Yasemin Kaptanoğlu: Sanat ve Tasarımın Etkisi
Kendi ismiyle kurmuş olduğu markasıyla, bulmakta zorlandığı parçaları tasarımlarına yansıtmayı hedefleyen Yasemin Kaptanoğlu, markasına dair merak edilenleri yanıtlıyor…
Kendinizden biraz bahseder misiniz?
1983 İstanbul doğumluyum. Üniversite eğitimimi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümü bitirerek tamamladım. Sanat ve tasarımın, daha o yıllarda eğitim hayatımı şekillendirirken tüm yaşantımı da etkileyeceğini anlamıştım. Sergiler ve projeler ile geçen çok keyifli bir dört sene sonrasında mesleki ve kişisel gelişimim için, çeşitli uzmanlık programlarına katıldım. Bu arada spor hayatımı, çok sevdiğim fonksiyonel ve yüzme dışında okçulukla devam ettirdim. Eşim Ömer Kaptanoğlu ile 2016 yılında hayatımızı birleştirdik ve çocuklarım Eser ve Gündüz dünyaya geldiler. Elbette onların doğumu, birkaç Yasemin’le tanışmamı sağladı. Daha duyarlı, daha çok düşünen ve onlardan aldığım güçle üretme arzusu içinde olan bir ben keşfettim; fakat bir yandan da anneliğin keyfini sürmek, onlarla gelişip kendi yolculuğuma rehberlik edecek yeni tecrübeler biriktirmek için aktif iş hayatımın başlaması biraz zaman aldı. Güçlü ve hayallerinin peşinden koşan bir yapıya sahip olmam, bugün bu markanın oluşumunda beni yetiştiren ailem ve yakın çevrem için hiç sürpriz olmamıştır.
Markanızın kuruluş öyküsü ve hedefi nedir?
Sanata ve çizime olan merakımı anne olduktan sonra biraz geri plana atmak durumunda kaldım; fakat kendimi hazır hissettiğim noktada bu adımı atmış oldum. Öncelikle moda sektöründe tasarım açısından kendi ihtiyaç ve beklentilerime ne kadar cevap alabildiğimi sorgulayarak başladım. Çok severek kullandığım tüvit kumaşını daha yaygın kullanım alanlarına taşıma fikri ile her mevsim giyilebilen, davet kombinelerinde yarattığı etki kadar günlük şıklığı da yakalayabildiğimizi gösteren bir koleksiyon hazırlamaya karar verdim.
Yeni koleksiyonunuz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ağırlıklı olarak tüvit kumaşlarla hazırlanmış olsa da, vazgeçilmezliğiyle keteni ve işlevselliğiyle pamuk sateni de kullandığımız elbiseler tasarladık bu sezon ve bunu yaparken elbiselerimizin zamansız ve farklı kombinasyonlar ile kullanılabilirliğini ön planda tuttuk.
Tasarım çizginizi nasıl tanımlarsınız? Nelerden ilham alıyorsunuz?
Açıkçası ben dahil olmak üzere sosyal çevremin taşımaktan mutlu olacağı ve bulmakta zorlandığım tasarımları çizimlerimize yansıtarak hayata geçirmek istedim. İlham kaynağım tabii ki biz kadınlar… Her zaman şık, güzel ve güçlü olma isteğimiz.
Gelecek projelerinizden söz eder misiniz?
Şimdiden önümüzdeki sezon koleksiyon çalışmalarımıza başladık bile. Bir yandan da yurt dışından bazı firmalar ile görüşmekte ve güzel iş birliktelikleri kurma hazırlığı içerisindeyiz. Yakın bir tarihte showroom’umuzu da açarak ilk etaptaki projelerimi hayata geçirmiş olmayı planlıyorum.