Tabelacılıktan Endüstriyel Reklamcılığa
1985 yılında İstanbul’a konulan ilk billboardların sahiplerinden Sedat Kapıdağ’ın oğlu ve Kapıdağ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı, Atatürk sevgisiyle bilinen Uğurcan Kapıdağ; ilkelerini, gayesini ve şirketinin sektördeki başarısını MAG Okurlarına anlatıyor…
Kendinizden biraz bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Uluslararası Ticaret ve Finans bölümü mezunuyum. Bir süre Amerika’da yaşadım, Türkiye’ye döndükten sonra ticari hayata atılıp Unka Group’u kurdum. Ardından, aktif olarak ticari hayata geçtim. Küçük yaşlarda babam sayesinde ticarete atılmıştım. İlk olarak on beş ya da on altı yaşında reklam duvarı organize edip sattım. Oradan aldığım parayla okul ücretimi ödedim ve ailemi tatile götürdüm. Bu olay benim için çok önemli, çünkü paranın ne kadar zor kazanıldığını ama çok keyifli harcandığını görmüş oldum. O günden itibaren ailemden maddi olarak elimden geldiğince az talepte bulunmaya başladım. Kendi masraflarımı hep, yaptığım ticaretlerle karşıladım. Kendi şirketimi kurduktan sonra aktif olarak ticaret yapmaya başladım. Ailem arkamda görünmeyen bir güç, bir dağ; fakat her zaman annem ve babam özellikle bana desteklerini eksik etmediler ve her zaman da ailemin soy ismini elimden geldiğince en iyi yerlere taşımaya çalışıyorum. Babam profesyonel bir iş adamı ve bununla beraber tam bir esnaf kafasına sahip. Kibir yoksunu bir insandır. Ticarette de her zaman belli kuralları vardır. Herkesle ticaret, herkesle ortaklık yapmaz. Genelde şirketlerimizde ortaklarımız bulunmayıp aile içinde devam etmekte. Çözüm ortaklarımız ve iş ortaklarımız var fakat bunlar proje bazlı ortaklar. Biz daha çok, aile şirketiyiz. Şu anda; Anavatan Partisinin genel başkan yardımcısı olarak da görev yapıyorum. Anavatan Partisindeki yeni görevim, benim için yeni bir gelişme. Neredeyse ayın birçok gününü Ankara’da geçiriyorum. Sosyal hayatımda genellikle yurt dışında ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Sosyal çevremde kısıtlı yakın arkadaşım var, çok kalabalık grupları sevmem. Genelde hayatım iş odaklı geçiyor. Boş zamanımda ailemle, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum ve bunun yanında spor yapıyorum. Spora önem veriyorum, çünkü beni her zaman dinç ve zinde tutuyor. Bedenimin çevikliğini arttırıyor.
Hayat ilkelerinizden bahseder misiniz? Benimsediğiniz vizyon nedir?
İlke olarak güven, şeffaflık ve çalışkanlık benim için en önemli şeyler. Güven olmadan ticaret yapmak çok zor; şeffaflık olmadan da aynı şekilde; çalışkanlık olmadan başarı ve bir gelir elde edemezsiniz. Çalışkan olmak çok önemli, bunun yanında şanslı olmanın da katkısı var. Kendimi şanslı olarak görüyorum. Ailemden dolayı kendimi şanslı olarak görüyorum. Ailemin arkamda olması, yanımda olması benim için büyük bir şans. Bir de son birkaç yıldır maneviyata önem veriyorum. İnancınız olduğu sürece, şansınız olduğunu düşündüğünüz sürece, inancınız varsa ve umudunuzu kaybetmezseniz başarılar arka arkaya geliyor. Her geçen gün başarılarımız artıyor.
Bir iş gününde, güne nasıl başlıyorsunuz?
Sabahları beş ya da altı civarı uyanıyorum. Ülkemizdeki ve yurt dışı basınındaki güncel haberleri takip ediyorum. Kahvaltımı yaptıktan sonra işe giderim. Bazı günler işe gitmeden önce spora uğrarım; ama genellikle spor benim için hep işten sonra, uyumadan önce yaptığım bir aktivite olarak gelir. Günün stresini üstümden atarım. Beynimi boşaltmak için sporu tercih ediyorum.
Bu sektörde yer almaya nasıl karar verdiniz? Sizi bu alana yönlendiren neydi?
Medya sektörü; hayatımın, doğduğum günden beri bir parçası oldu, çünkü reklamcı ve gazeteci bir aileden geliyorum. İlaç sektöründe ve gayrimenkul sektörü tamamıyla pandemiden sonra oluştu. Gayrimenkul sektörü bundan on yıl önce babamın ve özellikle annemin ilgilendiği bir sektördü. Şimdi ekibimizle aktif olarak, proje geliştirme ve yatırım danışmanlığıyla birlikte, 2023 yılında inşaat sektörüne girmek için çalışmalar, hazırlıklar yapıyoruz.
Kapıdağ Holding’i nasıl tanımlarsınız? Hedeflerinizi aktarır mısınız?
Hedefimiz her zaman en iyi yerlerde olmak. Ben biraz da başarı odaklı bir insanım. Şirketin bünyesinde birkaç sektör var ama Kapıdağ Holding için en önemlisi medya sektörü, çünkü aile mesleğimiz. Odaklandığımız en önemli şey outdoor medya. Kapıdağ Holding kurumsal bir altyapıda fakat bir aile şirketi. Bunun yanında; ailem bana güvenerek, bana yetki vererek, şirketin tamamını bana bırakarak beni onurlandırdılar ve bu yüzden Kapıdağ Holding’i ailemin desteğiyle, çalışkanlığımla ve vizyonumla elimden geldiğince en iyi yerlere taşıyacağım.
Sektördeki başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Başarımızı dürüstlüğümüze ve geçmişimize bağlıyoruz, çünkü sektörde bizi tanımayan bir firma neredeyse yoktur. Ticari ahlakımız herkes tarafından bilinir, bu yüzden tamamıyla dürüstlüğümüze ve başarımıza bağlıyorum. İstanbul’a ilk billboardları getiren babamdır; 1985’te, Bedrettin Dalan döneminde. Bu yüzden bu işi biliyoruz, bu işin duayenlerinden bir tanesi babam, ben de işi babamdan öğrendim; o yüzden çok şanslıyım.
Mustafa Kemal’e olan sevginizle de biliniyorsunuz. İçinizdeki Atatürk sevgisini nasıl tanımlarsınız?
Mustafa Kemal’e olan sevgim tartışılmaya kapalı bir konu benim için. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, çocukluğumdan itibaren evimin her köşesinde, babamın ofisinin her köşesinde gördüğüm ve ailemin bana sürekli hayat hikâyesini anlattığı bir önder. Ulu önder bizim için, ailem için çok önemli. Ailem Atatürk’ün köyünden 1900’lü yıllarda Türkiye’ye göç etmiş. Bu bizim için ayrı bir gurur.
Peki, Anıtkabir ziyaretlerinizde neler hissediyorsunuz?
Anıtkabir’e her gittiğimde farklı bir duygu yaşıyorum. Duygularım çok karmaşık oluyor. Sevinç ve övünç duyuyorum. O genç yaşında, bu vatanı canı pahasına koruyan, kurtaran bir liderimiz olması beni onurlandırıyor. Oraya her gittiğimde o ruhu orada yaşıyorum…