Müziğin Yeni Nesli Onur Ensert
Rock müziğin yeni nesil isimlerinden Onur Ensert “Tesadüflermiş Kader” isimli albümü ile müzik severlerle buluştu. Notaların ahengini yakalayan başarılı müzisyen MAG okuyucuları ile müzik serüvenini paylaşıyor…
Sizi son zamanlarda çıkardığınız “Tesadüflermiş Kader” albümü ile tanıyoruz… Bize kendinizden bahseder misiniz?
Onur Ensert enerjik. Bir gün içinde duraklamayı sevmiyor pek. Sürekli bir hareket isteği var bende. Hayatın heyecanını ve koşuşturmasını seviyorum sanırım. Koca bir hafta çok az uyurum mesela, pazar günü de acısını çıkarırım. Yaşamak beni mutlu ediyor sanırım…
Lise Hayatım İzmir’de geçti. Fen lisesi mezunuyum. Arkasından bir Tıp Fakültesi macerası yaşadım ancak sonunu getiremedim. En sonunda Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim. Müzik dışında da bir teknoloji şirketine ortaklığım var. Mühendislik yapmaya da devam ediyorum.
Müzik serüveniniz nasıl başladı?
Serüven çok küçük yaşta başladı. Babam çok güzel ud çalardı. Taş plaklarımız vardı. Sürekli müzik olurdu evde. Bende o yaşımda başladım şarkı söylemeye aslında. Ondan sonra yavaş yavaş enstrümanlara karşı ilgim başladı. İlkokul yıllarımın sonlarına doğru rock müzik dinlemeye başladım. Tam da “glam rock” akımının en üst seviyede olduğu zamanlardı. Çok küçüğüm tabi. Albüm kapakları glam gruplarının klipleri, makyajlar, o ışıltılı görüntüler beni çok etkiledi sanırım. Rock dinlemeye böyle başladım denebilir. Hatta ilk albümümü kapağını beğenip almıştım. İçinden ne çıkacağını bile bilmiyordum.
Lise yıllarında başladınız yani...
Lise yıllarım gitar çalarak ve spor yaparak geçti denebilir. Gitar çalmaktan inanılmaz bir keyif alıyordum hala da alıyorum. Lise yıllarımda ilk gruplarımda çaldım. Aslında o kadar uzun bir serüven ki böyle ufak tefek birikimler bizi bugün buraya getirdi desek yeridir.
2011 yeni yıl partisinde Burcu ile tanıştım. O zamandan beride birlikteyiz. Yaz aylarında da düğünümüz olacak. Yetenekleriyle bana ilham veren o oldu aslında albüm yolunda. Bugün müziğimi insanlara duyurabiliyorsam bu tamamen Burcu’nun sayesinde.
Müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Özümüzde Rock müzik yapıyoruz. Şarkılarımız genel de ayrılık ve isyan temalı. Bu da aslında rock müzik ruhuna çok uygun. Ancak ben biraz da insanların dinlerken sıkılmayacağı ve kendilerinden ezgiler bulabileceği bir tarz yakalamak istedim. Bu açıdan biraz pop-rock öğeleri hakim diyebiliriz.
Notaları bir araya getirirken nelerden ilham alıyorsunuz?
Albümdeki tüm düzenlemeler bana ait. Şarkıların hemen hemen hepsi de Burcu’ya. Bana esasen bu konuda en çok ilhamı veren Burcu. Burcu’nun şarkılarını ben çok iyi özümseyebiliyorum. Sanırım aramızdaki duygusal bağ buna sebep oluyor. Kendimi onun yerine koyabiliyorum. Bu da inanılmaz bir sinerji yaratıyor tabii. Burcu ayrı bir yetenek. Son zamanlarda onun gibi yeteneklere çok az rastlıyoruz.
Yakın zamanda ne gibi projeleriniz olacak? Bize bunlardan bahseder misiniz?
Bildiğiniz gibi ilk klibimizi Burcu ile beraber yaptığımız ilk şarkımıza, “Sevgilim”e çektik. Bu klip müzik kanallarında yayınlanıyor. İlk şarkımız olduğu için Burcu bir jest yaptı ve klipte benimle birlikte yer aldı. Ayrıca klipte sahnede bana eşlik eden arkadaşlarım da yer aldı. Levent Yıldırım, Çağcan Aras, Erman Erdoğan.
Yakın zamanda yeni bir klip çekiyoruz. Albümün ikinci klip çalışması olacak. Yaz sonuna doğru Burcu için bir maxi single çalışmamız var. Ayrıca şimdi çok net olmamakla beraber bu sene içerisinde değişik bir projelerimiz var. Ankara ile ilgili bir proje. Bu proje ile ilgili çalışmalara da başladık. Sürpriz olsun.
2013 yazında konserleriniz olacak mı?
Tabi ki olacak. Ankara da bir konser yaptık. Yaz aylarına doğru İzmir, İstanbul, Bursa gibi illerde konserlerimiz var. Yaz aylarında ise Bodrum ve Çeşme sahnelerimiz olacak. Tabii Anadolu’da da bir kaç etkinlik var. Yazı biraz yoğun geçireceğiz sanırım ama bizim için çok keyifli olacağı aşikar.
Albümün oluşum sürecinden bize bahseder misiniz?
Albümün oluşum süreci hem güzeldi hem sıkıntılı. Güzel tarafı müzik yapıyor olmak, sıkıntılı tarafı ise bir an önce bitmesini istemek. İnsan hemen dinlemek istiyor yaptığını. Kolay da olmuyor tabii.
Ben albüm için düzenlemelere başladığım sırada Burcu yeni besteler yapıyordu. Sürekli bir değerlendirme süresi oldu yani. İlk başta toplam 14 şarkı hazırlayıp içinden 10 adet seçtik. Şarkı seçimlerini tamamladıktan sonra stüdyonun yolunu tuttuk. Stüdyoda bas gitar ve davul kayıtları için Cem Tuncer ve Erman Erdoğan ile çalıştık. Kendileri Ankara’nın bilinen müzisyenlerindendir. Gayet içimize sine sine tüm kayıtları gerçekleştirdik. Albümdeki tüm gitarları ve piyanoları ben çaldım. Bu sayede aslında istediğim tınıları yakalamam daha kolay oldu. Her nota için saatlerce düşündüm desem yeridir. Bazı partisyonlara tamam dememiz yaklaşık 3 ay sürmüştür.
Tüm kayıtları ve miksleri “Midas’ın Kulaklığı”nda Erkan Tatoğlu tarafından gerçekleştirildi. Seyhan Müzik yaptığımız işi beğenerek arkamızda durdu ve albüm bugün raflardaki yerini aldı.
Önemli olan yaptığınız müziği önce kendinizin beğenmesi. İnsan bir yemek yaptığında bile tadına bakar. Tadını beğenmediğin yemeği kimsenin önüne koyamazsın ya. Buda böyle bir şey işte. Aynı duygu aslında.
Uzun lafın kısası albüm oluşum süreci biraz yorucu oldu ama değdi. Umarım dinleyenlerimiz de beğenirler.