Dentia Ağız ve Diş Sağlığı: Özveri İle Yapılan Tedaviler
Dentia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği kurucu ortakları uzman diş hekimleri Özge Batmaz, Serkan Dadakoğlu, Nurgün Olcay, Yeliz Arslan Gül ve Nezate Dadakoğlu, kliniklerinde uyguladıkları tedavilerden bahsederken, dişçi korkusunu yenmenin yollarını ve dijitalleşen diş hekimliğini anlatıyorlar.
Öncelikle Dentia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğini kısaca tanıtır mısınız?
2015 yılında Ankara Çayyolu’nda kurulan Dentia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak, 2021 aralık ayı itibarıyla daha geniş ve modern bir alanda hizmet vermek amacı ile yeni yerimize geçtik. Son teknoloji teknik donanım ve mimari açıdan son trendlere uygun yeni merkezimizde, her geçen gün biraz daha büyüyen ekibimiz ile kısa süre içerisinde çok daha geniş bir hasta yelpazesine hizmet vermeye başladık. Hastalarımızın memnuniyetini arttıracak kapsamlı ağız ve diş sağlığı hizmetlerini en kısa sürede sunmaya gayret ediyoruz. Alanında uzman hekimlerimiz ve yardımcı personellerimizin bulunduğu kliniğimizde hasta hakları da her zaman tarafımızca gözetilmektedir. Uzman hekim kadromuz; Dr. Özge Batmaz, Dr. Serkan Dadakoğlu, Dr. Nurgün Olcay, Dr. Yeliz Arslan Gül ve Dr. Nezate Dadakoğlu. Hepsi kendi alanlarında deneyimli ve başarılı hekimlerdir.
Dentia’nın misyonu nedir, nasıl bir vizyonla ilerliyor?
Dentia’nın misyonu; ağız ve diş sağlığı alanında bütün sağlık hizmetlerini doğru, güvenilir biçimde ve uygun maliyetlerle tüm hastalarımıza sunabilmek; mesleğini seven, insana değer veren hekim ve sağlık personeli yetiştirebilmek, ayrıca diş hekimi korkusunu yok edip daha güçlü hasta hekim ilişkisini hâkim kılmak; ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde ülkemiz ve uluslararası alanda hizmet almak isteyen hastalarımıza kaliteli, doğru tedavi hizmetleri uygulamak ve bu emek için teknik cihazlarını, medikal malzemelerini, bilgi ve eğitim standartlarını yüksek tutan bir merkez olmaktır. Dentia olarak vizyonumuz ise; en değerli paydaşlarımızdan biri olan çalışma arkadaşlarımızla evrensel ve etik değerler çerçevesinde, ağız ve diş sağlığı eğitimi ile tedavi hizmeti veren, klinik tedavi hizmetlerinin niteliğini sürekli arttıran ve bu alanda gereksinim ve sorunlara uluslararası standartlarda yanıt verebilen, yenilikçi, öncü ve referans alınan bir ağız ve diş sağılığı polikliniği olmaktır. Hasta memnuniyeti odaklı çalışma prensibine sahip olan Dentia Ağız ve Diş Polikliniğinde; deneyimli, uzman ve dinamik kadrolarımız ve modern ekipmanlarımızla, hastalarımızın rahatlıkla ulaşabileceği, kesintisiz iletişim ile hizmet vermekteyiz. Kliniğimiz, gelişen medikal teknolojileri sürekli takip eden, tanı, teşhis ve tedavi yöntemlerini en güncel teknolojilerle sürekli ileriye taşıyan hizmetleri en hızlı ve güvenilir biçimde hastalarının hizmetine sunmak için çalışmaktadır.
Kliniğinizde hangi tedavileri uyguluyorsunuz?
Dentia Ağız ve Diş Sağılığı Polikliniğinde; ağız, diş, çene hastalıkları ve çene cerrahisi, periodontoloji (diş eti hastalıkları ve diş köklerini çevreleyen kemik hastalıklarının tedavisi), implantoloji (implant tedavisi), ortodonti (tel ya da şeffaf plak tedavisi), pedodonti (çocuk diş hekimliği), restoratif diş tedavisi (estetik dolgular), endodonti (kanal tedavisi), estetik diş hekimliği (gülüş tasarımı, diş beyazlatma, amalgam sökümü), protetik diş tedavisi (kaplama ve köprü) ve diğer tüm diş tedavileri büyük bir özveri ile yapılmaktadır.
Dişçi korkusu olan hastalarınızla nasıl ilerliyorsunuz? Bu korkuyu azaltabilmek adına neler yapıyorsunuz? Bu korkunun oluşmaması için önerileriniz neler?
