Ata Gümüş:Yapay Zekânın Farkında Olmak
Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Ata Gümüş, yapay zekânın insanlığı hangi noktalara taşıyabileceği ve kullanımının iş hayatına katkıları hakkında değerli bilgiler sunarak MAG Business Okurlarını aydınlatıyor…
Yapay zekânın iş hayatına etkileri üzerine kısa bir bakış atacak olursak; yapay zekâ ve uygulamaları, ulaşılan teknolojik gelişmeler sayesinde, bugüne kadar, başta askeri, güvenlik, hukuk, borsa, sağlık, araştırma, ekonomi, istatistik, sanat, eğlence ve daha burada sayamadığım birçok alanda türlü amaçlarla elde edilmiş verilerin toplanmasına, işlenmesine, kullanımına ve paylaşımına dayalı olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zekâ, ortaya çıkardığı ilk örneklerin itici gücü ve gelecekte sunabileceği olanakların büyük çarpan etkisiyle insanların günden güne artan merakını ve yakın ilgisini çekmektedir.
Yapay zekâ nedir? Nerelerde kullanılıyor? İş hayatına, hukuk alanına yansımaları ne olacak?
Yapay zekâ; makinelerin akıllı hareket kabiliyetini, yani bir insanın yönlendirmesi olmadan, kendi başlarına hareket edebileceğini ve öğrenebileceğini ifade etmek için kullanılmaktadır. Yapay zekâ, en temel formunda; kalıpları tespit etmek, ne yapacağına karar vermek ve belki de gelecekteki sonuçları öngörmek amacıyla bir algoritmayı verilere uygulamak demektir. Özünde ise yapay zekâ, “düşünme” yetisine sahip makineler yaratmakla ilgilidir. Çevrelerindeki dünyayı yorumlayabilen, bu enformasyonla öğrenebilen, öğrendiklerine dayanarak bir değişiklik meydana getirebilen ve zamanla bu enformasyonu yorumlamakta ustalaşabilen makineler yaratmakla ilgilidir.
Makineler her geçen gün öğrenmelerinin hızını arttırırken, biz öğrenmek için ne yapıyoruz?
Biz insanlar, anlatabileceğimizden daha fazlasını biliyor fakat nasıl bildiğimizi ve birçok şeyi nasıl yaptığımızı açıklayamıyoruz. Buna “Polanyi Paradoksu” denmektedir. Örneğin; bir yüzü nasıl tanıdığımızı anlatamıyoruz. Bu, makine öğrenmesinden önce birçok görevin otomatikleştirilemeyeceği anlamına geliyordu. Makine öğrenmesi ile, görüntü ve ses tanıma sistemleri ile bu konuda ciddi bir ilerleme kaydedilmiştir. Örneğin; Facebook kullanıyorsanız, uygulamaya fotoğraf eklediğinizde arkadaşlarınızı tanıdığını ve onları adlarıyla etiketlemenizi istediğini fark etmişsinizdir. Shazam uygulamasıyla çoğu müzik eserini tanıyabilir, Bird Audio ile doğadaki kuşların seslerini ayırt edebilirsiniz.
