Gastronomide Yeni Projeleriyle Gökmen Gastronomi AŞ
Gökmen Gastronomi AŞ’yi kurarak, sektörde başarılar elde etmiş gastronomi markalarını bünyesine katan Gökmen AŞ’nin ikinci kuşak temsilcileri ve şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri Barış Gökmen, Denizhan Gökmen, Orhan Gökmen ve Caner Şener; diğer faaliyet alanlarına ve gastronomiye girişlerindeki motivasyonlarına da değinerek son yatırımları olan Pizza il Forno ile hedeflediklerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor…
Öncelikle kendinizden ve şirketinizden bahseder misiniz?
Gökmen AŞ’nin ikinci kuşak bireyleri olarak, büyüklerimizin iş hayatındaki daimî felsefeleri olan disiplin, sorumluluk ve hakkaniyet bilincinin yeni bayrak taşıyıcılarıyız. Geçmişten kısa bir bilgi verecek olursak, kıymetli taşlar ve değerli metaller üzerine faaliyetler göstermeye başlayan birinci kuşak, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında eski Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal ile Orta Asya ziyaretlerine katılıp şirketimizin bünyesine Türki cumhuriyetlerde varlık gösteren inşaat sektörünü de kattı. Akabinde şirketimiz diğer iştiraki ile gıda ve kozmetik alanlarında da dünyaca ünlü firmaların distribütörlüklerini alarak faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Son zamanlarda yaptığımız atılımlar ile de 2020 yılında grubumuz, bünyesine teknoloji ve gastronomi sektörlerini katmıştır.
Faaliyet alanlarınız ve bünyenizdeki firmalar hangileri?
İkinci kuşağın, Gökmen Teknoloji AŞ ve Gökmen Gastronomi AŞ’yi kurması ile grubumuz sektörel bir büyüme ivmesi kazanmıştır. Halihazırda beş yüzden fazla personele istihdam sağlamaktadır.
Gökmen Teknoloji, Ankara çevresinde Siemens ve Samsung bayilikleri ile Ankara’nın önemli AVM’leri olan Ankamall, Cepa, Panora, One Tower, Metromall, Acity, Bilkent Center, NATA Vega gibilerinde yer alıp toplamda on bir mağaza ile hizmet vermektedir. Bu bayiliklerin yanı sıra Gökmen Teknoloji adı altında Fakir, DeLonghi, Braun ve Phillips markaları da tüketicilere sunulmaktadır.
Gökmen Gastronomi; Türkiye çapında, bünyesinde farklı konseptlerdeki restoran markalarını bir araya toplayarak yiyecek içecek sektörüne çeşitlilik katmıştır. Servis etme ve yeme sanatı olan gastronomiyi hayata, doğru ve etkili bir biçimde uygulamaya çalışarak sürekli bir dinamizm barındıran küresel ve lokal yeme içme alışkanlıklarını göz önünde bulundurup insanların hayatlarına renklilik, eğlence ve lezzet katan yüksek kalite hizmet anlayışına sahip markalar ile ilerlemeyi vizyon haline getirmiş, şirketler ile ortaklık veya franchise yöntemi ile birliktelik yapmaktır. Bu süreçte Pizza il Forno markasının satın alınması, Ranchero Mexican Restaurant ve The Hunger markalarının franchise haklarının alınması ile, gastronomi alanında faaliyetlerine büyük bir tutku ile devam etmektedir.
Gastronomi sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz?
Gastronomi sektörüne; aile ve yönetim kurulu üyemiz sayın Caner Şener Bey’in ve ekibinin yirmi yılı aşkın süredir restoran ve otelcilik sektörlerine ürün tedarik eden bir şirkette olup sektörü çok iyi tanıması, tecrübeleri, sektörün hâlihazırda gelişmesi gereken taraflarının yanı sıra birçok ticari iş koluna göre sektörel kâr marjının iyi seviyede olması ve dünyamızda gastronomi sektörünün büyümesi sebebi ile Türk yatırımcıların yurt dışında da ses getirebileceğini düşünerek bu yatırımlara girdik.
