Prof. Dr. K. Turgay Akgül Sıra Erkeklerde
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. K. Turgay Akgül, ilişkilerinde sorun yaşayan erkekler için uyguladıkları ameliyatsız ve rejeneratif tedavileri anlatıyor…
Aslında her şey 1998 yılında, meşhur “mavi hap”ların Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanarak piyasaya sürülmesi ile başladı. Milyonlarca erkeğin kâbusu olan sertleşme bozukluğu hastalığı (ED) ilk ciddi tokadı yedi. Damar genişletici ilaçların onaylanması ED tedavisinde bir milat olsa da, yine de tüm erkeklerin bu tedaviye yanıt vermediği, yıllar içinde görüldü. Bir de üstüne erkeklere; programlanmış, planlanmış ilişki stresinin binmesiyle (Bu ilaçlar “on demand” yani ihtiyaç halinde ilişkiden belli bir süre önce alınması gereken ilaçlardır.) erkeklerde ve dolayısıyla bilim adamlarında ED’ye yönelik kalıcı tedavi arayışları başladı.
Peki, sonra ne oldu?
Sonrasında, özellikle kadınlarda yıllardan beri uygulanan ve gençleştirme işlemleri olarak bilinen rejeneratif tedaviler gündeme geldi. Artık hedef, erkeklerde yenilenme sağlamak idi. Günümüzde rejeneratif tıp, ED için umut verici bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. Bu tür tedaviler, hasarlı sinirleri ve kasları yenileyerek ve büyüme faktörlerinin açığa çıkmasını sağlayarak cinsel işlevi eski haline getirmeyi amaçlamaktadır. Şu anda ED’yi tedavi etmek için en sık uygulanan rejeneratif tedaviler arasında, düşük yoğunluklu şok dalgası tedavisi (ESWT) ve PRP yer almaktadır.
ESWT tedavisinde erkek cinsel organında oluşturduğumuz mikro travmalar ile yeni damarların oluşumunu, mevcut kan damarlarının genişlemesi ile dokuya daha çok kan gitmesini, dokuyu iyileştirici faktörlerin salgılanarak bir anlamda arızalı sistemin tamirini gerçekleştirmekteyiz. Yani bu tedavi ile tamamen doğal bir şekilde hastanın kendi vücudunun iyileştirici gücünden faydalanmaktayız. İşlem sırasında herhangi bir ilaç veya kesi uygulanmamaktadır. Böylece uygulama sırasında ve sonrasında ağrı olmamaktadır. Avrupa Üroloji Derneği artık ESWT tedavisini damarsal nedenlerle gelişen ED tedavisinde önermektedir. Bu durum tedavinin etkinliği ve uzun yıllardan beri devam eden çalışmalardan elde edilen başarılı sonuçlar nedeniyle mümkün olmuştur. Şok dalga tedavisi, şu an için minimum düzeydeki yan etki profili ve uygun erkeklerdeki yüksek etkinliği ile ED tedavisinde umut vadeden tedavi olarak yerini almıştır.
Yine bir başka rejenerasyon tedavisi de PRP (trombositten zengin plazma) tedavisidir. Yıllar boyunca, özellikle kadınlarda kozmetik ve dermatoloji alanında kullanılan bu tedavi en sonunda ED tedavisinde de uygulama alanı bulmuştur. Bu tedavi yönteminde de yine hastanın kendi vücudunun iyileştirici gücünden faydalanmaktayız. İşlemde basit olarak hastanın kendi kanından elde ettiğimiz özel serumu yine hastaya uygulayarak sorunlu dokuların yenilenmesini amaçlamaktayız. Özellikle şok dalga tedavisi ile uygulandığında PRP tedavisinin etkinliği artabilmektedir. Zaten klinik pratiğimizde rejenerasyon tedavilerinin birbirlerini destekleyen tedaviler olduğunu hastalarımızla paylaşmakta, bununla beraber uygulanacak kişiye özel öneri ve ek tedaviler ile çağımızın en sık görülen sağlık sorunlarından olan cinsel işlev bozukluklarını başarı ile tedavi edebilmekteyiz.
Unutmayalım ki çiftlerdeki cinsel sorunlar bir evlilikte veya ilişkide her iki tarafı da olumsuz etkileyerek psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle erkek ve kadın cinsel sağlığı dolaylı olarak toplum sağlığını ve dinamiklerini etkileyen faktörlerdir ve mutlaka sorunsuz olmalıdırlar. Bu konuda utanma ve veya üşenme duygularının uygun tedaviler ile düzelebilecek hastalıkları gizlemesine izin verilmemeli ve mutlaka uzman yardımına başvurulmalıdır.