© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Prof. Dr. Suat Doğancı Pelvik Venöz Konjesyon Sendromu

Prof. Dr. Suat Doğancı Pelvik Venöz Konjesyon Sendromu

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Suat Doğancı, yumurtalık varisi olarak bilinen pelvik konjesyon sendromu-pelvik venöz hastalık konusunu ele alıyor. Benzer semptomları sebebiyle bu rahatsızlığın çoğunlukla başka rahatsızlıklarla karıştırıldığını vurgulayan Doğancı, ciddi bir sağlık sorunu olan pelvik konjesyon sendromunun tanı ve tedavisi hakkında MAG Okurlarını bilgilendiriyor.

Kendinizden biraz bahseder misiniz? Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde 1999 yılında lisans eğitimimi tamamladım. 2003-2008 yılları arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Kalp Damar Cerrahisi bölümünde uzmanlık eğitimi aldım. 2008-2011 yılları arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı olarak çalıştım ve 2011 yılında yardımcı doçent ve 2013 yılında doçentliğe hak kazandım. 2016-2017 yılları arasında Hollanda’da Maastricht University, European Venous Center’da Prof. Dr. Cees Wittens ile birlikte “Derin Ven Hastalıkları Tedavisi” konusunda çalışmalar yaptım. 2017 yılında Türkiye’ye dönünce Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesinde “Derin Ven Hastalıkları Tedavi Programı”nı başlattım. 2020 yılında aynı üniversitede profesörlük unvanını aldım. Sonrasında 2022 yılında kendi muayenehanemi açarak hizmet vermeye başladım.  Halen kendi muayenehanemde çalışmaya devam ediyorum. Kalp damar cerrahisi uzmanı olmama rağmen çoğunluk olarak damar hastalıkları üzerine çalışmaktayım. Toplardamar hastalıkları ise özel ilgi alanımı oluşturmaktadır. Bunlara varis, derin ven trombozu, posttrombotik sendrom, kronik derin ven trombozlarının stentler ile tedavisi, pelvik venöz hastalığı ayrıca lenfödem ve lipödem tedavilerini yapmaktayım. Atardamar hastalıkları konusunda da özellikle periferik arter hastalıkları ve damar anevrizmaları konusunda tedaviler sunmaktayım.

Yurt içinde ve yurt dışında birçok kongreye katılıyor, bilim insanları ile bir araya geliyorsunuz. Özellikle yurt dışındaki çalışmalarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Fleboloji alanında çok sayıda uluslararası makale, kitap bölümleri ve kılavuzlarda yazarlık çalışmalarım oluyor. Halen Turkish Journal of Vascular Surgery dergisinin editörlüğünü yürütmekteyim. Bu sene Dünya Fleboloji Derneği (UIP-International Union of Phlebology) Bilimsel Komitesine ikinci kez seçildim. Ayrıca çok sayıda uluslararası bilimsel dernekte aktif olarak görev almaktayım. European Vascular Course’da Venöz Kurs Direktörü olarak yer alıyorum ve European College of Phlebology eğitim koordinatörü ve yönetim kurulu üyesiyim.  Türkiye Fleboloji Derneği genel sekreteriyim. V-Win Foundation isimli derneğin Avrupa’yı temsil eden bilimsel komite üyesiyim ve halen Avrupa Damar Cerrahisi Derneği (ESVS) Türkiye temsilcisiyim.Atina’da 2005 yılında Avrupa Kalp Damar Cerrahisi Derneği (ESCVS) tarafından düzenlenen kongrede damar cerrahisi alanında “En İyi Genç Araştırmacı” ödülüne layık görüldüm. Bunun dışında yurt içi ve yurt dışı kongrelerde birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerim bulunmaktadır. Yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konferansa katılarak, gelişen tıp alanıyla ilgili meslektaşlarımızla bilgi alışverişi yapıyor, toplar damar hastalıkları üzerine konuşmalar gerçekleştiriyorum. Ayrıca çeşitli firmalar tarafından gerek ülkemizde gerekse de yurt dışında yabancı meslektaşlarımıza yönelik eğitimler veriyorum. Yurt dışında yapılan ve global ölçekte farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarda yer almaktan hem şahsım adına hem de ülkem adına gurur duyuyorum.

Derin ven trombozu hastalığı nedir? Kimlerde görülür? Tedavi edilebilir mi?

