Cüretkar Bir Marka Monan Mücevher
Tasarımlarında cesur bir şekilde çok büyük karat değerli taşlar kullanan, mücevheri; aşk ve sevgi sembolü olarak gören, tasarımın her alanına duyduğu ilgiyle mücevher tutkusunu birleştirip Monan mücevher markasını yaratan mücevher tutkusu’ın birbirinden özel ve şık tasarımlarını sizlerle paylaştık…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Dokuz yıldır mücevherle iç içe bir hayatım var. Gilan, Tiffany & Co., Damas gibi markalarda üst düzey yöneticilik yaptım. Ardından Garrard gibi dünyaca ünlü mücevher markalarına danışmanlık verdim. Kendi markamı yapmak hep hayalimdi. Monan bu hayalin gerçekleşmesi oldu. Tüm mücevher birikimimi Monan’da değerlendiriyorum. Bunun dışında Jewelry34 adı altında Türkiye’nin ilk randevu ile servis veren mücevher showroomunu açtık. Jewelry34 başta Monan olmak üzere dünyanın önde gelen mücevher markalarının Türkiye’deki yetkili satıcısı ve distribütörü.
Mücevher her kadının tutkusudur fakat işin tasarım kısmına ilginiz nasıl doğdu?
Tasarımın ve sanatın her dalına küçüklüğümden beri ilgim var. Moda tasarımı eğitimi aldım. Resim, heykel gibi güzel sanatların birçok alanıyla ilgilendim. Aslında mücevheri heykelle çok benzetiyorum. Madeni el ile şekillendirip, değerli taşlarla birleştirerek adeta bir heykel tasarlıyorsunuz. Küçükken kendime altın ve gümüş takılar yaptırırdım. Onca yıl sektörde birçok markayla çalıştım, hiçbir mücevherciden veya markadan kendime bir şey almışlığım yoktur, hep yaptırırdım. Sanırım bana özel olmasını seviyorum. Bu yüzden de Monan tasarımlarının çoğu sadece bir adet veya tüm dünyada üç limitlidir.
Mücevherin sizin için anlamı nedir?
Mücevherin benim için anlamı insanların en özel anlarının parçası olması ve o anları ölümsüzleştirmesidir… Sevgi ve aşk sembolüdür… Evlilik, doğum gibi kutlamaların simgesidir… Mücevher içinde mutluluğu, sevinci, tutkuyu barındırır…
Tasarımlarınız kimlere hitap ediyor?
Klasik, mücevherden uzak duruşumuzla, modern, yenilikçi, özgür ruhlu kadınların tercih ettiğini söyleyebilirim. Sıra dışı tasarımlara sahip olmayı seven, herkeste olan mücevherleri takmak istemeyen, el işinin ve taşın ön planda olduğu parçalardan hoşlananlar Monan tasarımlarını çok beğeniyorlar.
Koleksiyonlarınızı hazırlarken ilham kaynağınız neler oluyor?
“Once Upon A Time” tamamen masallardan esinlenerek tasarlanmış bir koleksiyon. Her kadın kendi kalesinin kraliçesi veya prensesidir. Bu fikirden yola çıkan tasarımlar; kadınlara, bu dünyaya aynı masallarda vaat edilen gibi ‘sonsuza kadar mutlu’ bir yaşam için geldiğimizi ve bunu başarmanın tek yolunun kendi içimizde saklı olduğunu hatırlatıyor. “Black Kingdom” koleksiyonu ise Yin Yang felsefesinden ilham alıyor. Her şeyin birbirinden ayrılmaz karşıt kutupları vardır. Aşk-nefret, iyi-kötü, dişi-erkek gibi karşıt kutuplar aslında yaşamda hareketi başlatır. Kötülük olmazsa iyilik de olmazdı. Zıtlıklar birbirini destekler, bu nedenle de hayattaki zıtlıklar bazen olumsuz gözükseler de aslında güzellikleri fark etmemizi sağlayan sebeplerdir.
“Ode To Colors” koleksiyonu ise doğanın bize hediye ettiği değerli taşların renklerinden alır ilhamını. Doğanın renklerine ve değerli taşlara karşı bir nevi saygı duruşudur. Son olarak çıkardığımız “Ottoman” koleksiyonu ise dünyanın en önemli imparatorluğunun mücevher sanatına verdiği önemden ilham alan ve o dönemki tekniği çağdaş tasarımlarla buluşturan bir koleksiyon.
Koleksiyonlarınızın tarzını nasıl tanımlıyorsunuz?
Mücevher sanatına ve doğanın mucizesi olan değerli taşlara saygılı, sıradanlıktan uzak ve elegan.
Tasarım konusuna ilgi günden güne hızla artıyor. Sizin tasarımlarınızı özel ve farklı kılan özellikler neler?
Monan’ın imzası ve tasarım dokunuşu onun farkını oluşturuyor. Bunun dışında taş seçimindeki özen, halen el işçiliğini kullanan sayılı markalardan biri olması ve her bir tasarımın arkasındaki derin hikaye ve emek bence Monan tasarımlarını özel kılıyor.
Mesleğinizde geleceğiniz hangi aşamadan sonra hayalinize kavuşmuş olacaksınız, şu an o hayalin hangi noktasınız?
Hayaller her gün değişir ve sonu gelmez. Ama işimde dünya ağımızı hedeflediğimiz gibi beş kıtada en prestijli noktalarda yer alarak geliştirdiğimizde çok mutlu olurum. Bugünki noktada ise bu hayale ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Hem Türkiye’de hem dünyada Monan yüz yıllık geçmişi olan, dünyanın en prestijli markalarıyla satılmaya başladı bile… Bunun keyfini çıkarıyor ve hiç bitmeyen heyecanımızla daha ilerisi için çalışıyoruz.