Yapay Zekâyla Birleşen Takılar Galle
Galle AI Prodüksiyon ile yapay zekâdan faydalanarak hazırladıkları tasarımlarıyla öne çıkan Galle’nin kurucuları İlbey Kurt ve Reşat Can Atalay; tasarım sürecini, üretim felsefelerini ve ilham kaynaklarını MAG okurlarıyla paylaşıyor.
Galle’nin hikâyesi nasıl başladı, nasıl devam ediyor?
Galle, İstanbul’un o büyüleyici karmaşasında bir “Neden olmasın?” sorusuyla başladı. Başlarda sadece bir fikirle yola çıktık; bugün ise kendi yolunu çizen bir hikâyeye dönüştü. Bu yolculuk, biraz cesaret, biraz sabır, biraz da kahveyle şekillendi diyebilirim. Şimdi her adımda kendimizi yeniden keşfederek, durmadan devam ediyoruz.
Tasarım ve üretim felsefeniz nedir? Hangi materyalleri ve teknikleri kullanıyorsunuz?
Galle olarak tasarım felsefemiz, insanın içindeki aurayı keşfetmek ve yansıtmak üzerine kurulu. Bizim için tasarım, sadece “güzel” yapmakla ilgili değil. Amaç, bir anlam yaratmak. Materyal olarak altın ve gümüş kullanıyoruz, çünkü hem asil hem dayanıklılar. Tıpkı iyi bir dost gibi; parlak, güçlü ve güvenilir. Kapalıçarşı’da geleneksel el işçiliğine sadık kalırken, bir yandan yapay zekâ ile geleceği selamlıyoruz.
Galle imzasını taşıyan tasarımları nasıl tanımlarsınız?
Takılarımız, takan kişinin hikâyesini anlatırken aynı zamanda onun tarzını yükselten bir duruş sergiler. Bu, sadece bir aksesuar değil; bir karakter ifadesidir. Galle’nin mottosu “sessiz lüks”, dolayısıyla bizim takılarımızda bir tür sakin güç var. Tasarımlarımdaki her bir parça Galle’nin ruhunu alçakgönüllülükle hafızalara kazıyor. Galle’nin ruhu bu: Alçakgönüllü ama unutulmaz.
Son koleksiyonunuzda neler yer alıyor? Odaklandığınız konu, ilham kaynaklarınız, öne çıkan parçalar nelerdir?
Ria de Galle koleksiyonumuzda felsefemiz, sade ama etkileyici tasarımlarla güçlü bir anlatım oluşturmak. Her parça, takan kişiye kendinden emin ve özgün bir his vermek için tasarlandı. Keskin detaylar, akıcı hatlarla bir araya geliyor ve bu da sofistike bir görünüm yaratıyor.
Galle’de 2025 nasıl başladı? İlerleyen zamanlarda neler olacak?
2025 yılı, markamızın sınırlarını genişlettiği, yaratıcı süreçlerini yoğunlaştırdığı bir yıl olarak başladı. Atölyemizde kullandığımız teknolojileri yeniledik ve “Galle AI Prodüksiyon”u kurduk. Black Rock City’deki Burning Man festivalinde sergilediğimiz Galle Heykeli ve ilk sanal elçimiz Dua Galle’nin hikâyesi, markamıza yeni bir boyut kazandırdı. Bu yıl, daha fazla yapay zekâ destekli üretim ve global projelerle dünyaya Galle’yi anlatmaya devam edeceğiz. Koleksiyonlarımız, hikâyelerimiz ve felsefemizle her zaman bir adım önde olmayı hedefliyoruz. İlerleyen dönemlerde de kendimizi sürekli yenileyerek ve bir o kadar da eğlenerek bu yolda devam edeceğiz. Galle sadece bir marka değil; biraz hayal, biraz cesaret, biraz da iyi bir ekip işi. “Takı yapıyoruz.” demek biraz hafif kalır, çünkü biz bir dünya kuruyoruz.
