Burcu On Air
İstanbul’da sonbaharın son günlerinin yaşandığı güzel bir gün… Çırağan Sarayı bütün ihtişamıyla bize bakıyor. Hepimizde tatlı bir telaş var. Son hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çekim için Çırağan’ın en güzel yerlerini belirliyoruz. Makyaj ekibi de geldi. Odalarımıza yerleşiyoruz. Bize gösterilen ihtimam bir harika gerçekten. Bu çekimimizin başrol oyuncusu NTV’nin güzel yüzü Burcu Esmersoy da geldi. Komik bir kadın… İnsan canlısı, pozitif, hayvan sever, hayattan zevk alan, cıvıl cıvıl bir kadın… Makyajsız doğal haliyle ekrandakinden daha güzel görünüyor. Sabah uyanamadığını, çekime gelmeye üşendiğini söyledi. Tabii ki NTV’nin prensesi ekibimizi görünce bu fikirleri unuttu. Mavi markalı bol kesim Jean’ın üzerine siyah sweat’i ve deri ceketiyle rahat ve spor giyim tarzıyla yaramaz çocukları andırıyor. Nitekim çekim boyunca da yerinde duramıyor. Televizyondaki şık elbiseleriyle kıyaslayınca oldukça sade bir görüntüsü var. Çekim için ekibimizle tek tek selamlaşan Esmersoy tanışmanın ardından makyaj odasına geçti. Çekimden önceki gün saçının rengini değiştirmiş Esmersoy. Ama havasından hiçbir şey kaybetmemiş…
Erdem Kıramer’den gelen kuaförlerin ellerinde şekillenen saçı ve makyajıyla çekime hazırlanırken MAG’ı dikkatli bir şekilde inceliyor. Güzel yorumlar alıyoruz kendisinden. Dergimizde bir hanımın üzerinde gördüğü kıyafeti çok beğendi ve kendisine de diktireceğini söyledi. “Senin başarı hikayen nasıl başladı?” diyerek başlayan konuşmayı , “Güzellik yarışmasıyla bu sektöre girdim. Ama hep güzelliğimi kullanmadan devam etmeye çalıştım.” diyerek sürdürüyor. Güzellik yarışmasını basamak olarak kullanan, mankenlik yapmadan direk televizyon dünyasına girebilmeyi başaran tek güzel sanırım. Bir taraftan da makyajı bitmek üzere… Makyajın ardından çekimin başlangıç elbisesini giymek için kıyafetlerin bulunduğu odaya geçtik. Uzun bir bekleyişin ardından odadan çıkan Burcu Esmersoy üzerinde yavruağzı derin sırt dekolteli kıyafetle odadan çıktı. O dişi görünümün altında küçük bir kız çocuğu var. Değişik bir ışığı var Esmersoy’un… İlk çekim alanımız olan Çırağan Sarayı iskele kapısına doğru yol alındı. Ve işte ilk çekim anı; Burcu Esmersoy kapıya yaslanmış rahat tavırlarıyla çekime başlıyoruz. Poz verme konusunda zorlanmayan ve mankenlere taş çıkartan pozlarıyla dikkat çekiyor. Canlı yayınlarda bu kadar başarılı olduktan sonra çekimler onun için çocuk oyuncağı olsa gerek. Doğal tavırları ve pozlarıyla havayı neşelendiren Burcu Esmersoy çekimin tamamlanmasından sonra ilk pozlarını kontrol ediyor. Hiçbir şeyi riske atmayı sevmiyor. İşini gerçekten çok seviyor. Çekimleri yapıyoruz ama aklı buradan çıkınca gideceği programında. Ntv’de Spor Cafe programını sunuyor Burcu Esmersoy. Erkek egemen camiada işinin zor olduğunu söylüyor: “ Bu işe yıllarını vermiş insanlarla çalışıyorum ve en az onlar kadar iyi olmak gibi bir zorunluluk hissediyorum” diyerek bir taraftan da poz vermeye devam ediyor. Rıdvan Dilmen ve Sergen in yorumlarına bayılıyor.
