30’uncu Ankara Caz Festivali

 

Sevda Cenap And Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başman 30. Ankara Festivali kapsamında gerçekleşecek olan etkinlikler hakkında bizlere bilgi verdi.

Sevda Cenap And Vakfı’nın kuruluş amaçları nelerdir?

Sevda Cenap And Vakfı’nın kuruluş amacı Türkiye’de müzik sektörünü özellikle de çok sesli müzik sektörünü geliştirmektir. Vakfımız, çok sesli müzik Türk geleneğinde pek olmadığından ve Avrupa’da çok iyi örnekleri verilmiş bir müzik olduğundan bunu memlekete kazandırmak, memlekete katkıda bulunmak amaçlarıyla yola çıkmıştır.

Vakfın önümüzdeki günlerde gerçekleştirileceği etkinliklerden bahseder misin?

Bu sene vakfımızın 40’ıncı, festivalimizin 30’uncu yılı. Bu münasebetle 4 Nisan’da festivalimizin açılışı var. Beste yarışmaları yapıyoruz, kitaplar bastırıyoruz, kayıtlar doldurup albüm hazırlıyoruz, rozetler hazırlatıyoruz. Yani Ankara için oldukça büyük bir festival gerçekleştireceğiz.

 

Festival hakkında özel olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Böylesine büyük organizasyonlu konserler yılda bir ya da iki kez yapılır. Her biri birbirinden değerli 600 kişilik bir orkestrayla çok büyük bir konser veriyoruz. Herkes gelsin bunu dinlesin görsün istiyoruz. Ankara’da bu kadar büyük bir organizasyonun yapılması dünya basınında da sanatsal anlamda söz edilmesi bizim için hat safhada önemlidir. Çünkü Ankara, Cumhuriyet tarihinin en başından itibaren bütün sanat faaliyetlerini tohumlarının atıldığı yer, birçok sanatçı kendini Ankara’da yetiştirmiştir. Ankara Festivali yaparken ilk yıllarımızda Fazıl Say’ı sahneye biz çıkarttık. Kimse kim olduğunu bilmezken o bizim için iftihar kaynağıydı. Kendisinde inanılmaz bir kapasite vardı. Biz de onun kendini göstermesine vesile olduk. İlk sorunuza dönecek olursak esasen Ankara Festivali’nin bir diğer amacı ise Türk sanatçılarını tanıtmaktır.

 

Festivalin içeriğinde başka neler var?

Festivalimizin içeriğinde Mahler, Fabien gibi çok önemli isimler var, bununla beraber insanlara yalnızca müzik dinleyip oturacaksınız diye dayatmıyoruz. Müziklerimizi insanların oldukça ilgisini çeken dünya ve Türk dans koreografileri ile birleştiriyoruz. Sonra kaba tabirle dalga geçen tatlı tatlı hikayeler anlatan bir grubumuz da var. Bununla beraber memleketimizin tanınmış fakat dünyaya tanıtmak istediğimiz müzisyenlerimiz de her yıl olduğu gibi bu yıl festivalimizde yer alacak.

Önümüzdeki günlere baktığımızda 30 günlük bir festival görüyorum. Şüphesiz ki Ankara için de Türkiye için de oldukça büyük bir organizasyon, böylesine bir organizasyonun size, vakfa geri dönüşü ne şekilde oluyor?

Festivalimizi ilk yaptığımız yıllarda salon bulmakta oldukça zorlandık, ama şu an yaptığımız işler doğrultusunda MEB Şura Salonu’nda tüm organizasyonlarımızı gerçekleştiriyoruz. Sizleri de bu güzel organizasyona bekliyoruz…