Ülkemizdeki gastronomi ve gıda sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Ön görülerinizi ve düşüncelerinizi belirtir misiniz?
Ülkemizde gastronomi her geçen yıl, bir önceki yılın üzerine %35 ekleyerek büyümeye devam etmekte ve evde yemek kültürü, yoğun iş hayatı ve trafik gibi sorunlar sebebi ile aşağı yönlü bir trende girmiştir. Bu sebep ile gastronomi sektörü katlanarak büyümeye devam etmektedir. Ayrıca ülkemize gelen turist popülasyonun geçmiş yıllara göre olan ortalaması %87 artış sergileyip ülkemiz kırk milyon kişiyi misafir etmiştir. Gelen turistler ve yaşayan yabancıların kendi ülkelerinde görmediği restoran dekorasyonları, ürün kalitesi ve çeşitliliği birçok ülkede olmadığından, gastronomi alanında dikkat çekici bir şekilde büyüyen ve inovatif olan bir ülkeyiz. Sektöre biraz daha eleştirel boyutta bakarsak aşçı yetiştiren okulların sektör gelişimine çok faydası olmuştur; ancak, sektörün aynı şekilde garson yetiştiren okullar ve bu mesleğin, yurt dışındaki gibi meslek ciddiyetine sahip olması gerektiğinin anlatılması lazım, aksi halde ülkemizde garson ihtiyacı her geçen gün artarak devam ettiği sürece, yeni restoranlar yapılsa dahi personel sıkıntıları sebebi ile nitelikli işletmelerin açılması çok zorlaşıyor. Bu sebeple sektörün ihtiyacını karşılayacak okulların çoğalması gerekiyor.
Pizza il Forno restoran zincirlerini bünyenize kattınız. Bu yatırımdaki kararınızı ne etkiledi? Misyonunuzu anlatır mısınız?
Pizza il Forno’nun Ankara’da İtalyan lezzetlerinde lider bir marka olup on yıllık bir geçmişi olması; sektörde hemen hemen birçok pizza markasını tattıktan sonra kendisinin farklı lezzetlere ve ürün çeşitliliğine sahip olması; vegan ve glutensiz ürünlerde sektörde lider olması; Ankara dışında, İstanbul ve yurt dışı açılımlarının olmaması, bizi potansiyel büyümesi bir hayli fazla olan, güzel bir projeye yöneltmiş oldu. Misyonumuza gelince; ünlü Amerikalı gastronom Samuel Chamberlain’in bir sözüyle cevap vermek istiyoruz: “Gastronomi sanatı nazik ve dostça bir sanattır. Dil engelini aşar, uygar insanlar arasında dostluklar kurar, yürekleri ısıtır.” Bizler aile olarak hep sıcak ve kişilerin eğlenerek mutlu olduğu, dostça arkadaşlıkların kurulduğu mekânlar ortaya çıkarmak istiyoruz.
Bu yapmış olduğunuz yatırımlar ile hedefledikleriniz neler?
Satın veya franchise almış olalım, bizim için hepsi çok çok önemli markalar. Bugün franchise aldığımız işletmelerin satın alma ekipleri ve mimarları ile hep beraber oturarak markalarımızı daha iyi yerlere getirme amacı ile bilgi alışverişi sağlıyoruz. İleriki zamanlarda bu markalar ve ekipler ile farklı çalışmalar içine girebiliriz. Il Forno özelinde değerlendirecek olursak, marka yeni bir yüz değişimine girerek Pizza il Forno, il Forno locanda, il Forno ristorante olmak üzere üç farklı konseptte misafirlerine yakın zamanda hizmet vermeye başlayacaktır. Özellikle, İtalya’nın çeşitli bölgelerinin yerel yemeklerini de sunacağımız ristorante’de lüks İtalyan restoranı projemizi hayata geçiriyoruz.
