Efe Özdemir: Erbil ve Duhok’ta İki Yeni Proje
Ven Proje Genel Koordinatörü Efe Özdemir; Erbil ve Duhok kentlerindeki projelerinde modern çizgilerin yanı sıra doğa ve iklimle barışık tasarımlar yaparken önem verdikleri noktaları, projelerinde kullandıkları çağdaş sanat ve teknoloji inceliklerini MAG Okurları için detaylandırıyor…
Erbil ve Duhok kentlerinde olmak üzere iki adet projeye başlamış bulunmaktayız. Erbil şehrindeki proje hafriyatları başlamış, temel atım sürecine hazırlanmakta. Duhok kentindeki projemiz ise proje aşamasında.
Erbil’de hedef kalite olarak gösterilebilecek bir otel yoktu. Tasarım ekibimiz çok değerli bir motivasyonu ilk başta olumsuz gözüken bu detayda bulmuş oldu. Kendimiz ile yarışan bir ruha büründük. Bu motivasyon ile rakiplerimizi, otelimizin bulunduğu kentte değil; dergiler, kataloglar ve geçmiş tecrübelerimizden seçmiş olduk. Bu da; mimarimizde görsel güzelliklerin yanı sıra sürdürülebilir yaşam anlayışı ile, otelimizin elektrik ihtiyaçlarının binamızın cephesinde ve çatısında bulunan güneş enerjisi panelleri ile karşılanması, gri su ve atık suların tuvaletlerde tekrar kullanılması gibi birçok alanda modern bir tasarım hikâyesi ile bütünleştirmeye vesile oldu.
İklim ve topoğrafya, mimariyi belirleyen keskin iki detaydır. Irak ikliminin bu denli kurak, tozlu ve sıcak olması, binalarımızın yapısal tasarımlarının yanı sıra teknoloji kısmında da bir hayli bizleri zorladı. Kullanılan klima alt yapıları, yalıtım sistemleri, cephe giydirme, renk ve materyal tercihleri Türkiye’de alışmış olduğumuzdan oldukça farklı. Hatta öyle ki, Duhok’ta şehrin simgesi olması hedefi ile yola çıktığımız binamızda yapımızı, alışılagelmiş dikey mimaridense arazinin içine gizlenen yaşam alanlarını toprağın altına konumlandırarak doğal yalıtımdan faydalanıp kavurucu sıcaktan kendimizi korumaya çalışmaktayız. Özetle; çözümün, doğa ve iklim ile barışık tasarımlardan geçtiğini düşünmekteyiz.
Erbil, şehir planlaması noktasında park, bahçe ve benzeri alanlarda oldukça yetersiz. Bu sebeple, bu noktada Erbil’deki otelimiz de bizim için büyük bir önem arz etmekte. Bahçe katımızı özellikle ara kata denk getirerek veranda hissiyatını vermiş ve güneşten korumuş olduk. Şehrin sesi ve aynı zamanda kum fırtınası adını verebileceğimiz, bizlerin alışık olmadığı, kimsenin açık alanlarda zaman geçirmek istemeyeceği ekstrem hava şartları için özel bölücü ve ses önleyici sistemleri projemize dahil ettik. Bu alanın içine, Irak kültürünün önemli parçası olan bazı öğeleri de entegre ederek tasarımımıza yön verdik.
Duhok şehrindeki projemiz; konser alanları, oto show, çocuk oyun alanları, sanat galerileri ve otelden oluşan karma bir proje. Şehrin merkezinde yer alan bu projemiz, Duhok’taki sosyokültürel yapıya yeni bir kapı açmak ve insanların yaşam tarzlarını değiştirerek onların çağdaş sanat ve yeni teknolojiler ile temas etmelerini sağlamak istediğimiz çok yönlü bir proje. Henüz proje aşamasında olan bu yapı hakkında şimdiden iddialı bir yaklaşımda olmak istemesek de Ven Proje ekibi olarak; nasıl Sydney şehrinin adını andığımızda Sydney opera binası aklımıza ilk olarak geliyorsa, biz de Duhok şehrine ikonik yapı mimarisi ile kentin imzası niteliğinde bir yapıyı inşaat etmek ve bu yapıyı gururla Duhok’a armağan etmek istiyoruz. “Ülkenin göz bebeği”, tasarımımızın anahtar kelimelerinden biri. A plus kalitede mekân tasarımları ve materyal tercihleri yaptığımız bu binada aynı zamanda en üst segment Bentley, Aston Martin gibi araçların sergilenmesini hedeflemekteyiz ve bunun, ülkenin batıya açılan kapısı olan Duhok’a yakışır bir vizyona sahip olmasını istiyoruz.