Derin ven trombozu, yani derin toplardamar tıkanıklığı, vücutta derin yerleşimli toplardamarların pıhtılaşarak tıkanmasıdır. Oluşan pıhtı, kan akımını kısmen veya tamamen engelleyebilir ya da kopup kalp aracılığıyla akciğere giderek, tıpta “pulmoner emboli” olarak bilinen akciğer embolisine yol açabilir. Bu durum, solunum güçlüğü, göğüs ağrısı ve hatta ölüme neden olabilir. Semptomlar genellikle bacakta ağrı, şişlik, kızarıklık ve sıcaklık hissi ile kendini gösterir. Bununla birlikte, bazı insanlar semptomları hiç hissetmeyebilir. Tedavisi, kan pıhtısının büyüklüğüne, konumuna, nedenine göre şekillenir ve konusunda uzman bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Hastalığın seviyesi ve hastanın durumuna göre ayakta veya yatarak tedavi uygulanır. En önemli tedavi şekli kan sulandırıcı ilaçlar ve varis çorapları olmakla birlikte, bazı hastalarda anjiyografik yöntemler ile ilk iki haftaya kadar pıhtılar çıkarılarak hızlı ve etkin tedaviler sağlanabilir. Erken ve geç dönem komplikasyonları farklı olabileceği için tedavi de buna göre belirlenmektedir. Kronik dönemde gelişen posttrombotik sendrom tablosu ise bacakta yaralar açılmasına neden olarak ciddi maluliyetler oluşturmaktadır. Bu hastalarda yara açılmasına gitmeden venöz stentleme tedavileri uygulandığında hastaların yaşam kaliteleri ciddi oranda düzeltilmekte ve yarası olan hastalarda da yaraların iyileşmesi sağlanabilmektedir.

Halk arasında “yumurtalık varisi” olarak bilinen pelvik venöz konjesyon sendromu nedir? Kimlerde görülür? Tedavi edilebilir mi?

Pelvik venöz konjesyon sendromu, kadınların gizli hastalığı olarak da bilinir. Özellikle iki veya daha fazla doğum yapmış kadınlarda genital bölge varisleri ile veya karnın alt bölgesinde, kasıklarda görülen ağrılar ile kendini gösterir.  Bu ağrılar adet dönemlerinden bağımsızdır ve süreklilik arz eder. Çok ciddi bir sağlık sorunudur. Kronik pelvik ağrıları olarak bilinen bu ağrılar kadınların kadın doğum hastalıkları polikliniklerinde sonuç alamadan birçok kliniği ziyaret etmeleri ile sonuçlanır.

Belirtileri arasında kasık ağrısı, şişlik, ağrılı adet dönemleri, ağrılı cinsel ilişki bulunur. Hastalar ileri evrelerde uzun süre oturmakta ve ayakta durmakta zorlanırlar. Bazen sebebi açıklanamayan pozisyonel çarpıntı atakları olabilir. Bazı kadınlar bu ağrıların özellikle günün ilerleyen saatlerinde kötüleştiğini fark edebilirler. Bu tür durumlarda eğer kadın doğum hastalıkları kliniklerine giderek bir sonuca ulaşamadıysanız bir kalp damar cerrahisi kliniğine giderek pelvik venöz hastalığı yönünden incelenmenizi tavsiye ederim.

Tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, skleroterapi, cerrahi müdahale, anjiyografik damar kapama yöntemleri ve pelvik fizyoterapi bulunmaktadır. Tedavi, semptomların ağırlığına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir ve alanında uzman bir doktor tarafından yönlendirilmelidir.

Pelvik venöz konjesyon sendromu ile ilgili bir farkındalık yaratmayı hedefliyorsunuz. Bununla ilgili çalışmalarınız neler?

Pelvik venöz hastalığı maalesef çok bilinmediği için, bu hastalığın belirtilerini gösteren kadınlar kadın doğum hastalıkları kliniği, ortopedi, psikiyatri gibi alanlara sevk edilerek doğru tedavinin yapılamadığı süreçler geçirmektedir. Hatta bazen bu hastalara gereksiz yere hastalık hastası muamelesi yapılmaktadır. Cinsel ilişki sonrası yaşanan ciddi sorunlar da aile içerisinde ayrı sorunlara yol açabilmektedir. Eğer tanı alamadığınız benzer şikayetleriniz varsa aslında pelvik bölgenizde bir damar hastalığınız olabilir ve bunun tedavisi kalp damar cerrahisi ile mümkündür. Görülme oranı çok yüksek olmasına rağmen, bilinirliği bir o kadar düşük olduğu için tanı koyulması ve tedavi edilmesi konusunda bir farkındalık yaratmak istiyorum ve bunu yer aldığım tüm mecralarda anlatıyorum. Bu hastalığın farkındalığının hem meslektaşlarım arasında hem de hastalarımızda artması için ilerleyen günlerde projelerimizi hayata geçirmeye başlayacağız.

