Kyrazer Jewelry’nin kuruluşu hakkında “İnsanların bu takılarda derin bir duygusal anlam bulmalarını sağlamaktı amacım.” diyen Jale Demir, mücevherlerinin tasarım sürecini ve kullanıcılarına kattıklarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

 Kyrazer Jewelry’nin hikâyesine de değinerek kendinizden bahseder misiniz?

Kyrazer Jewelry’nin hikâyesi, bir ailenin kuyumculuk mirasını sürdürme kararıyla başlar. 1962 yılından beri kuyumculukla uğraşan bir ailenin parçası olarak, bu sanatın içinde büyüdüm. Mühendislik fakültesinden mezun olduktan sonra, yaklaşık yirmi yıl uluslararası firmalarda çalıştım; ancak, ailemin değerli mirasını devam ettirme isteğiyle, bu sanatın içine adım atmaya karar verdim. Bu yolculukta, birçok değerli hocalardan ve kadim ustalardan yaklaşık iki yıl boyunca takı tasarımı ve üretimi üzerine eğitimler aldım. En büyük ilham kaynağım ve ustam, yarım asırdan fazla süredir bu sanatı icra eden babam oldu. Onun tecrübesi ve bilgi birikimi, benim için paha biçilemez bir değere sahipti. Kyrazer Jewelry’yi kurarken amacım; insanların takı takarken yalnızca estetik değil, aynı zamanda bu takılarda derin bir duygusal anlam bulmalarını sağlamaktı. Her tasarım, kullanıcılarına yalnızca dışarıdan bir güzellik sunmakla kalmaz, aynı zamanda içsel bir değer taşır. Her bir parça, bir hikâyenin yansımasıdır ve bir duygunun ifadesi olarak hayat bulur.

 Mücevherleri yeniden yorumlama şekliniz nedir? Biraz bu süreçten bahseder misiniz?

Kyrazer olarak mücevherleri yeniden yorumlama sürecimiz, köklü tecrübemizi yenilikçi bir bakış açısıyla birleştirmek üzerine kuruludur. Altmış yıllık mücevhercilik mirasımız, geçmişin zarafetini ve ustalığını, modern tasarım anlayışının cesur ve özgün dokunuşlarıyla buluşturuyor. Her koleksiyonumuz, hem duygusal hem de estetik bir hikâye anlatıyor. “Lucky Eyes Collection”, insanlığın içsel gücü ile evrenin büyüleyici güzelliğini bir araya getirirken, “Stern Collection”, yıldızların ve ışıltının harmonisini yansıtıyor. “Rumi Collection” ise sevgi, manevi huzur ve içsel dönüşüm gibi derin temaları tasarıma taşıyarak, zamansız bir şıklık sunuyor… Bu sürecin temeli, tasarımlarımızda duygu, anlam ve estetik dengeyi kurmaktır. İlham aldığımız kavramları detaylı bir şekilde araştırıyor, onları çağdaş bir yorumla şekillendiriyoruz ve el işçiliğini bir araya getirerek her bir parçayı sanat eseri gibi işliyoruz.

 Geleneksel üretim teknikleriniz nelerdir?

Kyrazer olarak, mücevherimizin üretim sürecinde sadekârlarımızın emeği ve ustalığı büyük bir rol oynar. Geleneksel tekniklerle şekillendirilen tasarımlarımız, sadekârlarımızın tesviye ve montaj süreçlerindeki titiz çalışmasıyla mükemmel bir form kazanır. Her bir parça, tasarımın tamamlayıcı unsuru olacak şekilde özenle birleştirilir. Özellikle pırlanta, safir, zümrüt gibi değerli taşların mıhlanması hassasiyet ve ustalık gerektirir. Her taşın tasarıma kattığı estetik ve uyum, usta ellerle ortaya çıkar. Kyrazer mücevherleri, her bir parçanın mükemmel bir uyum içinde bir araya gelmesi ile zamansız ve eşsiz bir sanat eserine dönüşür.

 Koleksiyonlarınızda modern dokunuşları ön plana çıkarmak adına neler yapıyorsunuz?

Kyrazer olarak, geleneksel mücevhercilik mirasımızı yenilikçi tasarım anlayışımızla harmanlıyoruz. Amacımız, her bir parçayı zamansız bir zarafete sahip olduğu kadar cesur, özgün ve çağdaş bir stile de dönüştürmek. Modern çağın sadelik anlayışını benimseyerek, abartıdan uzak ama etkileyici tasarımlar yaratıyoruz. Özellikle “Stern Collection” gibi koleksiyonlarımızda, yıldızların zarif geometrik şekillerini modern bir dokunuşla yeniden yorumluyoruz. “Fiore Koleksiyonu”, doğanın zarafetini modern tasarım anlayışıyla buluşturuyor. Bu koleksiyonda, çiçek figürleri klasik formlarından sıyrılarak minimalist ve soyut desenlere dönüştürülüyor. “To Bee Koleksiyonu”, arıların düzeni ve iş birliğinden ilham alarak doğanın fonksiyonelliğini ve güzelliğini mücevherlere taşıyor. Kyrazer’de her parça, estetik ve duygusal olarak güçlü bir hikâye anlatıyor ve bu hikâyeyi modern bir vizyonla gün yüzüne çıkarıyor. Böylece Kyrazer mücevherleri, klasik zarafeti çağdaş bir ifade ile birleştirerek modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor.

 Mücevherleriniz için kullandığınız materyaller hangileri?

Kyrazer olarak, mücevherlerimizde hem klasik hem de yenilikçi materyalleri özenle seçiyor, tasarımlarımızın estetik ve dayanıklılık açısından mükemmel olmasını sağlıyoruz. Altının zarafeti ve dayanıklılığı, koleksiyonlarımızın temelini oluşturur. Farklı altın tonları (sarı, beyaz, pembe) kullanarak modern ve klasik dokunuşlarla uyum sağlayacak seçenekler sunuyoruz. Safir, zümrüt ve yakut gibi değerli taşlar tasarımlarımıza renk ve derinlik katarken pırlanta ile ışıltıyı mükemmel bir şekilde yansıtırız. Ayrıca malahit, ametist, sitrin, topaz gibi doğal taşları da kullanarak her bir parçanın enerjisini ve hikâyesini zenginleştiriyoruz. Bu taşların doğal güzellikleri, mücevherlerimizin karakterini ve anlamını derinleştirir. Ayrıca, renkli ve modern tasarımlarda, ince mine işçiliğiyle dikkat çekici detaylar ekliyoruz. Mine, tasarımlarımıza zarif bir dokunuş katarken her parçada estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirir.