A. Nihan Karaçam: Türk Voleybolu Gururlandırmaya Devam Ediyor
Voleybolun en sevilen spor dalı olması için çalıştıklarını belirten Türkiye Voleybol Federasyonu Sağlık İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Turnuva Direktörü A. Nihan Karaçam; finalleri ilk kez Ankara’da oynanan Dünya Milletler Ligi’ne dair yorumlarını paylaşıyor.
Uluslararası Voleybol Federasyonu Dünya Milletler Ligi finalinin ilk kez Ankara’da gerçekleştirilmesi hakkında neler düşünüyorsunuz? Türkiye’ye ve Ankara’ya katkısı nedir?
Federasyonumuzun en önemli stratejilerinden biri; voleybol sporunun halkımız, özellikle gençlerimiz ile çocuklarımızın nezdinde en sevilen spor dalı olmasını sağlamak ve bu iki alan arasındaki sinerjiyi geliştirmek… Bunun için elbette bazı faaliyetler yürütmek gerekli.
Büyük organizasyonların ülkemizde düzenlenmesi, popüler sporcuların burada sahne alıyor olması, bizim voleybolcularımızın kendi seyircimiz önünde müsabakalara çıkmaları, dolayısıyla iletişimi arttırma fırsatı yakalamamız gibi temel sebepler yayılımın sağlanması adına önem arz ediyor.
Dünya Milletler Ligi de son yıllarda yenilenen formatı ile tüm dünyada ilgi ile takip edilen, dünyanın en iyi on altı takımı olarak sıralanmış takımların çeşitli kıtalarda birbirleriyle karşılaşmalarını sağlayan; dünya sıralamasına, dolayısıyla olimpiyat katılımına etki eden önemli bir turnuva.
Bu seneki finallerden önce, hem bu sene hem de geçtiğimiz senelerde bazı ayaklara ev sahipliği yapmıştık ve bu etaplar sonucunda ilk sekiz sırada yer alan takımların mücadele edeceği final etabını ilk kez gerçekleştirmiş olduk.
Bahsetmeye çalıştığım gibi, voleybol sporunun yayılımına ve yaygınlaşmasına ciddi olarak hizmet ettiğini düşünüyorum.
Tüm dünyanın izlediği Dünya Milletler Ligi nasıl geçti?
Maçlar, 13-17 Temmuz 2022 tarihleri arasında Ankara Spor Salonu’nda oynandı. Tüm şehir bu tarihler öncesinde adeta donatılmıştı ve şampiyona boyunca da yankıları devam etti. Toplam 37.256 biletli seyircimiz tribünde yerini aldı. Hatta final maçının oynandığı gün 9270 biletli kişi salona giriş yaptı. Bugüne kadarki Dünya Milletler Ligi finalleri rekoruydu bu rakam. Zaten tüm biletler satışa çıktığı andan itibaren yetmiş beş dakika içinde tamamen tükenmişti.
Ayrıca salonun bahçesinde bir taraftar etkinlik alanı kuruldu ve dört gün açık olan bu alanı elli beş bin kişi ziyaret etti; bu çok çarpıcı bir rakam. Taraftar eğlence alanında on adet sponsorumuz stant kurdu ve voleybolla ilintili çeşitli aktiviteler gerçekleştirdi. Örnek bir faaliyet olarak belirtmeliyim ki, düzenlenen mini voleybol turnuvasına yetmiş bir takım üç yüz altmış bir kişi ile katıldı. Ankara dışından da gelen takımlarımız vardı. Takımlar 12-15; 15-18 ve 18 üzeri yaş gruplarında mücadele etti. Kurallar gereği takımlar kadın ve erkek oyunculardan karma halde oluştu. Şampiyon takımlara hediye, madalya ve kupalarını bizzat başkanımız Sayın Mehmet Akif Üstündağ takdim etti. Zaten tüm yönetimimiz, salon içinde olduğu kadar etkinlik alanında taraftarlarımızla da çokça vakit geçirdiler.
