Girişimci Olmanın Tam Zamanı
“İnternetten yemek siparişi” denildiğinde akla ilk gelen en güzel ve pratik internet sitesi “yemeksepeti.com” ilk kurulduğu günden bu güne çok büyük gelişmeler gösterdi… Müşterilerine güvenilir ve hızlı hizmet anlayışıyla birçok restoranı bir arada sunan, Türkiye’nin birçok yerinde faaliyet gösteren hatta Dubai ve Rusya’da da yaygın olan “yemeksepeti.com”un Genel Müdürü Nevzat Aydın ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. Geçmişten bugüne ve geleceğe dair sohbet ettik…
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Yemek sepetini kurmadan önce neler yapardınız? Eskilere dönelim biraz…
“Yemek sepeti” aslında benim profesyonel ilk iş tecrübem. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Uzun bir eğitim dönemim oldu. 1993’de girdiğim üniversiteyi 1999’da bitirebildim. Üniversite bittikten sonra da okulda okurken uzaktan sesini duyduğumuz ama birebir nasıl bir ortam olduğunu çokta iyi bilmediğimiz hatta ürktüğümüz Silikon Vadisine gitmek istiyordum. O yüzden 1999 yılında okul biter bitmez “University of San Francisco”da yani Silikon Vadisinin göbeğinde MBA eğitimine başladım. Orada bir sene kadar kaldım. Türkiye’ye dönerken “yemeksepeti.com” fikri aklımda tamamen oluşmuştu. Yani “yemeksepeti.com” derken paket servis ve internetle ilgili Türkiye’de bir şeyler yapmak istiyordum ve geldiğimde kafamdaki işi tamamen oturttum, hala da aynı işi yapıyorum.
Yemek Sepeti fikri Amerika’da mı oluştu? Bir anda mı aklınıza geldi? Bu projeyi hazırlama sürecinizden bahseder misiniz?
Oradayken internetin insan hayatına nasıl nüfus ettiğini çok iyi gözlemledim. Türkiye’den çok daha farklı bir ortam vardı orada. Herkesin internete erişimi vardı ve hayatları için çok temel şeyleri bile internetten karşılıyorlardı. Orada gördüğüm modellerden biri de internetten sipariş vermekti. Ama yemeksepeti.com orada gördüğüm modelin birebir kopyası değil, daha çok Türk internet kullanıcısına ve restoranlarına özgü tasarlanmış bir “paket servis” internet projesi. Bu düşüncemi Türkiye’ye geldiğimde fikrine inandığım arkadaşlarımla paylaştım. 4 ya da 5 ay içerisinde 2001’in Ocak ayında yemeksepeti.com online oldu. O zaman başladığımızda 25 tane restoranımız vardı. Şimdi işte yemeksepeti.com açılalı tam 10 sene oldu ve 6000 tane restoranla 3 farklı ülkede operasyonumuzu sürdürüyoruz.
yemeksepeti.com’un ekstralarından (indirimleri, promosyonları) bahsetmenizi istesek neler söylersiniz?
İnternet dediğimiz çok ciddi bir dijital platform. Normal bir restoranın telefonlarla aldığı siparişlerde indirim yapması için broşür bastırması, bu broşürü etrafa dağıtması ve ondan sonra onu gören insanlardan telefonlarla sipariş alması gerekiyor. Ama genellikle öyle promosyonlarda sorunlar oluşabiliyor ama yemeksepeti.com’un altyapısı çok dinamik, her an güncellenen bir yapı olduğundan dolayı restoranın bize “Bugün %20 indirim yapalım yarın tekrar aynı fiyatlara dönelim” gibi kampanya opsiyonu kurgulaması çok daha kolay oluyor. Bu sebeple de yemeksepeti.com’da kampüslere özel, DVD kazanılan ve çok daha farklı promosyonlar bulabiliyorsunuz.
Telefonla sipariş vermek yerine yemeksepeti.com’dan sipariş veren bir kişinin avantajları tam olarak neler oluyor ?
