Umadina Design Studio Doğru Buluşma ve Doğru Mekânı Yakalamak
Mimarlık eğitiminin ve çalışmalarının ardından kendi hikâyesini yazmak isteyip Umadina Design Studio’yu kuran Meral Arısoy verdiği hizmetleri, kuruluş ilhamını ve gelecek planlarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizden biraz bahseder misiniz? Umadina hangi ilhamla kuruldu?
Lisans eğitimimi mimarlık, yüksek lisans eğitimimi ise tasarım alanında yaptım. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra Türkiye’nin köklü, özel ve kurumsal iş yerlerinde mimar olarak çalışmaya başladım. Uzun yıllar, mesleğimi yapabiliyor olmanın verdiği hazzı tadabilsem de tasarıma olan tutkumu tatmin etmek için daha fazlasını yapmam gerektiğini hissettim hep. Umadina’yı kurmadan önceki son birkaç yıl, kendi çizdiğim yolda yürümeyi ve kendi hikâyemi yazmayı çok istiyor olmanın yanı sıra, büyüdüğüm coğrafyanın da bana kazandırdığı en karakteristik kişilik özelliklerim arasındaki risk alabilen ve cesaret edebilen bir yapının avantajlarını da kullandım diyebilirim. Geçmişte kazandığım deneyimlerin çok kıymetli olduğunu bilerek, çalışma hayatımı resetlemeye karar verdikten sonra, planladığım kariyer yolunda eğitimler aldım. Bu eğitimler arasında; Koç Üniversitesi Design Thinking, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Vitrin Tasarımı gibi farklı tasarım anlayışlarının da içinde bulunduğu, farklı disiplinler ile tanıştım. Bu eğitimlerde, deneyim ve bilgi alışverişinde bulunma fırsatı elde ettim.
Bunlar ile birlikte; birçok farklı kültürün bir arada bulunduğu ve manevi zenginliği ile bilinen bir coğrafyadan geliyorum. Atalarım, Bağdat bölgesinden Anadolu’ya göç ettiğinde, ben ilkokul çağlarımdaydım. Böylelikle, ilim ve kültürlerin derin izleriyle ortaya çıkan bu bölgelerin tüm acı ve tatlı hikâyelerini birer anı olarak zihnimde taşıyabildim. Aslında bu hikâyeler, yıllar sonra güçlü birer dürtü olarak Umadina markasının kurulmasına ilham oldular diyebilirim.
Ekibiniz ve verdiğiniz hizmetten bahseder misiniz?
Umadina, 2021 yılında Ankara’da kurulan bir marka. Ekibim; kendi alanında deneyimli, mimar, iç mimar ve tasarımcılardan oluşuyor. Kuruluş amacımız olan; mobilya ve aksesuar ürün tasarımları ve üretim AR-GE’lerinin yanı sıra mimari, iç mimari, konsept projelendirme alanlarında da çeşitli ölçeklerde ve dinamiklerde projeler geliştiriyoruz. Umadina’da kendi tasarımlarımızı odağımıza almış olmak ile birlikte “bespoke” üretim olarak da hizmet veriyoruz.
Umadina uluslararasında tasarım ödüllü bir marka. Ürün yelpazenizde neler yer alıyor?
Her birinin ayrı hikâyesi olan ve salt mobilya olarak nitelendiremediğimiz ürün yelpazemiz; tasarım tescilli, “unique” ve modüler ürünlerden oluşuyor. Bu ürünler; doğru buluşmayı ve doğru mekânı yakalama şansı elde ettiklerinde, sanatsal birer değere dönüşebiliyor.
Gelecek planlarınızdan söz edebilir misiniz?
Başta dünyadaki birçok coğrafi merkez olmak üzere, Umadina’nın DNA’sının uyumlandığı, kendi çizgisini koruyabildiği ve kimliğini sürdürebildiği her platformda, onun var olduğunu görmek en ulaşılmasını arzu ettiğim planlarım arasında diyebilirim. Tüm bunların yanı sıra daha hümanist bir dille bambaşka bir açıdan kendimi ifade etmem gerekirse; benim gibi tutkusu kimliğinden taşan insanlar için, onların zihinlerine “Umadina” küçük de olsa bir pırıltıyı miras olarak bırakabilirse, yürüdüğüm yol çok daha anlam kazanacaktır.