Ayrıca alanımızda kurulan açık sahnede, gelen kırk yedi başvuru arasından seçilen on iki amatör yetenek sahne aldı. Bir profesyonel sanatçı konseri düzenlendi. Tüm maçlar şifresiz kanallar olan, TRT Spor ve TRT Spor Yıldız’da naklen yayımlandı ve hatta ülkemizin çeşitli noktalarında dev ekranlar kuruldu ve halkımız festival havasında beraberce maçlarımızı takip etti.
Özetlemeye çalıştığım; bu çalışmalar her birimizin gurur duyacağı bir ev sahipliği yaratmış oldu.
Millî takımın yeni sezonda daha üstlere çıkması için nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Bu sorular sosyal medya platformları dahil bize sorulabiliyor açıkçası; ancak, tek bir turnuva özelinde skor ve sonuç odaklı olmak yerine sürekliliğin esas olduğunu hatırlatmak isterim. Bir başarıyı tutturmaktan ziyade sürdürmek daha zor ve önemlidir. Özellikle dikkat çekmek isterim ki A kadın milli takımımız böylesine üst düzey bir turnuvayı, hem de kaç senedir üst üste farklı basamaklarda ama mutlak ilk dörtte tamamlarken, aynı tarihlerde diğer A kadın takımımız Akdeniz Oyunları’nda gümüş madalya aldı. Alt yaş gruplarında kızlarımız ve erkeklerimiz Avrupa Şampiyonası’nda sahne aldılar, dünya şampiyonası elemeleri oynadılar. Üstelik bu düzeylerde ya kürsü gördüler ya da bir üst basamağa geçmeye hak kazandılar.
Federasyonumuz bünyesinde bulunan Spor Lisemizin öğrencilerinden oluşan erkek takımımız Brezilya’da düzenlenen dünya liseler arası voleybol şampiyonasında altın madalya aldı ve şampiyon oldu! Yani, bütüne baktığımızda aynı tarihlerde gerçekleştirilen bu önemli organizasyonlarda lokomotif ülke olarak yer aldık. İşleyen bu muazzam sistemin elbette etkinliğinin arttırılması bizim öncelikli hedeflerimizdendir. Etkinlikten kasıt, malumuzdur ki hedeflenen sonuçlara erişebilmektir. Hedefimizi de hem bir önceki soruda hem de burada ifade edebildim zannediyorum. Belirtmeden de geçemeyeceğim ki bu takımlar kendi ekollerini yaratmak üzere olan bir altyapının içindeler.
Türkiye Voleybol Federasyonunun, tesislerinde bulundurduğu imkânlardan bahseder misiniz?
Federasyonumuz, kendi tesis ve altyapısı ile ancak elbette diğer kamu kurumları ile de iş birliği içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Federasyonumuza ait olan dört büyük salon kompleksimiz mevcut. Ankara Başkent Voleybol Salonu 6500 kişi kapasiteli, İstanbul Burhan Felek Spor Salonu 5500 kapasiteli, İzmir Atatürk Voleybol Salonu 5500 kapasiteli, Bursa Cengiz Göllü Voleybol Salonu ise 4400 kişi kapasiteli. Her bir salonumuzun fitness salonları, ısınma salonları, kapalı ve açık otoparkları mevcut.
Ankara Başkent Voleybol Salonumuzda renove edilen kondisyon merkezimiz, sadece millî takımlarımıza değil, arzu eden kulüp sporcularımızın da kullanımına açıktır. Ayrıca plaj ve kar voleybolu takımlarımızın çalışma ve müsabaka imkânları da örnek sayılabilecek seviyededir.
Yine Fabrika Voleybol‘un tesisleri ve eğitmen kadrosu her yaş grubundaki sporcumuzun ihtiyaç ve beklentilerini en üst seviyede karşılayabilecek düzeydedir.