Kadın ve Erkekte Yaşlanma Özge Banu Öztürk
Sağlıklı gençleşmenin cinsiyete değil, doğru tedavi protokollerine bağlı olduğunu belirten Uzman Dermatolog Özge Banu Öztürk, kadın ve erkekte cilt yaşlanmasını ele alarak bu sorunlar için uyguladığı tedavileri MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kadın ve erkekte yaşlanma süreci farklı oluyor. Cilt kalitesinin azalması, gözeneklerin genişlemesi, leke ve kılcal damar oluşumu, elastikiyet kaybı, kırışıklık oluşumu, derin ve yüzeysel yağ pedlerinin erimesi veya yer değiştirmesi, yüz kemiklerinde erime, göz küresinin genişlemesi, saç çizgisinin geriye açılması ve saç kaybı gibi belirtilerin şiddeti her iki cinsiyette farklılık gösteriyor. Dolayısıyla gereken anti-aging protokolleri de özen istiyor.
Özellikle erkekler, yapılacak uygulamalar sonucunda feminen bir görünüm kazanma riski altındalar! Erkekte cilt kalitesini arttırmak ve gözenek probleminin azaltılması önem kazanırken; kadında cilt kalitesinin korunması, leke ve kızarıklık problemlerinin kontrolü ile dudağa, orta yüze dolgu uygulamalarıyla hacimsel destek önem kazanıyor. Her iki cins için de saç kaybının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Sağlıklı gençleşmenin cinsiyeti yok, doğru tedavi protokolleri var…
Cilt Kalitesinin Arttırılması
Parlak, dar gözenekli, sıkı bir cilt herkes için, her yaş grubunda arzulanıyor. Bu anlamda cihaz destekli uygulamalardan faydalanıyoruz. Lazer peeling, Fotona 4D ve saten yüz germe, cildin kolajen içeriğini desteklerken gözenek sıkılaşmasını sağlayan uygulamalarımız… Tabii ki cildi beslemek, yani hyalüronik asit, protein, vitamin ve mineral ihtiyacını hem ağızdan hem de cilde enjeksiyon yoluyla karşılamak, cihazların verdiği iyileşme uyarısına alacağımız yanıtı güçlendiriyor. Bu tedavilerin yüz şeklinde bir değişime yol açmaması, doğal bir gençleşme sağlaması her iki cinsiyette tercih sebebi…
Hacimsel Kayıpların Giderilmesi
Erkeklerde alın, şakak, ön orta yanak, ağız çevresinin hacimsel kayıplarını daha sık görüyoruz. Sakal varlığı ilginç bir şekilde çene hattı ve üst boyun cildinin yaşlanmasını ve sarkmasını azaltıyor. Kadınlarda ise şakak bölgesi, yanaklar, ağız çevresi hacimsel kayıplarını sık görüyoruz. Dudak üstü çizgileri ile çene hattı ve gıdıda yaşlanma belirtilerinin şiddeti de erkeklere kıyasla daha fazla oluyor. Çene kemiği, kadında erkeğe kıyasla daha fazla eriyor. Her iki cinsiyette hacimsel kayıpları sıvı yüz germe ve hyalüronik asit dolgularla giderebiliyoruz. Burada erkekler için uygulama noktaları ve dozları ile teknik farklılıklarına dikkat etmek gerekiyor. Çoğu erkek bu uygulamaların anlaşılacağından ve feminen görünümden endişeli olabiliyor. Bu sebeple hacimsel kayıplar desteklenirken dikkatli olmamız gerekiyor.
Kızarıklık ve Leke Sorununun Giderilmesi
Cildimiz her iki cinsiyette de çevresel faktörlerin etkisiyle değişen derecede lekelenerek ve kılcal damar oluşturarak yaşlanıyor. Fotoyaşlanmanın değerlendirilmesinde ve tedavi protokollerinin oluşturulmasında, bu iki kriter önemli. Kadınlar, hormonal sebeplerle leke, melasma oluşumuna daha da yatkınlık gösteriyorlar. Sarı ışık, kimyasal peeling, mezoterapiler, nem terapileri ise her iki cinsiyette, leke ve kılcal damar tedavisinde uyguladığım yöntemler.
