Güzelliğin En Saf Hali Melisa Savgı Kanatlı
Duru güzelliği ile herkesi büyüleyen, sosyal sorumluluk projelerine gönül vermiş bir isim Melisa Savgı Kanatlı… Kendisiyle çok güzel bir günde, İstanbul’un muhteşem boğaz manzarası eşliğinde özel ve biraz da nostaljik bir çekim gerçekleştirdik. Melisa Savgı Kanatlı çekimde her zaman olduğu gibi zarafeti ve şık tercihleriyle bizleri adeta büyüledi. Pozitif enerjisi ve güler yüzüyle bizlere muhteşem bir gün yaşatan Melisa Savgı Kanatlı ile çok samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Sorduğumuz sorulara verdiği cevapları ve çekimden çok özel kareleri MAG özel sayfalarında sizlerle paylaşıyoruz…
Her zaman sade şıklığınız ile dikkat çekiyorsunuz. Bize biraz tarzınızdan bahseder misiniz?
Ben eski dönemleri, nostaljiyi, benim önüme geçmeyen fakat benimle bütünleşen kıyafetleri severim. Aksesuar olarak şapkalara ayrı bir merakım var. Hele o şapkanın üzerine hatırası olan bir iğne takıyorsam, işte o tam benlik oluyor o zaman.
Ailemden ve eşimin ailesinden kendilerine ait bana hediye edilen, yaşanmışlığı olan parçaları daima kıymet vererek kullanmaktan büyük zevk ve gurur duyarım. Yeri gelince, lüks bir markayı “High Street fashion” markalarda keşfettiğim parçalarla birlikte kullanmaya bayılırım.
Gündüz son derece rahat giyinip, gece katıldığım herhangi bir davet için sade fakat feminen kıyafetlerimi mücevher ile tamamlamaktan hoşlanırım.
Sizce moda ne demek?
Eğer modayı belirli bir süre etkin olan ve bir şeye karşı gösterilen geçici düşkünlük olarak kabul edersek, modayı çok az takip ettiğimi söyleyebilirim. Ancak stilime uygun parçaları ayırarak, moda olanın içinden kendim olduğum tarzı yakalarım.
Alışveriş yaparken nelere dikkat edersiniz?
Babam tekstil sektörünün duayenlerinden biridir. Onunla beraber çalışmış, hem de giyinmeyi seven biri olarak, şunu biliyorum ki moda ticarete sunulmuş hareketlilik ve tüketim aracıdır. Ben geçici trendler ile klasikleşecek ürünleri iyi ayırt edebildiğimi düşünüyorum. Böylelikle alışverişlerimde çoğu zaman her dönem kullanılabilecek, evladiyelik ve işçiliği kuvvetli parçaları tercih ediyorum. Ve her zaman severek kullanacağım, kendimi rahat hissettiğim ürünlere yöneliyorum.
Modayı yakın takip etmek iyi giyinmek için yeterli midir?
Moda da hayatımızdaki her şey gibi, doğru ve yerine göre kullanıldığı zaman göze hoş gelir.
Bence yerine uygun giyinmek çok güzel bir kibarlık göstergesidir. Doğru yerde doğru giyinmek ve özen göstermek bir adap ve görgü işidir. Örnek vermek gerekirse, insanların büyük emek harcayarak ev sahipliği yaptıkları tiyatro, sergi, davet gibi organizasyonlara moda diye nerdeyse eşofman ile katılan insanları görünce çok yadırgıyorum. Öte yandan bir öğle yemeğine, nerdeyse bir kokteyle gider gibi abartılarak giyinilmesi de beni aynı şekilde rahatsız ediyor.
Çok duru ve saf bir güzelliğe sahipsiniz. Cilt bakımı için özel bir ürün kullanıyor musunuz? Okurlarımız için tavsiyeleriniz var mı?
Öncelikle düşünceniz için teşekkür ederim. Hassas bir cildim olduğu için doğru ürünleri bulmaya çalışıyorum. Dermalogica’nın ürünlerinden çok memnunum. Bazı dönemler gül suyu ve sodayı karıştırarak tonik ve Bepanthol’ü nemlendirici olarak kullanıyorum. Yaz ve kış aylarında muhakkak yüksek faktörlü güneş koruyucu kullanırım. Maalesef cildim alerjik reaksiyon verdiği için güneşe çok çıkmam. Ve ne olursa olsun, gece yatmadan önce her zaman cilt temizliğimi yaparım.
Türkiye’deki sosyal sorumluluk projelerine nasıl bakıyorsunuz ? Sizce Türkiye’deki sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yapılan organizasyonlardaki hatalar nelerdir?
Sosyal sorumluluk projelerini her zaman destekliyorum. Sonuç olarak gönüllülük esası ile yapılan bu çalışmalara saygı duyulması gerekir. Bu kapsamda yapılan organizasyonlar sırasında olabilecek hataların önemli olduğunu düşünmüyorum. Burada sağlanan faydalara odaklanmak gerekir. Önemli olan sorumluluk duygusuna sonuna kadar sahip çıkmaktır. Çünkü projeyi gerçekleştirmek; çoğu zaman uzun, meşakkatli ve yorucu bir süreçten sonra başarılabiliyor.
24 yaşındayken Türk Kalp Vakfı’nın Gençlik Kolu ilk Başkanı olarak, o zaman çalıştığım arkadaşlarım ile beraber birçok başarılı projeye imza attık. Bu süreçte yaşanan bütün zorlukları şahsen tecrübe etme fırsatına sahip oldum. Daha sonra belli bir süre sosyal projelere dışardan aktif destek vermeye devam ettim. Şu anda kardeşimin de yönetiminde olduğu EPOS 7’nin üyelerindenim.
Davetlerde tercih ettiğiniz gece kıyafetleri ile dikkat çekiyorsunuz. Giymekten hoşlandığınız markalar nelerdir?
Bu soru beni her zaman mutlu ediyor. Bir iki istisna hariç, bütün tuvaletlerimin çizimleri bana aittir. Hem çevremin, hem beni tanımayanların, giydiklerim ile ilgili beğenileri bu yüzden beni daha da mutlu ediyor ve bu kabiliyetimi işe dönüştürmem için yüreklendirici talepler alıyorum.
Bilinmeyen yönlerinizden bahsetmenizi istesek neler söylersiniz?
Her ne kadar üniversitede Siyasal Bilimler okuyup, Master derecemi de Avrupa Birliği ve Siyaset Bilimi üzerine yapmış olsam da her zaman sanatsal bir yanım oldu. Daha önceden de söylediğim gibi kıyafetleri ve kumaşları hayal etmeyi, çizmeyi ve tasarlamayı seviyorum. İyi derecede kara kalem ve yağlı boya resim yapıyorum. Yaptığım resimlerin bazılarını evimin duvarlarında görebilirsiniz. Ayrıca nerdeyse bir kitap çıkaracak sayıda yazdığım hikaye ve şiirlerim var.
Sanat benim duyarlılıklarımın karşılık bulduğu, kendimi yaratma ve yansıtma biçimimin en güzel hali.