Şensoy Design: Mimarlık Mutlu Yapılar
Net bir kararla İsviçre’den Türkiye’ye gelerek faaliyetlerini burada sürdürmeye karar veren Şensoy Design Mimarlık kurucusu Fırat Şensoy, marka olarak değerlerini ve onları bugünlere getiren süreci paylaşıyor…
Kendinizden biraz bahseder misiniz?
1982 yılında Almanya’da doğdum. Dört yıl sonra İsviçre’de yaşamaya başladım. 2016 yılına kadar orada ikamet ettim. 1999 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde Ecole Professionnelle Intercantonale de la Chimie’de mimarlık mesleğine ilk adımlarımı atmış oldum. 2003 yılında buradaki eğitimimi teknik çizim üzerine bitirdim. Ardından aynı yıl Haute Ecole Spécialisée de Suisse occidentale (Siège) üniversitesinde inşaat mühendisliği eğitimi almaya başladım. Son olarak 2007 yılında başladığım HEIA Fribourg üniversitesinde mimarlık ve ardından yüksek lisans eğitimimi 2011’de bitirerek tüm eğitimimi tamamladım. Üniversiteden sonra, İsviçre’nin önde gelen firmalarında mesleğimi icra etmeye başladım.
Şensoy Design Mimarlık nasıl kuruldu?
2016 yılında Türkiye’ye tatile geldim ve ardından net bir kararla ülkemde kalarak memleketime katkı sağlamam gerektiğini hissettim. Bunun neticesinde Türkiye’nin çeşitli illerinde büyük projelere, tasarım ve uygulamalara imzamı attıktan sonra kendi işimi kurma kararı aldım ve 2020’de Şensoy Design Mimarlık ofisimizi açtık. O tarihten beri faaliyetlerimizi hız kesmeden gerçekleştiriyoruz. Bu hıza bağlı olarak güçlü bir şekilde portföyümüzü çeşitlendiriyoruz, büyütüyoruz.
Sizi bugünlere getiren süreç ve şu an sahip olduğunuz konum hakkında bilgi verir misiniz?
İsviçre’den geldiğimde biraz zorlanır gibi oldum. Buradaki mimarlık uygulamaları ile İsviçre çok farklıydı tabii ki. Bu sürece ayak uydurmam bir yılımı aldı ve sonrasında yolumuza daha geniş açıdan bakma şansımız oldu. Şirketi kurduktan sonra, ilk başlarda mütevazı projelerde kendi farklı uygulamalarımı müşterilerime anlatarak ve uygulayarak memnuniyeti yakaladım. Zaman geçtikçe Türkiye’den ve İsviçre’den ilham aldığım tasarımlarım, müşterilerimin daha çok ilgisini çekmeye başladı. Böylelikle referanslarımız arttı. İnsanlar mutlu oldukça daha zevk verici bir iş anlayışıyla, mesleğimizi daha bir şevk ile yapmaya başladık. Mesleğim adına güzel günler geçiriyorum.
Geçmiş projelerinizden hareketle hangi alanlarda faaliyet gösterdiğinizi anlatır mısınız?
İsviçre’de, başta Nestlé olmak üzere, daha sonra Implenia ve onun gibi büyük şirketlerde görev aldım. Bazen inşaat mühendisliğimi kullanarak, bazen mimarlığımı kullanarak yurt çapında projelerde bulundum. Ülkemizde de, farklı ilerimizdeki projelerde görev aldıktan sonra kendi atölyemizde ilk başta küçük çaplı, daha sonralarda farklı alanlardan projelerimize devam etmekteyiz; çoğunlukla anahtar teslim dediğimiz proje, tasarım, uygulama ve dekorasyonuna kadar her aşamada yer alıyoruz.
Değerleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
İşin aslı; tüm değerlerin başı, insan. Tasarımlarımızla insanların mutlu olacağı yapılar oluşturuyoruz. Sürekli değişen trendleri ve teknolojileri takip ederek kendimizi geliştiriyoruz. İş teslimlerinde insanların yüzündeki mutluluğa ve gözlerindeki heyecana ortak oluyoruz. Bu, paha biçilemez bir şey.
Müşteri memnuniyeti noktasında neler yapmaktasınız?
Müşterilerimizi ilk başta tanımak amacıyla, onlara rahat bir ortam sağlayarak birbirimizi dinliyoruz. Çeşitli ama sıkıcı olmayan soru cevaplar şeklinde, ne hayal ettiklerini anlamaya çalışıyoruz. O hayallerin içinde yer almak bizim için en önemli nokta. O noktayı yakaladıktan sonra aradaki müşteri ilişkisi kalkıyor ve aynı frekanslarda, aynı pencerede, o hayalin peşinden gidip müşterimizi en doğru şekilde anlayarak iş teslimini yapıyoruz ve bu bizim için en güzel reklam oluyor.
Gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?
Gelecek planlarımızda; bir sosyal sorumluluk projesi olarak kimsesiz çocuklarımızı bir çatı altında toplamak, genç yaştakilere bu mesleğin güzelliklerini aktarmak, her birinin başarılı birer birey olmasını sağlamak ve mesleğimizin güzelliklerini keşfetmek için yardımcı olmak var.
Diğer bir projemiz ise; tabii ki bünyemizi büyütmek ve daha çok kişinin hayallerine sihirli bir değnek dokunuşu yapmak. Tasarım sadece lüks olmamalı, herkese ulaşılabilmeyi amaçlıyoruz.