Hem akademik olarak hem de iş hayatınızda yoğun bir temponuz var. Bu yoğunlukta kendinize ve ailenize vakit ayırdığınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Bu çok güzel ve cevaplaması zor bir soru gerçekten. Bu konuda eşime ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok özverili bir şekilde bana her an yardımcı oluyor. Ben aileme düşkün bir insanım ve fırsatım oldukça zamanımı ailemle birlikte geçirmekten çok keyif alırım. Birlikte vakit geçirmeyi severiz. Çocuklarımla sinemaya gitmek, birlikte oyunlar oynamak, güzel havalarda dışarıda vakit geçirmekten büyük keyif alırım. n

endinizden biraz bahseder misiniz? Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde 1999 yılında lisans eğitimimi tamamladım. 2003-2008 yılları arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Kalp Damar Cerrahisi bölümünde uzmanlık eğitimi aldım. 2008-2011 yılları arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı olarak çalıştım ve 2011 yılında yardımcı doçent ve 2013 yılında doçentliğe hak kazandım. 2016-2017 yılları arasında Hollanda’da Maastricht University, European Venous Center’da Prof. Dr. Cees Wittens ile birlikte “Derin Ven Hastalıkları Tedavisi” konusunda çalışmalar yaptım. 2017 yılında Türkiye’ye dönünce Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesinde “Derin Ven Hastalıkları Tedavi Programı”nı başlattım. 2020 yılında aynı üniversitede profesörlük unvanını aldım. Sonrasında 2022 yılında kendi muayenehanemi açarak hizmet vermeye başladım.  Halen kendi muayenehanemde çalışmaya devam ediyorum. Kalp damar cerrahisi uzmanı olmama rağmen çoğunluk olarak damar hastalıkları üzerine çalışmaktayım. Toplardamar hastalıkları ise özel ilgi alanımı oluşturmaktadır. Bunlara varis, derin ven trombozu, posttrombotik sendrom, kronik derin ven trombozlarının stentler ile tedavisi, pelvik venöz hastalığı ayrıca lenfödem ve lipödem tedavilerini yapmaktayım. Atardamar hastalıkları konusunda da özellikle periferik arter hastalıkları ve damar anevrizmaları konusunda tedaviler sunmaktayım.

Yurt içinde ve yurt dışında birçok kongreye katılıyor, bilim insanları ile bir araya geliyorsunuz. Özellikle yurt dışındaki çalışmalarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Fleboloji alanında çok sayıda uluslararası makale, kitap bölümleri ve kılavuzlarda yazarlık çalışmalarım oluyor. Halen Turkish Journal of Vascular Surgery dergisinin editörlüğünü yürütmekteyim. Bu sene Dünya Fleboloji Derneği (UIP-International Union of Phlebology) Bilimsel Komitesine ikinci kez seçildim. Ayrıca çok sayıda uluslararası bilimsel dernekte aktif olarak görev almaktayım. European Vascular Course’da Venöz Kurs Direktörü olarak yer alıyorum ve European College of Phlebology eğitim koordinatörü ve yönetim kurulu üyesiyim.  Türkiye Fleboloji Derneği genel sekreteriyim. V-Win Foundation isimli derneğin Avrupa’yı temsil eden bilimsel komite üyesiyim ve halen Avrupa Damar Cerrahisi Derneği (ESVS) Türkiye temsilcisiyim.Atina’da 2005 yılında Avrupa Kalp Damar Cerrahisi Derneği (ESCVS) tarafından düzenlenen kongrede damar cerrahisi alanında “En İyi Genç Araştırmacı” ödülüne layık görüldüm. Bunun dışında yurt içi ve yurt dışı kongrelerde birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerim bulunmaktadır. Yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konferansa katılarak, gelişen tıp alanıyla ilgili meslektaşlarımızla bilgi alışverişi yapıyor, toplar damar hastalıkları üzerine konuşmalar gerçekleştiriyorum. Ayrıca çeşitli firmalar tarafından gerek ülkemizde gerekse de yurt dışında yabancı meslektaşlarımıza yönelik eğitimler veriyorum. Yurt dışında yapılan ve global ölçekte farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarda yer almaktan hem şahsım adına hem de ülkem adına gurur duyuyorum.

Derin ven trombozu hastalığı nedir? Kimlerde görülür? Tedavi edilebilir mi?

