Yeni Sezonun Başarılı Yeteneği: Nazlı Senem Ünal
Güçlü ekibi ve farklı konusu ile dikkatleri çeken Menajerimi Ara dizisinin Jülide’si, Nazlı Senem Ünal ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gerek oyunculuğu gerek güzelliği ile izleyenlerin dikkatini çeken Nazlı Senem Ünal, kendisine dair merak edilenleri MAG okurları ile paylaştı.
Sizi, “Üzgünüm Leyla” tiyatrosu ile tanıdık. Nasıl başladı oyunculuk serüveniniz?
Oyunculuk serüvenim, abim sayesinde başladı. Lisede okurken abim üniversitenin tiyatro kulübündeydi. Onun oyunlarını izledikçe ben de oyunculuğa heves etmeye başladım ve tiyatro kursuna yazıldım. Sonrasında da konservatuvar sınavlarına hazırlanmaya karar verdim. Konservatuvar eğitimimi tamamladıktan sonra oyunculuğa bir süre ara verdim. Maltepe Üniversitesi’nde Reklamcılık okudum ve İngiltere’ye gittim. Dönünce de reklamcılık ile ilgili bir firmada çalışmaya başladım ama oyunculuk hep içimde kaldı. Tekrar başlamak istedim ama çok uzun süre ara verdiğim için nereden başlayacağımı bilemiyordum. İlerde pişman olmamak adına tekrar denemeye karar verdim, işi bıraktım ve şansıma karşıma BKM’nin, “BKM yeni çıraklarını arıyor” ilanı çıktı. Auditiona girdim, kazandım ve sonrasında öğrendim ki aslında yapılan audition, “Çok Güzel Hareketler Bunlar” projesi içinmiş. Projede bir sezon yer aldıktan sonra bırakma kararı aldım. Ayrıldığım dönemden hemen sonra pandemi süreci başladı. Herkes gibi benim de endişe duyduğum bir dönem oldu. Ancak hemen sonrasında menajerimle yaptığım görüşmeler neticelendi ve “Menajerimi Ara” projesi ile ekrana gelmeye başladım.
Aynı zamanda Çok Güzel Hareketler Bunlar’da yaptığınız skeçler ile evlerimize konuk oldunuz. Nasıldı o ailenin bir parçası olmak?
BKM, çok büyük bir çatı. Yılmaz Erdoğan’ın ekibinde olmak ve onunla çalışma fırsatı bulmak benim için paha biçilemez bir tecrübeydi. Ekip olarak günün her saati, hep beraber bir şeyler üretiyorduk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu diyebilirim. Bu nedenle çok kısa sürede çok güçlü bağlar kurabildik. “Yazan kendi kaderini yazar.” der Yılmaz Hoca. Çok Güzel Hareketler serüveninin bana öğrettiği, kattığı en kıymetli şey; yazmak, üretmek ve üretebilmek oldu. BKM’nin ve Yılmaz Erdoğan’ın yeri ben de hep ayrı. Çok Güzel Hareketler Bunlar, çoğumuzun ilk işiydi, dolayısıyla sevdiğim insanlarla ilkleri yaşamak, aynı heyecanları paylaşmak ve beraber yükselmek benim için büyük bir tecrübe oldu, iyi- kötü bir sürü unutulmayacak anı yaşattı. Daha ne olsun?
Çoğunlukla evde olduğumuz bir süreci geride bıraktık? Bu süreç size neler kattı?
Hepimiz için hala devam eden zorlu bir süreç. Ha bitti ha bitecek derken kaç ayı geride bıraktık. Sabretmeyi öğrendik bir kere. Elimizde olanların değerini bir kez daha anlamış olduk. Ne boş şeyler için can sıkıyormuşuz meğer. Sağlık, en önemli şeymiş gerçekten. Özgürce gezebilmek, arkadaşlarımızla dışarda buluşup kuru bir sohbet edebilmek, sevdiklerimize sarılabilmek ne kadar basit görünen ama ne kadar kıymetli şeylermiş. Bu süreç bana, zaten farkında olduğum şeyleri altını çize çize tekrar hatırlattı.
