Uzm. Dt. Nurgül Demir Kalp Hastalığı Olan Çocuklarda Ağız Hijyeninin Önemi

Uzm. Dt. Nurgül Demir, kalp hastalığı ile doğan çocuklarda ağız ve diş sağlığının önemini vurgulayarak dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşıyor.

 

Dişlerin ve dişleri çevreleyen yumuşak ve sert dokuların sağlığı, hayat kalitesi standartlarının korunmasında önemlidir ve genel sağlığın devamlılığı için kilit rol oynar; ancak, maalesef diş çürükleri, çocuk yaştaki bireylerin de büyük çoğunluğunu etkilemeye devam eden, en sık görülen enfeksiyon hastalığıdır. Çocuklarda görülen kronik hastalıklardan bazıları da çürük riskinin artmasına sebep olabilir. Doğuştan kalp hastalığı olan çocukların diş minesinde görülebilen yapısal bozukluklar buna örnek olarak gösterilebilir. Bu hastalarımızda; düzenli kullanılması gereken ilaçların şeker içermesi veya tatlı gıdalarla verilmesi, gece öğünlerinin fazlalığı ve bebekliğin ilk dönemlerinde görülen beslenme yetersizlikleri de diğer risk faktörleri olarak karşımıza çıkar.

 

Doğan her bin bebekten yedi ila onunun konjenital kalp hastalığı ile dünyaya geldiği bilinmektedir. Doğuştan kalp hastalığı ile dünyaya gelen çocuklarda ağız hijyeninin en üst seviyede idame ettirilmesi çok önemlidir. Kalp kası enfeksiyonu olarak bilinen, “enfektif endokardit” gelişmesi riski bu çocuklarda yüksektir. Diş tedavileri, günlük diş bakım rutinleri sırasında oluşabilecek bakteri yayılımı enfektif endokardite sebep olabilir.

 

Kalp hastalığı tanısı ile takip altında olan hastalarda bebeklik döneminde ilk süt dişleri çıkmaya başladığında, ilk çocuk diş hekimi muayenesi mutlaka yapılmalıdır. Dişlerin çürümeden korunabilmesi ve diş etleri sağlığının idame ettirilebilmesi için doğru teknik ve ürün seçimleriyle, ebeveyn kontrolünde diş fırçalama alışkanlıkları çocuğa kazandırılmalı ve beslenme alışkanlıkları çocuk doktoru ile birlikte düzenlenmelidir. Çocuğun çürük riski durumuna göre, gerekli durumlarda çocuk diş hekimi tarafından profesyonel flor uygulamaları gibi koruyucu veya durdurucu tedaviler planlanabilir. İlerlemiş çürüklerin varlığında ise, dolgu veya diş çekimi gibi ileri düzey tedaviler yapılması gerekiyorsa; diş tedavileri, mutlaka, çocuk kardiyoloğu ile birlikte planlanmalıdır.

 

Değinilmesi gereken bir diğer önemli nokta da; çocuklarda görülen ileri düzey kalp hastalıklarının bazılarında, genel anestezi yüksek riskli bir tedavi seçeneğidir. Ağız hijyeni alışkanlıklarının bebeklik döneminden itibaren ebeveyn kontrolünde devamlılığının sağlanması, çocuk diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması ve diş çürüklerinin erken dönemde tedavi edilmesi doğuştan kalp hastalığı olan çocuklarda karşılaşılabilecek riskleri kontrol altında tutabilmek için önemlidir. Böylece, çocukların, diş hekimi koltuğunda sınırlı süre gösterebildikleri uyumu kaybetmeden, işlem süresi kısa tutulabilecek şekilde planlanan tedavi randevularıyla diş tedavileri tamamlanabilir.

• Beslenme alışkanlıkları hekim kontrolünde düzenlenerek, çürük yapıcı gıdalardan uzak durulmalıdır.
• Bebeklik döneminde ilk süt dişlerinin çıkmasıyla birlikte ilk diş muayenesi yapılmalı ve düzenli çocuk diş hekimi kontrolleri aksatılmamalıdır.
• Diş fırçalama rutinleri mutlaka ebeveyn kontrolünde olmalı, doğru yöntem ve ürün seçimleri ile temizleme etkinliğinin maksimum seviyede olmasına özen gösterilmelidir.
• Flor uygulamaları gibi koruyucu diş hekimliği yaklaşımları çocuk diş hekiminin gerekli gördüğü durumlarda uygulanmaya başlanmalı, dişlerde çürük ve diş etlerinde enfeksiyon oluşumu engellenmelidir.
• Gerekli durumlarda yapılması gereken diş tedavileri mutlaka çocuk kardiyoloğu ile birlikte planlanmalıdır.