Derin ven trombozu, yani derin toplardamar tıkanıklığı, vücutta derin yerleşimli toplardamarların pıhtılaşarak tıkanmasıdır. Oluşan pıhtı, kan akımını kısmen veya tamamen engelleyebilir ya da kopup kalp aracılığıyla akciğere giderek, tıpta “pulmoner emboli” olarak bilinen akciğer embolisine yol açabilir. Bu durum, solunum güçlüğü, göğüs ağrısı ve hatta ölüme neden olabilir. Semptomlar genellikle bacakta ağrı, şişlik, kızarıklık ve sıcaklık hissi ile kendini gösterir. Bununla birlikte, bazı insanlar semptomları hiç hissetmeyebilir. Tedavisi, kan pıhtısının büyüklüğüne, konumuna, nedenine göre şekillenir ve konusunda uzman bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Hastalığın seviyesi ve hastanın durumuna göre ayakta veya yatarak tedavi uygulanır. En önemli tedavi şekli kan sulandırıcı ilaçlar ve varis çorapları olmakla birlikte, bazı hastalarda anjiyografik yöntemler ile ilk iki haftaya kadar pıhtılar çıkarılarak hızlı ve etkin tedaviler sağlanabilir. Erken ve geç dönem komplikasyonları farklı olabileceği için tedavi de buna göre belirlenmektedir. Kronik dönemde gelişen posttrombotik sendrom tablosu ise bacakta yaralar açılmasına neden olarak ciddi maluliyetler oluşturmaktadır. Bu hastalarda yara açılmasına gitmeden venöz stentleme tedavileri uygulandığında hastaların yaşam kaliteleri ciddi oranda düzeltilmekte ve yarası olan hastalarda da yaraların iyileşmesi sağlanabilmektedir.

Halk arasında “yumurtalık varisi” olarak bilinen pelvik venöz konjesyon sendromu nedir? Kimlerde görülür? Tedavi edilebilir mi?

Pelvik venöz konjesyon sendromu, kadınların gizli hastalığı olarak da bilinir. Özellikle iki veya daha fazla doğum yapmış kadınlarda genital bölge varisleri ile veya karnın alt bölgesinde, kasıklarda görülen ağrılar ile kendini gösterir.  Bu ağrılar adet dönemlerinden bağımsızdır ve süreklilik arz eder. Çok ciddi bir sağlık sorunudur. Kronik pelvik ağrıları olarak bilinen bu ağrılar kadınların kadın doğum hastalıkları polikliniklerinde sonuç alamadan birçok kliniği ziyaret etmeleri ile sonuçlanır.

Belirtileri arasında kasık ağrısı, şişlik, ağrılı adet dönemleri, ağrılı cinsel ilişki bulunur. Hastalar ileri evrelerde uzun süre oturmakta ve ayakta durmakta zorlanırlar. Bazen sebebi açıklanamayan pozisyonel çarpıntı atakları olabilir. Bazı kadınlar bu ağrıların özellikle günün ilerleyen saatlerinde kötüleştiğini fark edebilirler. Bu tür durumlarda eğer kadın doğum hastalıkları kliniklerine giderek bir sonuca ulaşamadıysanız bir kalp damar cerrahisi kliniğine giderek pelvik venöz hastalığı yönünden incelenmenizi tavsiye ederim.

Tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, skleroterapi, cerrahi müdahale, anjiyografik damar kapama yöntemleri ve pelvik fizyoterapi bulunmaktadır. Tedavi, semptomların ağırlığına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir ve alanında uzman bir doktor tarafından yönlendirilmelidir.

Pelvik venöz konjesyon sendromu ile ilgili bir farkındalık yaratmayı hedefliyorsunuz. Bununla ilgili çalışmalarınız neler?

Pelvik venöz hastalığı maalesef çok bilinmediği için, bu hastalığın belirtilerini gösteren kadınlar kadın doğum hastalıkları kliniği, ortopedi, psikiyatri gibi alanlara sevk edilerek doğru tedavinin yapılamadığı süreçler geçirmektedir. Hatta bazen bu hastalara gereksiz yere hastalık hastası muamelesi yapılmaktadır. Cinsel ilişki sonrası yaşanan ciddi sorunlar da aile içerisinde ayrı sorunlara yol açabilmektedir. Eğer tanı alamadığınız benzer şikayetleriniz varsa aslında pelvik bölgenizde bir damar hastalığınız olabilir ve bunun tedavisi kalp damar cerrahisi ile mümkündür. Görülme oranı çok yüksek olmasına rağmen, bilinirliği bir o kadar düşük olduğu için tanı koyulması ve tedavi edilmesi konusunda bir farkındalık yaratmak istiyorum ve bunu yer aldığım tüm mecralarda anlatıyorum. Bu hastalığın farkındalığının hem meslektaşlarım arasında hem de hastalarımızda artması için ilerleyen günlerde projelerimizi hayata geçirmeye başlayacağız.

Hem akademik olarak hem de iş hayatınızda yoğun bir temponuz var. Bu yoğunlukta kendinize ve ailenize vakit ayırdığınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Bu çok güzel ve cevaplaması zor bir soru gerçekten. Bu konuda eşime ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok özverili bir şekilde bana her an yardımcı oluyor. Ben aileme düşkün bir insanım ve fırsatım oldukça zamanımı ailemle birlikte geçirmekten çok keyif alırım. Birlikte vakit geçirmeyi severiz. Çocuklarımla sinemaya gitmek, birlikte oyunlar oynamak, güzel havalarda dışarıda vakit geçirmekten büyük keyif alırım. n

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.