Yapay zekânın ayırt ediciliğini, analiz ve karar verme yeteneğini bu örneklerle gördük. Yapay zekânın, iş dünyası için devrim niteliğinde olduğu, otoriteler tarafından kabul edilmiş olup iş hayatına olumlu etkileri her geçen gün artarak devam etmektedir. Dünya genelinde binlerce şirket tarafından kullanılmasına rağmen çoğu büyük şirket henüz yapay zekânın nimetlerinden yararlanmaya başlamadı/başlayamadı. Birçok şirket, süreçlerini otomasyona taşımak için yapay zekâ yatırımı yaparken; bazı şirketler ise yalnızca iş gücünü azaltmak için yapmaktalar. Yeri gelmişken söylemek gerekir ki; bir araştırmada şirketlerin en fazla performans gelişimi yaşadığı senaryonun, insanlarla makinelerin birlikte çalıştığı durumlarda ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. İnsanlar liderlik, takım çalışması, yaratıcılık ve sosyal becerilerde üstün performans sergilerken; makineler hız, ölçeklenebilirlik ve sayısal becerilerde başarılıdır. Şirketler ve iş liderleri, bu iş birliğinin nimetlerinden yararlanmak istiyorsa, bu iş birliğini nasıl desteklemeleri gerektiğini idrak etmeleri gerekmektedir. Yapay zekâyı görmezden gelen, iş hayatında geride kalmaya mahkûmdur, çünkü teknoloji bir yönde yol alır; ileriye, sürekli daha akıllı bir geleceğe doğru. Bundan geri dönüş olmadığını ve yapay zekâ devrimi ile uzlaşmanın daha yararlı olacağını kabul eden, daha akıllı ürünler, daha akıllı hizmetler ve daha akıllı iş süreçlerini nasıl ve ne şekilde gerçekleşebileceğini tespit edebilen iş liderleri ve şirketler bu devrimde kazanan olacaklardır.
Yapay zekânın kullanım alanları burada saymakla bitmez. Hukukçular olarak, yapay zekânın hukuk alanındaki kullanımından da kısaca bahsetmek isteriz. Günümüzde insanlar tarafından yargılanmak yerine hukuk kurallarının eksiksiz kodlandığı makinelerce yargılanmayı tercih edebilecek kişilerin sayısının pek de az olmayacağı düşünülmektedir; fakat tam da burada ceza hukukunun çarpıcılığını ve insan hayatına olan etkisini kullanarak “Yargıç Dreed”i hatırlatmak gerekir. Empati yeteneği ve vicdanı olmayan, insani değerlerden uzak bir robot olan Yargıç Dreed, sadece kanunda yazanlar ile karar vererek, ciddi mağduriyetler yaratmaktadır. Bu örnek ile başlamamızdaki neden, yine yapay zekâ ile insanın iş birliğine konuyu getirme isteğimizdendir. Bunun yanında yapay zekânın, hukuka ve yargı faaliyetlerine daha şimdiden katkısı yadsınmamalıdır. Örneğin; hukuk sözleşmelerini inceleyen bir yapay zekâ yazılımı, bu alanda en uzman yirmi hukukçuyu yenmiş ve avukatlar bu sözleşmeleri incelemeyi dört saatte yaparken, yapay zekânın sadece yirmi altı dakikasını almıştır. Bu teknolojinin başka örnekleri olarak: Amerika’da 2016 yılından beri icra-iflas alanında çalışıp elli avukata yardımcı olan ilk yapay zekâ avukatı “Ross”; İngiltere’de, sohbet ve hukuki danışmanlık hizmeti veren ve park cezalarına itiraz eden yapay zekâ robotu; Çin’de ise bazı suçlar için yapay zekâ savcı çalışmaya başlamıştır. Adalete ve hukuki bilgiye daha hızlı ulaşmaya fırsat veren yapay zekânın, yargı faaliyetlerinde kullanılmasının bir gereklilik olduğu şüphesizdir. Bu nedenle ülkemizde de en üst iradeyle birlikte bu alana ağırlık verilmeli ve dünyanın gerisinde kalmamak için yoğun bir şekilde hepbirlikte çalışmalıyız.
Unutulmamalıdır ki; bu alana önem veren, en esnek ve en çevik iş liderleri öne çıkacak, fırsatları sezen kurumsal yapılar ise meyveleri toplayanlar olacaktır. Yeni şeyleri korkmadan öğrenmek ise bizi başarıya götürecektir. Yapay zekâ öğrenenlerin, iş hayatında öğrenmeyenlerin üstüne çıkacağını hep beraber gözlemliyoruz, gözlemlemeye devam edeceğiz. “Yapay zekânın farkında olun ve geleceği düşünün.” der, siz kıymetli okurlara, huzurlu ve mutlu günler dileriz. Teknoloji ile kalın.