© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Vural Şahanoğlu Hikâyeye Kapılma Duygusu

Vural Şahanoğlu Hikâyeye Kapılma Duygusu

Kanal D’nin sevilen dizisi “Üç Kız Kardeş”in Serdar’ı Vural Şahanoğlu, kendisini oyunculuğa iten motivasyonlardan sporun hayatındaki yerine kadar, hakkında pek çok merak edileni MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

 

Bizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?

Yirmi beş yaşındayım. İzmirliyim. Yirmi yaşımda, üniversitedeki bölümüme ara verip oyunculuk eğitimi için İstanbul’a yerleştim. Sonrasında da eğitim, koşuşturma vs. Kendisine, ailesine ve işine ilgi gösterip buna zaman harcamaktan bıkmayan biriyim. Beni heyecanlandıran ve mutlu eden şeylerle alakadar olurum. Yaptığım işlere karşı tutku ararım ve o tutkum varsa üzerine yoğun ilgi duymaktan, üzerine düşünmekten keyif alırım. Oyunculuk da benim için öyle bir şey. Mesela zaten çok az şeye karşı heyecanlanırım, o heyecanı da yakalayınca peşini bırakmayıp üzerine gidiyorum. Bir şeye kafayı taktığımda onun üzerine çok düşünüyorum ve sabırsız birine dönüşüyorum; hatta uykularımdan bile olabiliyorum ama bu heyecanlı durumlarda bile genel olarak pozitif düşünmeyi, sakin kalmayı tercih eden biriyimdir diyebilirim.

Oyunculuğa yönelmenizdeki motivasyonunuzdan bahseder misiniz?

Galiba en çok, bir hikâyeye kapılma duygusu beni heyecanlandırıyor. Yani o hikâye içindeki karakteri, travmalarını, derdini, coşkularını anlamak. Aynı zamanda kendi karakterimin tamamen zıttı, uç karakterin içinde olabilme düşüncesi de bana iyi geliyor. Kariyerimde de böyle ilerlemek istiyorum. Mesela bir hikâyede psikopat bir karakterde olacaksam; sonraki projemde tam tersi, hayatını sakin yaşayan, mülayim birini canlandırmak isterim. Farklı karakterler ve kendine zıt insanları canlandırabilme düşüncesi benim oyunculuğa karşı motivasyonumu yükseltiyor diyebilirim.

Hangi eğitimleri aldınız?

Üniversitede Sanat Tarihi eğitimi aldım, sonrasında İstanbul’a yerleşip bir oyunculuk okulundan iki yıl temel oyunculuk ve kamera önü oyunculuk eğitimi aldım. Bir yıldan fazla bir süredir de bir oyuncu koçuyla çalışıyorum.

İlk oyunculuk deneyiminiz nasıl gidiyor? Neler hissediyorsunuz? Kamera karşısında olmak nasıl bir duygu?

Şahane gidiyor. İlk işimin Ayvalık gibi büyülü bir yerde ve güzel bir ekiple oluşu çok şanslı hissettiriyor. İstediğin işi yapmak ve karşılığını iyi bir reaksiyonla almak elbette beni çok mutlu ediyor. Kameraya alışma süreci biraz zor oluyor bence ama çalıştıkça ve sete çıktıkça o durum normalleşmeye ve güzelleşmeye başlıyor.

Üç Kız Kardeş’te yer almaya nasıl karar verdiniz?

Menajerim telefon edip projeden bahsetti. İlk bölüm senaryosunu ve ardından heyecanla bir çırpıda kitaplarını okudum. Bu işte olmalıyım dedim kendime, sonrasında zaten deneme çekimi derken işi aldım.

Sevenlerinizin geri dönüşleri nasıl? Bu size neler hissettiriyor?

Hikâye için de karakterim için de şahane tepkiler aldım diyebilirim. Canlandırdığım karakterin çok masum bir aşk hikâyesi var; bundan da seyirci etkilenip güzel tepkiler verince çok mutlu oluyorum tabii.

Set dışında neler yaparsınız? Keyif aldığınız aktiviteler neler?

Haftada üç ya da dört gün mutlaka spor yaparım: Fitness veya crossfit. Karşılığını almak için beslenmeme dikkat ederim. Günde en az bir film izlemeye dikkat ediyorum; yolda, evimde, karavanda, nerede boşluk yakalayabiliyorsam. Sürekli kulaklığım yanımdadır, müzik dinlerim bol bol. İyi hissettiğim anlarda şarkı söylerim mesela, en yakın uygunluk anımda bir enstrümana başlamak istiyorum.

Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği yapardınız?

Aşırı ilgili olduğum iki alan var: Spor ve müzik. Ya müzisyen olurdum ya da sporcu ama hangisini seçerdim emin olamıyorum.

Sporun hayatınızdaki yeri nedir? Hangi dalları ile uğraşıyorsunuz?

Hayatımdaki en büyük motivasyon kaynaklarımdan biri spordur diyebilirim. Yakın çevrem de buna hâkimdir hatta. Çocukluğumda bir dönem aktif futbol ve voleybol oynadım. Onun öncelerine gidersek yüzme vardı hep hayatımda, son altı yıldır ağırlık ve cardio antrenmanları yapıyorum. Yakın zamanda ise bunlara ek olarak tenis ve savunma sporları eğitimlerini almak istiyorum.

Modayla aranız nasıl?

Derin bir bilgiye sahip olmasam da senenin trendlerini takip etmeye çalışıyorum.

Sizce aşk nedir?

Aşk bence bir tür serotonin etkisidir ve bir görme kusurudur, fedakârlıktır, aidiyettir. Bence birçok coşkunun karışımı ve dışa vurumudur. Herkesin hayatında yaşaması gereken çok özel bir duygudur.

Yeni projeleriniz olacak mı?

Şu an devam eden bir projede olduğum için bu düşüncem yok. İlerleyen zamanlarda neler olur bilemiyorum tabii. İyi hikâyesi olan bir film veya dijital bir projede bulunmak isterim elbette.

 

Fotoğrafçı: Ayberk Demircan

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum(1)

  • blank

    Fatih

    3 Mart 2023

    sohbet dinler gibi okudum. ellerinize sağlık

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.