Uzm. Dr. Özge Banu Öztürk – Kreatin ve Lonjevite
Yaşlanma süreciyle birlikte ortaya çıkan fiziksel ve zihinsel değişimlere karşı bilim dünyası, destekleyici çözümler aramaya devam ediyor. Dermatoloji Uzm. Dr. Özge Banu Öztürk, son yıllarda popülerliği artan kreatinin, sağlıklı yaşlanma ve fonksiyonel ömrü uzatma potansiyelini ele alınıyor.
Bugün uzun ömürlülük, yani “lonjevite”, sadece uzun yaşamak değil, mümkün olduğunca sağlıklı, bağımsız ve fonksiyonel kalmayı hedefliyor. Yaşlanmayla birlikte, kas kütlesi ve gücü azalır (sarkopeni), denge ve yürüme hızı bozulur, düşme ve kırık riski artar, hafıza ve dikkat gibi bilişsel fonksiyonlar gerileyebilir. Son dönemlerde bir takviye olarak popülaritesi artan kreatin ise ucuz, erişilebilir ve uzun süredir kullanılan bir molekül olduğu için, sağlıklı ömür sürmek isteyenlere “destekleyici bir oyuncu” olarak dikkat çekiyor.
Kreatin, vücudumuzda arginin, glisin ve metiyonin adlı aminoasitlerden sentezlenen doğal bir bileşiktir. Depolarının büyük kısmı iskelet kaslarında, küçük bir kısmı ise beyinde ve diğer dokularda bulunur. Temel görevi, kas ve beyinde hızlı enerji üretimi için ATP sistemine destek olmak, yani hücreye “ek enerji tamponu” sağlamaktır. Yaşla birlikte kas kütlesi ve gücü azalır, mitokondri fonksiyonu bozulur, enerji üretimi zorlaşır, oksidatif stres ve kronik inflamasyon artar. Kreatin takviyesi bu süreçleri tamamen durdurmaz; ancak, enerji dengesini destekleyerek yaşlanmanın bazı etkilerini hafifletebilir.
Kreatin ve Kas–İskelet Sistemi
Bilimsel çalışmalar, kreatinin en belirgin faydasını direnç egzersizi (ağırlık, elastik bant, vücut ağırlığı ile yapılan egzersizler) ile birlikte kullanıldığında gösterdiğini ortaya koymaktadır. Yaşlı erişkinlerde kreatin ve yanında direnç egzersizi; yağsız vücut kütlesini (kas miktarını) artırır, kas gücünü (özellikle bacak ve kalça kaslarında) artırır, sandalyeden kalkma, yürüme hızı, merdiven çıkma gibi günlük yaşamı yansıtan fonksiyon testlerini iyileştirir. Sadece egzersiz yapan gruba kıyasla, kreatin eklenen grupta kazanımlar anlamlı derecede daha fazladır.
Egzersiz yapılmadan, sadece kreatin kullanıldığında; çoğu çalışmada kas kütlesi ve gücü üzerine etkisi sınırlı veya nötr kalmaktadır. Bu yüzden, kreatini “yaşlanma karşıtı destek”
gibi kullanmak istiyorsak temel kural; kreatin ve yanında düzenli direnç egzersizi yapmaktır. Tek başına kapsül değil, “kapsül ile hareket” koruyucudur.
Kemik, Düşme Riski ve Kırıklar
Kreatinin kemik mineral yoğunluğu üzerindeki etkisi kas kadar net değildir. Bazı çalışmalar kemik yoğunluğunda belirgin artış göstermemektedir. Bazı küçük uzun dönem çalışmalar, özellikle bacak bölgesinde hafif olumlu etkiler bildirmektedir. Buna karşın, kas gücü ve dengenin artması; düşme riskini azaltabilir, düşmeye bağlı kırık riskini dolaylı olarak düşürebilir, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığı korumaya katkı sağlayabilir. Dolayısıyla kreatin, kemik yerine daha çok kas ve fonksiyon üzerinden koruyucu etki gösterebilen bir ajan olarak kabul edilmektedir.
Kreatin, Beyin ve Kognitif Fonksiyonlar
Beyin de tıpkı kaslar gibi yoğun enerji tüketen bir organdır. Araştırmalar; kreatin takviyesinin özellikle yaşlı bireylerde, vejetaryen ve veganlarda (diyetle kreatin alımı düşük olduğu için), uykusuzluk, hipoksi veya yoğun zihinsel yük altındaki kişilerde hafıza, dikkat ve kognitif hız gibi bazı kognitif testlerde iyileşme sağlayabildiğini göstermektedir.
Genç, sağlıklı ve iyi beslenen bireylerde ise sonuçlar çoğunlukla nötrdür; yani “zeka artırıcı mucize” gibi değerlendirilememektedir.
Nörodejeneratif hastalıklar (Alzheimer, Parkinson vb.) için yapılan büyük klinik çalışmalarda kreatin tek başına belirgin klinik iyileşme sağlamamıştır; bu nedenle tedavi edici ilaç gibi kullanılmamalıdır. Yüksek riskli veya erken evre kognitif bozulma gruplarında, çok yönlü yaşam tarzı müdahalelerine eklenen bir destek olarak potansiyeli araştırılmaya devam etmektedir.
Mitokondri ve Hücresel Yaşlanma Üzerine Etkileri
Mitokondriler, hücrelerimizin enerji üreten yapılarıdır. Yaşlandıkça mitokondri fonksiyonları bozulur ve bu durum genel yaşlanma sürecinin önemli bir bileşenidir.
Laboratuvar ve hayvan çalışmalarında kreatinin:
- Mitokondri fonksiyonunu destekleyebildiği,
- Oksidatif stresi ve bazı inflamasyon yollarını azalttığı,
- Hücresel yaşlanma süreçlerine olumlu etkiler yapabildiği gösterilmiştir.
İnsan çalışmalarında bu etkiler biyobelirteç ve fonksiyonel düzeyde desteklenmeye başlansa da, henüz “Kreatin insan ömrünü uzatır.” şeklinde bir sonuca varmak için yeterli kanıt yoktur. Kreatin, hücreye enerji ve dayanıklılık desteği sunan, potansiyel bir “metabolik destek” ajandır; başrol anti-aging ilacı değil, ama yardımcı olarak görülebilir.
Özetle; Kreatin, bir gençlik iksiri değildir. Yaşam süresini doğrudan uzattığı insan çalışmalarında gösterilmemiştir. Buna karşın,
- Kas kütlesi ve gücünü destekler,
- Fonksiyonel kapasiteyi (yürüme, kalkma, merdiven çıkma) iyileştirebilir,
- Düşme ve kırılganlık riskini dolaylı olarak azaltmaya katkıda bulunabilir,
- Bazı risk gruplarında kognitif fonksiyonlar üzerinde olumlu etkiler gösterme potansiyeli vardır,
- Mitokondri ve hücresel enerji metabolizmasını destekleyebilir diyebiliriz.