Markanın yurt içi ve yurt dışı olarak toplam kaç şubesi bulunuyor? Yeni şubeler olacak mı? Yeni pazarlara girecek misiniz?
2022 sonu itibarı ile yurt içinde yirmi dört şubede hizmet verilecektir. Şu an yeni açılacak şubelerimiz Emaar Square ve Fişekhane olmak üzere İstanbul’da; Forum ve Nokta olmak üzere Ankara’da; Isparta, Samsun ve Hatay’da diyebiliriz. Yurt dışı çalışmalarımıza -Orta Asya başta olmak üzere Orta Doğu ve Balkanlar’a- açılımımız 2023 yılının ikinci yarısı itibarıyla başlayacaktır.
Markalarınız için konsept değişikliğine gidecek misiniz ya da katmayı planladığınız yeni konseptler var mı? Yenilikler neler olacak?
Konseptte değişiklikler olacak. Bunun için restoran mimarisi alanında söz sahibi, güçlü ekipler ve kendi şirket bünyemizdeki mimarlar ile çalışıyoruz. Genel anlamda şube standartlarımızı sağlayıp; Roma pizzası sunmamız sebebi ile fırınımızı özel tasarım bir Kolezyum şeklinde yaparak müşterilerimizi karşılayacağız ve bu, il Forno pizzasının orijini olacak. Gerek merkez gerek franchise şubelerimizde eğitimler verecek olan İtalya’dan getireceğimiz aşçılar ile de menü zenginliğimizi artıracağız. Barı ön plana çıkararak bar danışmanlarımız tarafından hazırlanan, İtalya’yı temsil eden özel kokteyller ile müşterilerimizi karşılayacağız. Yaş günlerinde, İtalya’dan getirttiğimiz otantik maskeler ve İtalyanca şarkılar eşliğinde müşterilerimizin kutlamaları için sıcak bir ortam yaratacağız.
Şirket olarak franchise hakları alıyorsunuz. Peki, siz markalarınızı franchise olarak veriyor musunuz? Franchise alacaklara önerileriniz nedir?
Franchise almak kolay, yönetmek ve kazanmak çok zor iş. Şirket olarak tabii ki franchise veriyoruz; ancak, franchise alacak kişilerin özellikle özverili, markamızı iyi tanıyan ve benimsemiş olmaları gerekmekte. Mutlaka işin ehli birinin restoran başında olması durumunda franchise onaylıyoruz. Restoran işletmeciliği; satın almadan başlayarak maliyet analiz kontrolü dâhil, mutfak kısmında üretim ile devam eden, müşteriyi mutlu edecek servis ile son bulan çok çok detaylı bir kurgu. Bizler franchise’lerımızı iş ortağımız gibi gördüğümüz için, aldığımız tüm iskontoları kendileri ile paylaşır, hazır bir hale getiririz. Tüm aşçı kadrosu, salon ekibi eğitimleri gibi, gizli müşteri, hijyen denetimleri ve müşteri memnuniyeti için her daim ortak çalışarak ve kâr etmek adına yapılması gereken her konuda yanlarındayız. Franchise almak isteyenlere faydalı olabileceğini düşündüğüm bir tavsiyem var: Kâr marjını araştırmadan, personel sayısı ve tedarikçi iskontolarını öğrenmeden franchise almasınlar. Biz bu yolda %100 ortaklarımız ile düzgün, şeffaf ve kazançlarını maksimize edecek bir şekilde çalışıyoruz.
Önümüzdeki dönem için neleri hedefliyorsunuz?
Farklı dünya mutfaklarını bünyemizde toplayarak önümüzdeki beş yıllık iş planımıza göre toplamda yüz şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Tabii ki her şubenin lezzet standartlarını koruyarak ve şube ayrımı yapmaksızın. Bu sayede sektöre istihdam sağlayarak, küçük üreticilere destek vererek, sosyal sorumluluk projelerine tüm şubelerimiz ile katılarak ülkemiz ekonomisine sürdürülebilir bir büyüme katkısı sağlamak istiyoruz.