gerçek işleyişini idrak etmesi ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz sistemin işleyişini idrak etmesini sağlayarak “Gerçek İnsan” olarak yaşamda var olması için destek veriyoruz. Böylelikle olmaya geldiği benzersiz tasarımı keşfetmesi ve adım adım onu yaşamayı gerçekleştirerek yaşama kendi benzersiz ifadesini sunması için farklı kademe, rehberlik ve eğitimlerle birlikte ilerliyoruz.
Zihin ve Dönüşüm Programı’na katılmayı düşünen danışanlarınızı program hakkında bilgilendirebilir misiniz?
Kişinin bireysel dönüşümünü başlatabilmesi için öncelikle kendi gerçeğine uyanarak hem kendinin hem de sistemin gerçek işleyişini kavraması gerekmektedir. Bunun için gerekli bütün çözümlemeleri, bilgi ve donanımı kişiye sunan bu programda, zihin seviyesinde yapılan aktarımlar ile kişinin zihninden özgürleşerek nihayet kendi benzersiz varoluşunu gerçekleştirmesini ve istediği yaşamı deneyimlemesini sağlayacak noktaya gelmesi sağlanır. Bu özgün eğitim, kişinin zihinsel faaliyetlerinin onu yöneten halden çıkarılması ve zihnini, akıl olarak kullanacağı, gerçek işlevine döndürülme çalışmalarını kapsar. Bu süreçte kişi, gerçek kimliğine uyanarak “Kurban Olmak” halinden ‘Seçtiğini Olmak” haline ve bunu deneyimleyebilmeye geçiş yapar. Böylelikle kişinin kendini tekrarlayan bir tepki makinesi olmaktan çıkıp, tatmin, başarı ve huzuru yaşayabilecek gerçek bir insan gibi işlemesi sağlanır.
Yeni çıkardığınız ve bir değişim romanı olan Seyir’de ele aldığınız konu, vermek istediğiniz mesaj nedir?
Seyir romanı, benim programımın bir kadının hikâyesine harmanlanarak aktarılışıdır. Seyir, zihinden özgürleşme programımı herkese ulaşılabilir kılma düşü ile ortaya çıkmış bir kitaptır ve bu nedenle eğitimimi yansıtır. Seyir; zihin insanının ne olduğu, nasıl bir portre sergilediği ve bu halden nasıl kurtulup gerçek bir insan gibi işleyebileceğini anlatan, bir kadının dönüşüm hikâyesidir.
Son olarak ileriye yönelik hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
İleriye ve hatta son nefesime dek hedefim; gerçeği bilmek ve gerçek bir insan gibi yaşamak, kendini gerçekleştiren biri olmayı seçen her insana dönüşüm yolculuğunda rehber ve destek olmaktır. Bunun yanında hâlihazırda ikinci romanım için çalışmalara başladım. Human Design ile ilgili şu an devam etmekte olduğum ileri seviye eğitimleri de tamamladıktan sonra bu alanda Türkiye’de bir akademi de açmak istiyorum. Human Design ilminin her seviyesini sunabilecek yapıda bir akademi düşlerimi süslüyor.