Diş tedavileri konusunda ileri derecede korkusu (fobisi) olan hastalar tedaviye ön yargılı yaklaşmaktadır. Bu ön yargının sebebi çoğunlukla geçmişte yaşamış oldukları ve travma gelişimine sebep olan kötü tedavi deneyimleridir. Bu durum, biz diş hekimlerinin sorumluluklarını bir kat daha arttırmaktadır. Öncelikle sağlanması gereken; kuvvetli bir iletişimle, devamında güven ortamının oluşturulmasıdır. Eğer hekim ve hasta arasında güven bağı kurulursa, hasta tedaviye adapte olabilecek ve işlemleri kabullenip uyum sağlayabilecektir. Bizler Dentia Ağız Ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak bu güven duygusunun oluşturulmasında en büyük gücümüzü, hepsi alanında uzman ve deneyimli kadromuzdan alıyoruz. Almış olduğumuz ve her geçen gün üzerine yenilerini koymaya çalıştığımız bilgi birikimi ve tecrübelerimiz, hastalarımızın tedaviye adım atmasının ilk ve önemli bir basamağını oluşturuyor. İlk muayene hem bizler hem de hastalarımız için çok mühim. Hastanın sorununu ve kliniğe gelirkenki tedaviden beklentisini doğru analiz etmeye çalışıyoruz. Bunun için de; hem filmler hem detaylı ağız içi muayenesiyle hem de karşılıklı uzun sohbetle ilk muayenemizi gerçekleştiriyoruz. Hastaya ihtiyacı olan tedavileri, seçenekleriyle birlikte aktarıyoruz ve hastaya bu seçenekleri değerlendirmesi için zaman tanıyoruz. Tedaviye başlamayı kabul eden hastamızda ilk işlem seansını mümkün olduğunca hastayı yormayacak şekilde, tedaviyi kabullenmesi ve endişelerini hafifletebilmesi amacıyla kısa tutmayı tercih ediyoruz. İşlem esnasında yetişkin hastalarımız için müzik, çocuk hastalarımız için çizgi filmler çoğu zaman en büyük yardımcımız oluyor. Hastamıza; işlem sırasında, karşılıklı belirlediğimiz bir işaret biçimiyle, kendini kötü hissederse işlemi anında kesebileceğimizi söylüyoruz. Eğer isterse, tedavi aşamalarını tedavi esnasında detaylı bir şekilde kendisine aktarabileceğimizi söylüyoruz. Bu yaklaşım çoğu hastamızda çok olumlu sonuç veriyor ve hasta, tedaviyi daha ilk seansta kabullenmiş oluyor. Daha ciddi, fobi durumlarında sedasyon veya genel anestezi ile tedavi seçeneğini de hastalarımıza sunuyoruz. Sedasyon verilerek müdahale edilmesi hasta açısından daha güvenli bir alan oluşturur ve korkusunu yenmeye yardımcı olur.
Sedasyon, bazı ilaçlarla, hastanın bilinci kaybolmaksızın oluşturulan derin uyku halidir. Hasta, işlem süresince derin bir uyku halinde olsa da bilinci açık olduğu için diş hekiminden aldığı sözlü komutları yerine getirebilir. İşlem sırasında anestezi uzmanı, hastayı monitörize ederek nabzını ve tansiyonunu takip eder. Hastanın havayolunu açık tutabildiği, fiziksel uyaranlara ve sözlü komutlara uygun cevabı verdiği ve bilincin baskılandığı bir durum olarak tanımlanan bu yöntemde, özellikle çocuk hastalar işlemden sonra diş hekimine geldiklerini bile unutmaktadırlar. Hasta, operasyon sonrası ilaçların etkisi ile ağızda yapılan tedavi işlemini, ağrıyı, hoşlanmadığı sesleri ve benzerlerini hatırlamayacağından psikolojik travmaya da maruz kalmaz. Bu durum, hastanın daha sonraki seanslarda diş tedavisine gelişini kolaylaştıracaktır. Genel anestezi ise genelde daha ciddi cerrahi müdahaleler gerektiren durumlarda, hastane şartları altında yapılan, hastanın tamamen bilinçsiz olduğu bir anestezi şeklidir.
Dişçi korkusu olan hastalarımıza tavsiyelerimiz ve önerilerimiz:
• Diş tedavilerinizi ilgili ve güven duyduğunuz diş hekimine yaptırmalısınız.
• Diş hekiminize tanı aşamasında bütün şikâyetlerinizi anlatmalısınız.
• Diş şikâyetlerinizin yanı sıra hekim korkunuzdan da bahsetmelisiniz.
• Diş tedavi aşamalarını tedaviye başlamadan diş hekiminizden size anlatmasını isteyin.
• Tedavide herhangi bir acı veya başka bir nedenden o esnada ara vermek isterseniz, diş hekiminizle bunu tedavi öncesinde konuşun ve bu ara verme işlemini işaretle belirleyin.
• Aklınızdan bütün stresi çıkarın.
• Uygulanacak tedaviyi tek seansta bitirmek istemeyebilirsiniz.
• Diş kontrollerinizi sürekli yaptırın. Böylelikle korkunuz geçecektir.
Teknolojinin klinik uygulamalarınızdaki yeri nedir?
Günlük hayatımızda teknoloji ve dijitalleşme bu kadar yoğunken, kliniğimizde ve çalışmalarımızı dijitalleştirerek, hastalarımıza hem konfor hem de yoğun iş/yaşam tempolarında zaman kazandırıyoruz. Örneğin; ağız içerisinden görüntü alabilen hassas kameralar ile, restorasyon yapılacak dişin ölçüsü alınıp bilgisayara aktarılmaktadır ve daha hassas alınan bu tip ölçüler ile hastalarımız restorasyonlarına daha hızlı kavuşabilmektedir. Dijital alınan ölçüler sadece yurt içi değil; tercihimize göre laboratuvar firmaları ile çalışarak hastamız adına en iyi tedavi seçeneklerini sunabilmekteyiz. Diş tevdileri esnasında mide bulantısı yaşayan hastalarımızın da tedavilerini kolaylaştırıyor. Dijital diş hekimliği sadece ağız içi tarama ve dijital ölçüler ile kısıtlı değil tabii ki. Bu teknolojik imkânlar; gülüş tasarımı, implantlar planlanırken teşhis ve tedavi esnasında hem biz hekimlerin daha hassas ve estetik karar vermesini kolaylaştırır hem de hata payını azaltır.