Prensipleriyle Yaşayan Bir İnsan
Emma Reklam Grubu kurucusu, eski Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Emir Tamer, hakkında bilinmeyenleri, iş hayatını, başarılarını ve Beşiktaş sevdasını anlattı.
Biz sizi daha çok medyadan tanıyoruz. Emir Tamer’i birde kendi ağzından dinleyebilir miyiz?
1976 İstanbul doğumluyum. İlkokulu Şişli Terakki, ortaokul ve liseyi İstek Vakfı’nda bitirdikten sonra, Üniversite için Amerikaya gittim. The George Washington University’de Uluslararası İşletme ve Finans Bölümleri’ni bitirdikten sonra, orada iş hayatına atıldım. Virginia’da bir süre enerji ve finans sektörlerinde çalıştıktan sonra American University -Washington DC’de Ekonomi masterımı tamamladım. On küsür senelik bir Amerika macerasından sonra Türkiye’ye dönüp kendi işlerimi kurmaya karar verdim. Hayatta her koşulda mücadele etmeyi prensip olarak seçmiş biri olarak; hedef koyup ulaşmaya, kendi kendimle yarışmaya ve istikrarlı olmaya çalışan biriyim.
Babanız Rauf Bey, koyu bir Beşiktaş sevdalısı ve taraftarı. Sizde Beşiktaşlısınız. Bu taraftarlığınız size babanızdan mı geçti?
Nasıl Beşiktaşlı olduğumu hatırlamıyorum. Babamdan bir zorlama gelmedi. Kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Alt yapıda sporcu olarak görev yaptım.yirmi yıllık kongre üyesiyim. Otuz yaşında yönetim kurulu üyesi olma şerefine sahip oldum. Beşiktaş hayatımın çok büyük bir parçası. İşlerim kadar Beşiktaş için de kafa yorarım. Aktif yönetici olmasamda, başkan ve görüştüğüm şimdiki yönetim kurulu üyelerine proje ve fikirlerimi aktardığımı söyleyebilirim. Beşiktaş’ın başarısızlığı beni gerçekten etkiliyor.
Bir zamanlar yer aldığınız Beşiktaş Yönetim Kurulu’ndan istifa etmeniz büyük yankı uyandırdı. Sebebini bize açıklayabilir misiniz?
Ben prensipleriyle yaşayan bir insanım. Yönetim felsefesi ve kulübün gittiği yönün yanlış olduğunu belirttim. Altına imza atamayacağım uygulamaların olduğu bir yerde kalmamayı seçtim.
İş hayatına atılma hikayeniz nedir?
Amerika’da hayata başlayıp, Türkiye’de iş kurmak çok zor. Sisteme adapte olmam uzun zaman aldı diyebilirim. Gözü kara biriyim aslında. Aile işimiz yok. Amerika’da profesyonel hayata devam etmek yerine; otuz yaşında ülkeme dönüp, sıfırdan bir şeyler yaratmak o günler için cesurcaydı. EMMA’nın bir girişim olarak raya oturması çok uzun zaman ve mücadele aldı. Bugün hala gidecek çok yolumuz var; ama dönüp arkama bakınca fena bir iş çıkarmadım diyebiliyorum.
Şu anda uğraştığınız işiniz ile ilgili bizleri bilgilendirir misiniz?
Emma, çocukluk arkadaşım Mehmet Ali Ilıcak ile birlikte 2006’da kurmuş olduğumuz bir şirket. Ağırlıklı olarak reklam ve medya sektöründe hizmet veriyoruz. İkinci şirketimin ismi Transay- Okul üç yıllık bir girişim. Taşımacılık sektörü kapsamında okullara ve üniversitelere öğrenci ve personel servisi olarak hizmet veriyoruz. Bambaşka ve çok hızlı büyüyen bir sektör. Şu an zamanımın büyük bölümünü bu işe alıyor.
İşinizle alakalı gelecekteki planlarınız nelerdir?
Hayatta çok uzun vadeli planlar yapmamayı öğrendim. Tek amacım şu anki işlerimizi mümkün olduğu kadar büyütmek.