Göz Çevresinin Gençleştirilmesi
Erkeklerde göz çevresi, kadınlardan biraz daha erken ve daha şiddetli yaşlanma belirtileri gösteriyor. Bunun bir sebebi de yaşlanma karşıtı kozmetik kullanma alışkanlığının kadınlarda daha erken yaşlarda başlaması ve daha sık görülmesi olabilir. Kadınların göz çevresi cildine uyguladıkları kozmetiklerin, makyaj ürünlerinin dikkatsiz ve özensiz seçilmesi ise bazen yıpranmanın artmasına sebep olabiliyor. Göz çevresinin gençleştirilmesinde; en sevdiğim uygulama Fotona Smootheye ile matriks aşısı… Sarkma, torbalanma ve kırışıklıklar bu ikili kombinasyonla belirgin bir şekilde düzeliyor. Göz çevresi için iğnesiz, acısız ve etkili diğer uygulamalar; saten yüz germe ve biodermogenesi yöntemi.
Saç Kayıplarının Giderilmesi
Söz konusu saç olunca erkekler açık ara mağdurlar; on sekiz ila yirmili yaşlardan itibaren genetik saç dökülmesi daha sık görülüyor. Bu sebeple, gençleşme protokollerimde, erkek hastalarımız için saçlı derinin gençleştirilmesini özellikle önemsiyorum. Fotona saç protokolü, LED tedavisi ve saç mezoterapileri ile saçlı derinin hormonal etkiyle incelmesinin, saç kayıplarının önüne geçiyoruz.
Her iki cinsiyette yaptığım gençleşme tedavilerine yanıtın farklılığını ise şaşırtıcı buluyorum. Hatta feminist tarafım biraz bundan rahatsız oluyor olabilir…
Erkekler, medikal estetik yaşlanma karşıtı uygulamalara daha az ilgili olsalar ve bu tedavilere daha geç başlasalar da; gençleşme, iyileşme yanıtları kesinlikle kadınlardan daha iyi… Özellikle leke, iz tedavileriyle, kırışıklık onarımında daha iyiler. Bunun sebebinin erkeklerin proteinden daha zengin beslenmesi ve kas yapılarının kadınlardan daha güçlü olması olabilir. Daha az yıpranıyor da olabilirler. Aylık menstrual sikluslar, doğumlar, menapoz gibi hormonal sarsılma dönemlerinin cilt üzerinde olumsuz etkileri olduğunu da unutmamalıyız. Neyse ki biz kadınlar çoklu kozmetik kullanarak, sık aralıklarla çok çeşitli medikal estetik uygulamalar yaptırarak aradaki farkı kapatmaya azimliyiz değil mi?
Menopoz Öncesi Cildimize Yatırım Yapalım
Kırk beş ila elli beş yaşları kadın ömrünün önemli bir süreci. Doğurganlık dönemi tamamlanmak üzere; bedensel ve hormonal değişiklikler, bazı özel riskler taşıyor. Öte yandan da cildiniz için yatırım yapabilecek kadar vaktiniz de var, yani henüz geç kalmış sayılmazsınız.
Annenizin menopoza girdiği yaşı bilmeniz önemli. Siz de artı eksi iki yaş menopoza gireceksiniz. Sigara ve alkol alıyor, kötü besleniyor, yoğun stresli bir hayatınız, insülin direnciniz varsa annenizden erken girmeniz olası. Menopoz, anti-aging medikal estetik uygulamalara vereceğiniz yanıtı da etkileyen bir süreç. O yüzden biz hekimler, tedavi planını bu sürece göre planlıyoruz. Çok mu geç kaldım diye düşünmeyin, yaptıracaklarınızı menopoz öncesi dönemde yaptırın. Menopozdan sonrası hem işlem maliyeti artıyor hem de uygulamalara vereceğiniz yanıt azalıyor.
