Tasarımdan Üretime Aktif Olmak Seba Mimarlık
Tasarım tarzının heyecanlı, dinamik, alışılagelmişin dışına çıkma isteği ile dolu olduğunu belirten Yüksek Mimar Burcu Seba, kurmuş olduğu Seba Mimarlık ile verdiği hizmetleri ve kendilerini öne çıkaran özellikleri paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz? Size ödüller de kazandıran mesleğiniz hakkındaki düşünceleriniz neler?
Muğla doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdikten sonra, akabinde yüksek lisans ve çalışma hayatına atılmak adına İzmir’de on sene bir zaman dilimim oldu. 2015 yılında ise Muğla’da Seba Mimarlık ofisimi kurdum. Bu sekiz senelik süreç içinde sektördeki çalışmalarım haricinde akademik platformda da yer aldım. Severek ve heyecanla yaptığım mesleğimde girilen yarışmaların, üretilen projelerin ve insan ilişkilerinin harmanlanmasıyla bu sene sekizinci senemizi kutluyoruz. Her geçen gün mesleğimin bana verdiği merak duygusuyla ilerliyorum. Mimarlığın hayal gücüne dayanan o muhteşem tarafını çok seviyorum.
Seba Mimarlık olarak verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz? Sizi sektörde öne çıkaran özellikler neler?
Seba olarak; mimari, iç mimari, inşaat ve mobilya sektöründe aktifiz. Her birimin birbirini destekler nitelikte olması üretim ve yönetim sürecini kolaylaştıran bir faktör. Özellikle iç mekân tasarım projeleri ürettiğimiz Seba Mimarlık’ta hareketli mobilya üretim sürecini de üstlenmekteyiz. Dolayısıyla projenin kimliğine göre üretilen mobilyalar kolaylıkla mekânlarla buluşuyor. Tasarımdan üretime Seba olarak her noktada aktif olmanın, sektörde bizi öne çıkaran etkenlerden bir tanesi olduğunu düşünüyorum.
Tasarım sürecinde her projede farklı bir havayı soluyup, bambaşka kişilerle temas kurup, atmosfer tasarımı yapıyoruz. Bu da hayal dünyamda sınırı olmayan bir üretim sürecini önüme seriyor. Her proje ayrı atmosfer, ayrı bir heyecan.
Projelerinize bakıldığında ferahlık ve ahşap detaylar göze çarpıyor. Bir tarzınız var mı, yoksa müşterinin isteğiyle mi harmanlıyorsunuz?
Projelerimizde, bulunduğumuz yörenin etkisinin çokça olduğunu düşünüyorum. Ege ve Akdeniz bölgesinde hâkim olan mimari karakteri, kullanılan malzemeleri projelerimize yansıtmak ve buraya ait hissetmek tatmin edici bir duygu. Doğanın, gökyüzünün bize verdiği ferahlık duygusunu ürettiğimiz projelerde görmek izlediğimiz bir yol. Kişinin kendini ait ve rahat hissedeceği aydınlık mekânlar tasarlamak tasarımlarımızda ortak noktayı oluşturuyor. Özellikle ahşap malzemeyi projelerimizde esas öğe olarak görmek ve onun farklı farklı hallerini yüzeylere yüklemek heyecan veriyor. Seçtiğimiz renk paletlerinde ise bu doğallığın devamı olarak yumuşak tonlar tercihimiz oluyor.
İlk ilham için, mekânla yalnız kalma anımı hevesle bekliyorum. Sonrasında kendi tasarım çizgimi müşteri istekleri ile birleştirip sonuç tasarıma varma yolculuğumuz başlıyor. Kendimi tanımlamak gerekirse; heyecanlı, dinamik, alışılagelmişin dışına çıkma isteği ile dolu ve ilhamın esas çıkış noktası olduğunu düşünen bir mimar olarak tanımlayabilirim.
Mimarlığın yanında mobilya tasarımı da yapıyorsunuz. Bu alandaki tasarımlarınızı ve tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Mobilya alanında da üretimlerimiz mevcut. Projeye göre özel üretim olarak rengini, dokusunu, ebatlarını belirliyoruz ve yine kendi tarzımızda sıcak, işlevli, rahat ürünler tasarlıyoruz. Projeli olmayan müşteri grubumuzda ise özel istekleri olan kişilere de üretim desteği veriyoruz. Atölyede tüm bu süreçlerde olmak da mesleğin bana kattığı en güzel anlardan oluyor.