Bir kere siteyi kullanan kişi birçok restoranı ve bu restoranların bütün ürünlerini aynı anda bir yerden görebiliyor, hepsine kolaylıkla ulaşabiliyor. Ayrıca dışında önceden ödeme yapmasına gerek yok, kapıya gelen görevliye istediği şekilde (kart ya da nakit) ödeme yapabiliyor. Ama en önemlisi bence “kullanıcı hizmetleri”… yemeksepeti.com’dan sipariş veren bir kullanıcı herhangi bir sorunla karşılaştığı zaman bize bildirildiğinde, eğer kullanıcı haklıysa, kullanıcının hak ettiği hizmete ve ürüne elimizden gelen müdahaleyi yapıyoruz. Yani biz buna benzer sorunları o restoranlarla defalarca yaşayıp görmüş oluyoruz. Restoran için, tek bir kullanıcıdan çok daha farklı bir anlam ifade ediyoruz ve bunun gücünü kullanmaktan da çoğu zaman çekinmiyoruz.
Biraz da “yemeksepeti elit”ten bahsedebilir miyiz? Sanırım hedef kitlesi daha farklı… Orada ki projeler ve beklentiler neler?
“Elit” bambaşka şekilde tekrar kurgulanıyor. Önümüzdeki 4 ay içerisinde Papyon.com ismiyle tekrar açılacak. Sitenin ismini de ilk kez buradan duyurmuş olalım… yemeksepeti.com paket servis ile ilgili tüm bilgilere ulaşabileceğiniz ve üzerinden sipariş verebileceğiniz bir portal. “Elit” yani “papyon.com” ise daha çok dışarı çıkarken rezervasyon yaptırabileceğiniz, rezervasyon içerisinde özel isteklerinizi online olarak belirtebileceğiniz, yine yorumların bulunduğu, ünlü gurmelerin tavsiyelerinin olduğu çok daha farklı bir içeriği olan özel bir platform olacak… Ocak ya da Şubat ayı gibi kullanılabilir hale getireceğiz. Bir de “irmik.com” açtık. O da restoranlara özel private shopping portalı. Önümüzde ki dönemde bunlara benzer üç-dört tane daha farklı yemek portalıyla karşınızda olacağız.
Yurtdışında Rusya ve Dubai’de yemeksepeti.com tarzında çalışmalarınız var. Biraz da bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz? Neden Rusya ve Dubai?
İki pazara girdik. Bunlar Rusya ve Arap Emirliği, yani Körfez Bölgesi oluyor. Dubai’de varız ve iki farklı ülkede daha operasyonumuzu sürdüreceğiz. Rusya tarafında da iki farklı ülkede daha devreye giriyoruz, bunlar: Moskova ve Saint Petersburg. Büyüme potansiyellerine baktığımız zaman Batı Avrupa hem rekabet hem de hedeflerimiz anlamında bize çok uymadı ve biz de bu sebeple daha yakın coğrafyalara baktık. “Nerede yapabiliriz bu işi?” diye düşündük. Dubai ve girişinde yaşayan çok fazla yabancı nüfus var. O yüzden Dubai’de Rusya’ya göre çok daha kolay adapte olundu… Rakamlara baktığımızda ikisinin sene sonundaki rakamları, Türkiye’deki 2011 yılının sene sonundaki rakamlarından çok daha iyiydi. Bu durum da bize ciddi anlamda “pozitif” gidiş olduğunu gösteriyor. Rusya’da daha yavaş ilerliyoruz çünkü Rusların kültüründe paket servis ile siparişi vermek daha yeni yeni oluşuyor… Rusya için paket servis anlayışı Türkiye’nin 15 sene önce ki hali diyebilirim. Ama arada ki süreyi çok daha hızlı kapatıyorlar. Önümüzdeki iki-üç seneye baktığımızda yine bu iki coğrafyada büyümeye devam edeceğiz. Yeni ülkelere de ulaşmaya çalışacağız…
“Kullanıcı hizmetlerine” çok önem veriyoruz.
Son olarak sizin gibi başarılı işlere imza atmak isteyen okuyucularımız için neler söylersiniz. Önerileriniz neler olabilir?
Benim zamanımda girişimcilik pek popüler, pek matah bir şey değildi. Genelde iş bulamayanlar girişimci olurdu. Şimdi ise “girişimcilik” çok popüler oldu. Bence daha çok eğitimli girişimciye ihtiyacımız var. Girişimci olmanın tam zamanı! Bu furya ne kadar sürer bilmiyorum ama Türkiye nüfusuna, gelişme hızına, coğrafi anlamda ki büyümesine ve etkisine baktığımda girişimci olmanın tam zamanı olduğunu söyleyebilirim.
Röportaj: Birge Uzan