Şimdi kostüm değiştirmek için odamıza çıkıyoruz. Seçtiğimiz bütün kıyafetlere bayıldı. “Buradan çıkınca hemen Harvey Nichols’ a gidiyorum” diyor. Alışveriş için özel bir gün ayıranlardan değil güzel sunucu. Kendisini şımartmayı seviyor. “Giyim beni gerçekten çok etkiliyor. Sabah kalkınca o günkü modum neyse ona göre giyiniyorum.” Bir gün kadınsı yüksek topuklar bir gün spor ayakkabı… Ama şunu biliyorum ki o bir ikoncan olamaz. Çünkü öyle bir vakti yok! Çok yoğun çalışıyor. Ama bu yoğunlukta spor yapmaktan vazgeçmiyor. Dövüş sporlarına meraklı. On yıldır profesyonel anlamda yapıyor. Bu kadar sohbet yeter. Çekime yetişmemiz lazım… Malum kadınlar için alışveriş konusu olunca her şeyi bir kenara koyabiliriz! Muhteşem BALMAİN… Zincir detaylı mini elbiseyi görünce “Bunu ben alacaktım!” diyor. Bu elbiseyle de bitiriyoruz çekimleri… Artık bir kahve molasını hak ettik. Sohbet etmeye devam edelim o zaman. Konuşma dili çok kuvvetli. O bir oğlak ama onu neden bu kadar sevdim çünkü yükseleni terazi… Aşk hayatında duygusal… Biraz inişli çıkışlı… Ama tuttuğunu koparan bir kadın. Ama bir o kadar da utangaç. Ona yaptığım her övgüye utanarak “Yok canım o kadar da değil” diyecek kadar mütevazi. Esmersoy için düzenli ilişki insanı demek mümkün. Düzenli ilişkiyi herkes sever ama önemli olan onu devam ettirebilmek diyorum. O da kafasını sallayarak bana onay veriyor… Çok lafladık. Çekimlere devam ediyoruz. Açıkçası sohbet araları bizim için daha keyifli oluyor. Ama Burcu’yu canlı yayına yetiştirmemiz lazım.Ve daha kıyafetler bitmedi. Dolce & Gabbana ayakkabılara aşık olduk. Çekimlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Tekrar kıyafet değişiyoruz. Ona şunu sormak istiyorum magazin basınından uzak bir hayatı var… Nedeni “Türkbükü, Reina’ya gitmezsem olur biter. Benim için özel hayat çok değerli.” O’nun duruşu gerçekten çok kaliteli… Fransa’nın ünlü haftalık dergisi Paris Match Turkiye’de öne çıkan başarılı kadınlarla ilgili röportaj yaptı. Bunlardan biri de Esmersoy… İşte bu duruşundan ötürü yakalıyor bu başarıları… Bence o ekranda daha fazla olmalı… Dizi veya sinema oyunculuğu diyorum. Suratını muzip bir tebessüm kaplıyor. “Sinan Çetin’e asla hayır demem.” diyerek oyunculuğa da göz kırpıyor. Unutmadan hangi takımı tuttuğunu merak ediyorum tabiî ki ama O takım tutmuyor.”Kim gol atarsa atsın havaya sıçrıyorum. Benim için gol atılması yeterli.” Bu sohbetler edilirken de çekimlerimiz devam ediyor. Artık sonlarına gelmeye başladık. Bizim için çok keyifli bir çekim oldu… Tatlı bir yorgunluk var. Gerek ekibin gerekse de Burcu Esmersoy’un pozitifliği harika bir iş çıkarıyor ortaya. Bir daha ki çekimde görüşmek üzere..
Erkeklerin dünyasında başarılı olan kendisini bu dünyaya kabul ettirip, hem güzel ve zarif hem de erkeklerin güzelliğe ve zarafete önem vermedikleri spor dünyasında, güçlü olmayı başaran Burcu Esmersoy ‘’bu sektörde iyi olmak için en az erkekler kadar iyi olmak zorunda hissettiğini ve bunun içinde onlardan daha çok çalışmak gerektiğini söyledi. Spor dünyasındaki kariyerinin dışında modadan günlük hayatına kadar birçok konuda samimi cevaplar ve çok güzel pozlar verdi.
Burcu Esmersoy Türkiye’de bir ilki başardı. Güzellik yarışmasıyla girdiği bu camiada sadece “güzel” olmakla yetinmediniz. Bize başarı hikâyenizi anlatabilir misiniz?
