Kendini Gösteren Tasarımlar Alin Atelier
Yeni koleksiyonu hakkında bilgi veren Alin Atelier kurucusu
Cemre Cenkseven Kısa, medyada yer alan yapımlarda çokça görülen ve
ünlü isimlerin de kişisel yaşamlarında kullandıkları tasarımlarını
MAG Okurlarına tanıtıyor.
Kendinizden ve kariyerinizden bahsederek başlar mısınız?
1993 Adana doğumluyum. Şehrimi, büyüdüğüm sokakları çok seviyorum. Sık sık gitmeye çalışırım. Adana’nın farklı bir havası vardır. Her zaman bana kendimi iyi hissettirir; çocukluğumu hatırlattığı için sanırım. Küçük yaştan itibaren aslında bu meslek için hazırlandım diyebilirim, çünkü çocukluğumdan beri aşırı meraklıydım mücevherlere, takılara. Takıp takıştırmasını çok severek büyüdüm. Görsel zekâ olarak da, zevklerimin de bu anlamda çok iyi olduğunu düşünüyorum. Küçükken izlediğim dizi/film içerisinde kullanılan ürünleri, hangi ünlü hangi dizi/filmde takmış hep bilirdim. Zamanla bu durum tasarıma doğru evrildi. Ben tasarlamak istedim, olmayanı oluşturmak ve o çok sevdiğim takılar hep elimin altında olsun istedim. Aslında marka yolculuğum bu şekilde başladı. Güzel sanatlar fakültesinde okurken de hep kendi markamın hayalini kurdum, çünkü üretme açısından özgür ve özgün olmak benim için çok önemli. Kurumsal hayatın içinde bu çok da kolay değil. Mezuniyetimden sonra ilk iş deneyimim kurumsal bir firmadaydı ve bunu orada çok iyi anlamıştım. Daha sonra kendi markasını kurmuş, birçok önemli işe imza atmış ünlü tasarımcıların yanında, deneyim kazanmak adına bulundum. Tüm bu yaşanılan süreçlerin sonunda 2019 yılında markamı oluşturmak için ilk adımı attım.
Tasarımlarınız medyada yer alan pek çok yapımda ve ünlü isimler tarafından özel hayatlarında kullanılıyor. Bunun size geri dönüşleri nasıl oluyor?
Geri dönüşler güzel oluyor. Biz şu an için online ilerleyen bir markayız. Fiilen bulunduğumuz bir nokta yok. Hitap ettiğimiz belirli bir kitlemiz de mevcut; ancak medyada yer alan tasarımlarımızın canlı olarak ünlü birinde görünmesi, kullanılması başka insanların da bizden haberdar olup tasarımlarımıza yönelmesine olanak sağlayabiliyor. Tasarımlarımızla kombinler yapılması, dizilerde kullanılması ve ünlülerin özel hayatlarında bunlara yer vermesi yeni insanlara ulaşmamıza da yardımcı oluyor. Artık birçok şey sosyal medyadan dönüyor ve sosyal medyanın gücü yadsınamaz bir noktada. İnsanlar fiilen kullanımda gördükleri ürünlere daha sıcak bakıyorlar. Hem nasıl durduğunu zihinlerinde netleştiriyorlar hem de kalitesinin iyi olduğunu daha rahat fark ediyorlar.
Alıcısına ulaşana kadar, tasarımlarınızın hikâyesi nasıl başlayıp devam ediyor? İlhamınızı ve üretim sürecini paylaşır mısınız?
Öncelikle en büyük ilham kaynağım kızım Mahur Alin. Adından da anlaşılacağı gibi markamın adı kızımdan geliyor. Alin isminin anlamı ışıldayan, parlayan demektir. Tasarımlarımın ışıldayarak, parlayarak insanların en mutlu oldukları anlarına, kendilerini özgür, güçlü hissettikleri zamanlara dâhil olmasını seviyorum. Tüm tasarımlarımın başlangıç noktası bu sanırım. Daha sonraki adımlarda ben de kendimden bir şeyler ekleyerek ve tabii ki trendleri de bir noktaya kadar takip ederek (renkler, figürler) tasarım sürecini tamamlıyorum. Üretim aşamasında da stoklu çalışan bir marka değiliz. Tüm tasarımlar kişiye özel denecek kadar az sayıda oluyor. Talep üzerine daha sonrasında tabii ki yeniden hazırlanabiliyor.
Yeni koleksiyonunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Yeni koleksiyonumuz bu ay içerisinde alıcısıyla buluşacak. İçerisinde makro taşların da olduğu zamansız ve tamamlayıcı parçalar ön planda olacak. İnci her zaman şıklığın sembolü olarak yerini alacak. Kontrast renklere, farklı yapıda taşlara, ana maddesi toprak, cam olan el yapımı taşlara farklı kullanım şekilleriyle yer veriyor olacağım… Aslında amacım daha evvel de belirttiğim gibi, ürünlerimle kişilerin parlamasını ve özgün olmasını sağlamak.