Ay Yapım imzalı Menajerimi Ara dizisinde Jülide rolü ile ekranlardasınız. Nasıl gidiyor çekimler?
Çekimler çok keyifli gidiyor. Menajerimi Ara, ilk dizi tecrübem. O yüzden benim için ayrı bir önemi var. İlk işimde böyle bir ekiple, bu kadar tecrübeli ve yeteneğine hayran olduğum insanlarla çalışma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Yönetmenimiz Ali Bilgin, çok tatlı bir yönetmen. Çalışmalara başlamadan önce ilk dizi projem olduğu için epey heyecanlı ve stresliydim ama Ali Hoca, ikinci yönetmenimiz Elif Turgay ve yardımcı yönetmenimiz Mehmet Can Bindal sayesinde stres, endişe, korku gibi yıpratıcı duygular bir anda uçtu gitti.
Jülide’ye gelirsek, çok seviyorum Jülide’yi. O benim ilk göz ağrım, nasıl sevmeyeyim. Ne hissettiğini, ne düşündüğünü, neyi neden yaptığını o kadar iyi anlıyorum ki. Başarılı bir oyuncu olmak isteyen, hırslı, tutkulu, içi içine sığmayan, istediği yolda emin adımlarla ilerleyen güçlü bir kadın Jülide. Ben onu çok sevdim, umarım seyirci de sever.
Kendinizi üç kelime ile anlatacak olsanız nasıl anlatırdınız?
İkizler burcuyum ve burcumun da bana verdiği yetkiye dayanarak bu üç kelime için ilk önce “kararsızlık” diyebilirim. Onun dışında çok insancılım. Koşulsuz şartsız, ön yargısız severim insanları. Sonra hayal kırıklığı da yaşıyorum tabi orası ayrı ama sevmeye devam. Bunların dışında kendime karşı da bir o kadar acımasızımdır. Çok eleştiririm kendimi. Biraz fazla yükleniyorum kendime ama benim de savaşım kendimle.
Gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?
Öncelikle işini layıkıyla yapan, hep saygı ve sevgiyle anılan başarılı bir oyuncu olmak istiyorum. Bunun dışında bir film senaryosu yazmayı çok istiyorum. Umarım da gerçekleştirebilirim. Kendi yazdığım bir projede, kendi yazdığım bir karaktere can vermeyi çok isterim.
Aşk mı sevgi mi desek?
Kesinlikle sevgi. Aşk, bana göre geçici bir heyecan, tutkuyla eş değer. Sevgi ise çok güçlü bir duygu. İkisi asla kıyaslanamaz. Ne demişler, aşk biter ama sevgi sonsuza kadar devam eder. Bir insana duyulan aşktan bahsetmiyorum sadece. Ben mesela, mesleğime aşık değilim, mesleğimi çok seviyorum.
İleride bir gün benzerlerinin içerisinde yer almak istediğiniz, başarılı bulduğunuz projeler hangileridir?
Ülkemizde daha önce hiç denenmemiş bir projede olmayı çok isterdim. Çocukluğumdan beri Marvel hayranıyım. Yarattığı her karakteri çok severim. Bir süper kahramana can vermeyi çok isterdim.
Peki bu hangi süper kahraman olurdu?
Eğer soru bir filmde oynamak istediğim bir süper kahraman olsaydı cevabım kesinlikle Wonder Woman olurdu ama gerçek hayatta süper kahraman olmak istemezdim sanırım. O denli bir güçle nasıl baş edeceğimi bilemezdim muhtemelen. İkizler burcu olarak her şeyi elime yüzüme bulaştırabilirdim ama başka şansım yoksa yine Wonder Woman’ı seçiyorum.