Hayallerdeki Tasarımlar Jaquette by Elvan Tığlıoğlu
Havalı, coşkulu, pozitif ve cazibeli olarak tanımladığı Jaquette’i olanların her alanda fark edilebileceğini belirten Elvan Tığlıoğlu, markasının ortaya çıkış öyküsünü ve ilham kaynaklarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizden de bahsederek Jaquette’i biraz tanıtır mısınız?
Jaquette markasını ortaya çıkarmadan önce işimle ilgili neredeyse her alanda çalıştım. Reklam, vitrin tasarımı, PR, organizasyon vb. iş deneyimlerini farklı profesyonel şirketlerde edinirken, bir yandan senaryo yazarlığı kurslarına gitmekteydim. İnsan hayatta kendini bir şekilde ifade etme ihtiyacı duyuyor diye düşünüyorum. Kimisi yazarak, kimisi çizerek ya da şarkı söyleyerek veya doğurarak…. Koleksiyonlarımın hepsi aslında bir dışa vurum.
Jaquette ismi ve logosu için bir marka tasarımı ofisi ile çalıştım: Daha İyi Tasarım Hizmetleri. Ceket giymeyi çok seven biri olarak çoğunlukla evden çıkarken “Jaketini aldın mı?” diye seslenirdim. Kulağıma havalı geliyordu. Sonra işin profesyonellerinden (Daha/Cin Kapancı, Çiğdem Özovalı) öğrendim ki benim amatör ruhumla beğendiğim jaket, ceketin Fransızca kelime karşılığıymış. Tabii ki yazılışı farklı ve ondan da jaquette türemiş. Sundukları isimler arasından bunu seçtim ben de. Böylece serüvenimiz başlamış oldu ve sekiz yıldır devam ediyor.
Jaquette; pozitif, coşkulu, havalı ve cazibeli. Eğer bir Jaquette’iniz varsa muhakkak fark edileceksinizdir. Bugüne kadar hep söylemiş olduğum; çıkış noktam hep ceket, varış noktası ise öz güven. Aslında soyut bir kavramı somuta çevirip tüketicilerle buluşturuyorum. Dolayısıyla direkt olarak ceket, indirekt olarak öz güven duygusu satıyorum da diyebiliriz.
Koleksiyonlarınızı neye göre oluşturuyorsunuz?
İlk koleksiyonumdan bugüne her birinin ayrı bir hikâyesi oldu. Mesela; 2020 yaz, ilhamını Anka kuşunun hikâyesinden aldı. Oradaki gibi biz de engellere karşın yolumuza devam ediyor ve zorlansak bile yeniden başlamayı beceriyoruz.
2020-21 kış koleksiyonuma ait desenlerin ilham kaynağı doğadan. Bu koleksiyonda, hayatın koşuşturmasına ve karmaşasına inat, doğayı ve şansı üzerinizde taşıyın istedim.
Önümüzdeki kış için ilham kaynağım ise bir şarkıdan: “Walk with the dreamers”. Diyoruz ki gel, hayal kurup onu gerçekleştirenlere takıl. Hayat, hayal kuranlara âşıktır. İlhamını senden alır, gerçeğini sana verir. İnsanın hayatındaki en büyük arzu, keşfetme arzusudur. Hayallerini bizimle keşfet.
Tasarımlarınıza bakıldığında renkleri kullanmayı sevdiğiniz ve oldukça şık parçalarınız olduğu görülüyor. Peki siz tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?
Benim “eklektik” diyebileceğimiz bir stilim var. Hem tarzları hem renkleri birbiri ile kombinlemeyi seviyorum.
Daha çok hangi kumaş türlerini kullanmayı tercih ediyorsunuz?
Genelde doğal (ipek, koton, cupro, viskon) ve baskıya uygun kumaşlar kullanmaya özen gösteriyorum. Pandeminin hemen öncesinde; çevreci kumaş kullanarak, hayranı olduğum Jennifer Lopez’e tasarladığım kimono ile sürdürülebilir modaya adım atmıştım. Bu kumaş seçimlerimi diğer sezondaki koleksiyonlarıma da taşıdım. Kumaş seçimlerimin koleksiyon oluştururken eskiye göre daha da belirleyici bir rolü var.
Tasarımlarınızdaki ilham kaynaklarınız neler?
Özgür olma hali, sınırsızlık, sanat, seyahat, dekorasyon, müzik ve her müziğin yarattığı tavır. Seyahatlere ek olarak, sanırım içime doğru yaptığım seyahatlerden çok besleniyorum.