Caz’ı Türkiye’ye Sevdiren İsim
Caz müziğin Türkiye’deki en önemli isimlerinden olan Kerem Görsev son zamanlardaki yoğum temposuna ve yurt dışına olan seyahatlerine rağmen MAG okuyucuları için keyifli bir röportaj verdi. Müziğe olan tutkusunun nasıl başladığını merak ediyor musunuz? Kızına ithaf ettiği albümden, yepyeni projelerine kadar sohbet ettiğimiz caz adamı Kerem Görsev’i daha yakından tanıyacaksınız…
Klasik eğitimli bir müzisyensiniz… Caza olan tutkunuz nasıl başladı?
Konservatuvarda klasik müzik eğitimi aldığım yıllarda ağabeyim ve arkadaşları caz müzik dinliyorlardı. Ressam ve fotoğraf sanatçısı Ali Arif Ersen 1970 yılların ortalarında bana plaklardan kasetli teyp için kayıtlar yapıp verirdi. O müzikleri dinlerken hayattan daha fazla zevk almaya başladım. TRT 3 Yavuz Aydar – Şebnem Savasçı’nın hazırlayıp sundukları Stüdyo FM programı Türkiye’ye gelmemiş caz plaklarını çalıp hepimizin ufkunu açmış ve caz ile tanışmamızı sağlamış okul niteliğindeki bir programdı, 35 senedir hala devam ediyor. O günlerden beri caz müzik tutkulu bir biçimde dinlediğim ve çalmaya çalıştığım bir müzik oldu…
Öğrencilik yıllarında keman ve viyola çalmışsınız… Neden piyanoyu tercih ettiniz?
Ben 1967 yılında İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girdiğim sene piyano bölümüne girmiştim. Ana enstrümanım piyanoydu. 1972 yılında İstanbul Devlet Konservatuvarı açılınca 1972- 1976 arası keman 1976-1978 arası viyola dersleri aldım piyano ise yardımcı enstrümanım oldu…
Kayıtlarınızı nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Kayıtlarımın bir kısmını Türkiye’de bir kısmını yurt dışında yapıyorum. Bu projelere göre değişiyor. Bir de yurt dışı kayıtlarında ortam değişikliği her şeyin oralarda daha kontrol altında olması nedeniyle tercih sebebim oluyor.
Kızınıza yaptığınız Existence albümü çok özel… Bize bundan bahseder misiniz?
Kızım Nisan 10 Nisan 2000’de doğdu. Doğduğu günden sonra bir süre kucağıma alamadım. Çekindim açıkçası incitirim diye. Ben günün çoğu zamanını evde geçiren bir insan olduğum için Nisan ile aramızda kendi icat ettiğimiz oyunlar oynardık, ben onu 2 sene boyunca sürekli izledim ve tanımaya başladım. 2002 10 Nisan’da 2’inci yaş doğum gününde stüdyoya girip kızıma yaptığım bestelerden oluşan kaydı akşam eve getirip pasta kesimine yetiştirmiştim dün gibi hatırlıyorum… Gerçekten çok özel bir andı.
Arkasında olduğunuz destek verdiğiniz genç sanatçılar var mı?
Ben çaldığı müziğe inançla bağlı, ciddiyet içinde sorumluluklarını yerine getiren, aynı müzikleri çalıp düşündüğümüz (akustik konsept) her caz müzisyenine elimden geldiği kadar destek vermeye çalışıyorum.
Beatles dinler misiniz? Dinlediğiniz müzisyenler kimler?
Dünyada var olan tüm müzisyenler Beatles dinlemiştir ve birkaç parçasını muhakkak çalar. Ben de o müzisyenlerin içindeyim. Efsane caz müzisyenleri 1940’lardan günümüze kadar olan “swing” eden akustik çalan müzisyenleri hep zevk içinde hem de okul niyetine ders gibi dinlerim…
Twitter’da oldukça aktifsiniz… Her sabah takipçilerinizle leziz müzikler paylaşıyorsunuz… Geri dönüşler nasıl oluyor?
Twitter dışında sosyal medyada başka bir yerde yokum. Her sabah, öğlen, akşam ve geceleri sevdiğim tarz caz müziklerini #cazhareketi yazıp post ediyorum. Bu sayede pek çok caz sever dostlar edindik Twitter üzerinden. Her pazartesi günü saat 21.00 de #cazhareketi yapıyoruz yurt dışından katılanlar da oluyor. Tek amacımız nitelikli caz parçalarını her kesimden insanlara sevdirmek.
Plan ve projelerinizden bahseder misiniz?
Projelerim var, düşünmeye başlayınca bunalıyorum. Tribute to Bill Evans isimli yeni albüm kaydı için kalabalık bir kadro ile yurt dışına gideceğiz. Besteleri bana ait olan parçaların düzenlemelerini efsane bir caz müzisyeni, piyanist Alan Broadbent aranje etti. 2013 yılında, 2 Mart İstanbul CRR, 4 Mart İzmir, 7 Mart Ankara Caz Festivali, 10 Mart Quintet Formatında İstanbul’da çalıp kayda gideceğiz. Bu konserlerde Ernie Watts Tenor saksafon, Ferit Odman davul, Kağan Yıldız kontrbas ile katılacaklar. Ben Joy FM de yaklaşık bir senedir “Kerem Görsev’le Caz” adında bir program hazırlayıp sunuyorum Pazar günleri 11.00 tekrarı Çarşamba akşamları 21.00’de oluyor.
2013 Ocak ayından itibaren 24 saat sadece caz çalacak olan JOY JAZZ radyosunun hazırlıkları ile uğraşıyoruz. Türkiye’de bugüne kadar yapılmamış bir iş başararak ülkemizdeki caz severlere ve internet üzerinden dünyanın her köşesinde dinlenebilecek arşivimizde binlerce nitelikli CD’si olan JOY JAZZ bizi şimdiden çok heyecanlandırıyor…
