Işıltının Ustaları Biblo Mücevherat
Tunalı Hilmi Caddesi’nde butik bir dükkan, Biblo Mücevherat… Geçmiş 50 yılın ilk günü gibi heyecanla ışıltılı işler çıkıyor, bu dükkandan. Sizler için sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen atölye tasarımcılarından biriyle Biblo Mücevherat’ın Sahibi Rober Bey ile sımsıcak bir sohbet gerçekleştirdik.
Rober Mağaroğlu’nun usta elleri kaç yıldır bu işin içinde? Hala atölyeye girip özel parçalar üzerinde çalışıyor musunuz?
Şu an 63 yaşındayım. 1963 senesinde Biblo Mücevherat’a çırak olarak girdim. 1972 senesinde askerden geldikten sonra, dört sene piyasaya iş yaptım. 1975 senesinde, ustamın ortaklık teklif etmesiyle Biblo Mücevherat’a ortak oldum. 1980 senesinde ise ustamın rahatsızlığı sebebiyle Biblo Mücevherat’ı devraldım. 1980 senesinden bu yana Biblo Mücevherat’ı işletmeye devam ediyorum. Eskisi gibi olmasa da hala atölyeye girip özel parçalar üzerine çalışıyorum.
Tunalı Hilmi Caddesi’nde butik bir dükkan Biblo Mücevherat. Yıllardır yüzleri hiç değişmeyen müşterileriniz olmalı. Bu dostluk ilişkisini nasıl kurdunuz?
Ustamdan öğrendiğim her şeyi, kişiliğimle yoğurdum. Güler yüzün en önemli değer olduğunu düşünüyorum. İşimi severek yaptığım için Biblo Mücevherat’tan kaliteli parçalar çıkıyor. Müşterilerimizle dostluk bağlarımız da saygı ve sevgi çerçevesi içinde yürüyor.
Rober Bey, oğlunuz Alper Mağaroğlu da sizin mesleğinizi sürdürüyor. Boynuz kulağı geçer derler, öyle oldu mu gerçekten?
Yeni neslin farklı görüşleri ve düşüncelerine saygı duyuyorum. Alper’in de tabi ki benim görüşlerimden çok daha farklı, çok daha renkli düşünceleri oluyor. Atölyeye girdiğinden beri, benden çok daha iyi konumlarda bu işi götüreceğinden emin oldum, beni hiç yanıltmadı. Buraya dört elle sarılıyor ve işini önemsiyor.
Bu işi baba-oğul devam ettiriyor olmak, kulağa çok hoş geliyor. Üstelik Biblo Mücevherat kişiye özel tasarımlar da yapıyor. Atölyede iş paylaşımını nasıl yapıyorsunuz? Üzerinde birlikte çalıştığınız koleksiyonlar var mı?
Tabi ki özel yapılan işlerden çok keyif alıyorum. Bizzat yapılan özel işlerin her konuda titizlikle yapılmasına hem ben hem Alper özen gösteriyoruz. Atölyede yapılan her işin sade kısmı cila ve mıhlama bölümünde özenle ve titizlikle davranıyorum, bu nedenle sık sık İstanbul seyahatlerim oluyor. Atölyemizden çıkan tasarımın son halini aldığı süreçte işin başında olmayı, işi takip etmeyi önemsiyorum. Sürekli yeni koleksiyonlarımız çıkıyor, müşterilerimizin bu koleksiyonlara ilgisi bizi cesaretlendiriyor.
Biblo Mücevherat hazır ürünleri sergilemek yerine bir atölyeden üretim gerçekleştiriyor. Bir ustanın ellerinden çıkan bir parçayı taşımak, herkeste olan bir modeli taşımaktan çok daha özgün. Mücevher almak isteyen müşteriler bunun farkındalar mı?
Şu an piyasada o kadar çok fabrikasyon ve döküm olarak yapılan işler var ki… Oysa katalogdan çalışılan ve özel tasarım olarak elde yapılan çalışmaların işçiliği çok farklı. Elde yaptığımız bir tek parçaya üç bazen dört, beş gün uğraştığımız oluyor. Şu an bir modelden günde yüzlerce döküm ve pres yapılıyor. Bunun farkında olan, iyi mücevherden anlayan müşteriler, atölyesi bulunan butik mücevherat mağazalarını tercih ediyorlar. Ayrıca daha samimi olan bu alışverişte yıllarca sürecek bir güven ortamı oluşuyor. Bu güzel bağ, sorunsuz ürün alımından tutun da ödemede yapılacak kolaylığa kadar yansıyor.
Tecrübelerinize dayanarak, mücevher almak isteyen birinin nelere dikkat etmesi gerektiğini öğrenebilir miyiz?
Meslekten anlayan, işin inceliğini bilen, taş konusunda bilgisi olan mağazaları tercih etmeleri gerektiğini söyleyebilirim.
Rober Bey, size ve Alper Bey’e sorularımızı yanıtladığınız için içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Ben de, işinde usta atölye tasarımcılarını önemseyen, kıymetini bilen sizlere; içten sorularınız için teşekkür ediyorum.