Burcu Esmersoy: Açıkçası güzellik yarışması sayesinde açılan o kapının arasına sıkışıp kalmamak için çaba sarf etmek gerek. Pek çok insan bunun farkında değil ve bu yüzden birer birer kayboluyorlar. Özellikle benim yaptığım işte, bu durum sanki bir kat daha zorlu bir hale geliyor çünkü bizim camiamız biraz daha erkek egemen bir camia ve bu işe yıllarını, çocukluklarını, gençliklerini vermiş insanlarla birlikte çalışıyorum. Ve en az onlar kadar iyi olmak gibi bir zorunluluk hissediyorum.
Sizin gözünüzle erkeklerin dünyasını anlatır mısınız? Sonuçta erkeklerin hâkim olduğu bir alanda başarı ile yolunda yürüyen sayılı bayan spor spikerlerindensiniz. Hatta bu çığırı siz açtınız bile denebilir…
B.E: Pek öyle değil, ben ilk değilim. İlk önce TRT’de Semahat Doğan Aslaner vardı. Biz ancak onun veliahtları olabiliriz. O bizi buna layık görürse eğer. Bunu dışında daha önce de söylediğim gibi çok çalışmak daha doğrusu erkeklerden daha fazla çalışmak şart.
Spor dünyasında kalmayı düşüyor musunuz? Yoksa Yaz Gecesi Şovu tadında aktüalite programlarında da sizi görebilecek miyiz?
B.E: Büyük konuşmamalı…
Geleceğe yönelik planlarınız nedir?
B.E: Zaten olmak istediğim noktadayım. Kariyerimin devamında da aynı şekilde başarılı olmak ve NTV’de yoluma devam etmek istiyorum.
Bu mesleği yapmasaydınız, televizyon dünyasında olmasaydınız ne olurdunuz?
B.E: Bu mesleği yapmasaydım sanırım reklam dünyasının en kreatif insanı olurdum.
Türkiye’de spor deyince akla futbol gelir ve siz de ağırlıklı olarak futbolun yer aldığı bültenler sunuyorsunuz. Peki, sizin en sevdiğiniz spor nedir?
B.E: Basketbol ve amatör sporlar…
Hangi takımı tutuyorsunuz?
B.E: Artık tutmuyorum!
Burcu Esmersoy’un bir günü nasıl geçiyor?
B.E: Kendisi erkenden kalkar. Kahvaltı eder, birkaç telefon görüşmesi ve mail kontrolünden sonra spora gider(çoğunlukla zorla), ardından işe gider, hazırlıklarını tamamlar, bant çekimleri yapar, ardından canlı yayın heyecanı sonrasında iş arkadaşları ile günün toparlamasını yapar ve işten çıkar sonrası özel hayat…
Modayla aranız nasıl? Trendleri takip ediyor musunuz?
B.E: Trendleri tabi ki takip ediyorum hatta rüyama giriyor. Şaka tabi ki… Moda ve trendleri takip ediyorum ama moda kurbanı değilim. Kendime neyin yakıştığını çok iyi biliyorum ve ona göre giyiniyorum. Ve bu konuda başkalarına da bazen fikir verebiliyorum. Zaten “All Dergi” de naçizane bir trend doktoru köşem var.
Gardırobunuzun vazgeçilmez beş parçası nedir?
B.E: Jean, beyaz t-shirt, siyah elbise, ipek bluz ve deri ceket
Bu sezon aldığınız yeni parçalar neler?
B.E: Alışverişi bu sene için bıraktım diyebiliriz. Sadece hunter çizme aldım
Tercih ettiğiniz markalar hangileri?
B.E: Zor bir soru. Çok değişken maalesef!
Yeni yıl planlarınız var mı?
B.E: Sevgilimle olmak dışında bir planım yok
Unutulmaz bir yılbaşı akşamı veya anısı var mı?
B.E: Maldivler’de denize girdiğim yılbaşı gecesi benim için unutulmaz bir anıdır.
Hayatınızda vazgeçemeyeceğiniz üç şey nedir?
B.E: İşim, sevgilim ve dostlarım.